Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk, Galatasaray TV'de yayınlanan Gündem programına konuk oldu.
Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk Galatasaray TV'de 27 Şubat'ta yapılacak olan TFF Olağanüstü Genel Kurulu öncesi seçim sürecini ve son günlerde spor kamuoyunda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
İşte Adnan Öztürk'ün Galatasaray TV'ye yaptığı açıklamalardan satır başları;
"SENARYO DEVAM EDİYOR"
- Kulüpler Birliği'nin Ağustos ayındaki toplatısında 16 kulübünde imzasıyla sonucu ne olursa olsun küme düşürme kaldırılsın diye dilekçe verildi. O senaryo devam ediyor. G.Saray bu dilekçeye hiçbir şekilde imza atmadı.
- 27 Şubat'taki kongreyi düzenlemek isteyenler Ağustos ayındaki amaçlarını gerçekleştirmek istiyorlar. Türk futbolunda son dönemlerde yaşananlarla alakalı ve camiamıza yapılan sataşmalarla ilgili nezaketimizi ve camiamızın tipik özelliklerinden bir tanesi olan efendiliğimizi korumakta zorlanmaya başladık.
- Kulüpler Birliği'nde ciddi tartışmalarımız oldu. 58. maddenin gereği yerine getirilsin diye. Ama Mehmet Ali Aydınlar istifa etti gitti. Kısmet Erkiner'in açıklamalarında sürpriz bir açıklama yok. Ona kızdım buna kızdım diyerek istifa etmek bu kapın içini doldurmuyor.
-Statlarda futbol keyfinin öne çıklması için tansiyonun indirilmesi adına Şenes Erzik'in ismi gündeme getirildi. Bizim kişilerle sorunumuz yok. Tuttukları takımlarla ilgili de sorunumuz yok. Kullanılacak yol haritasının evrensel kuralların uygulanmasıyla ilgili bir sorunumuz var.
-Şenes beyi çok sayıyoruz onun kalitesini tartışacak değiliz ama B planı yapılsın dediğimde Bakan Suat Kılıç çok şaşırdı.
"İŞİN CİDDİYETİNİ ANLAMADILAR"
- Bazıları bu işin ciddiyetini anlamadılar. Hep beraber Şenes Erzik'i destekleyelim dediler. Biz de internet sitemizden destek mesajını verdik ama bu mesajdan 35 dakika sonra Erzik bu göreve talip olamayacağını bildirdi. Yeni bir süreç başladı. "Küme düşme kalksın" , "UEFA da kim" diyenlerin senaryosu başladı. 21 tane TFF Başkan adayı var.
- O kadar hassas bir durumdayız ki Türk futbolu olarak. Bu kamuoyunun da önüne geçti. Burada konuya yapıcı bir şekilde yaklaşmak isteyenler nezaketle bazı şeyleri anlatmaya çalışırken bazı özürler bulmak zorunda kalıyorlar. Şenes bey de aday olmamak için kendince bir mazeret buldu..
- Sayın Demirören'in adaylığı hayırlı olsun, diğer 20 adaya da aynı şekilde. Biz yine nezaketimizi yapalım ama her konuşmaya çok dikkat etmemiz lazım. Futbol kamuoyu o kadar gerilmeye başladı ki biz yöneticilere düşen bu gerginliğin artmasını engellemek. Nefret tohumları ekmeyecek şekilde davranmaya her zamankinden daha fazla dikkat etmeliyiz.
- 75 milyon nüfusumuz var dünyada liderliğe soyunmuş bir ülkeyiz. Herhalde sayın Başbakan'ın Türkiye Cumhuriyeti devleti gibi önemli bir ülkede başbakanlık makamında oturan birisinin dakikalarının sayılı olduğunu herkesin bilmesi lazım. "Başbakanla görüştüm desteğini aldım" gibi şeylerin doğruluğuna inanmıyorum. Sanki öyle bir ambians yaratılıyor ki Başbakan'ın futboldan başka işi yok.
"DEMİRÖREN'İ CİDDİYE ALMAM"
- Yıldırım Demirören'e hayırlı olsun dedik ama onun yol haritasını herkes biliyor. Başkan adayı olduktan sonra söylemlerini değiştirse bile bizim için bi anlamı olmaz. "3-5 sene avrupa'ya gitmesek ne olur?" diyen bir mantelite. Türk futbolunun en hassas noktasında TFF Başkanı'nın istifaya davet eden bir mantelite.
- UEFA Yıldırım Demirören'in hatırı için değiştirecekse buyursun yapsın. Uluslararası kurallarda ben bir istisna yaratacağım söylemini bizim desteklememiz mümkün değil. Diğer kulüpler destekleyebilir saygı duyarız. Çok uzun zaman var daha. Kulüpler fikirlerini değiştirebilirler. Ama ben Yıldırım Demirören'in "UEFA'yı ikna edeceğim" söylemini ciddiye almam.
- Ata Aksu ile görüştüm ve hayırlı olsun dedim. Yıldırım Demirören'i desteklemiyor olmamız onun arkasında olacağımız anlamına gelmez. Ata Aksu'nun da yol haritasını öğrenmek istiyoruz. Sayın Aksu'dan taahütlerini bekliyoruz. Onun da açıklamalarına baktıktan sonra Yönetim Kurulu olarak bir değerlendirme yapacağız ve kime destek olacağımızı açıklayacağız.
- Dünyada artık ortak lisan İngilizce biliniyor ama tek bir ortak lisan var o da futbol. Türkiye Avrupa'da hassas konularda liderliğe soyunmuş. Dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz. Olimpiyatlara adayız, her türlü uluslararası organizasyonlara adayız. Ve böyle bir ortamda dünyanın ortak lisanı olan futbolda Türk sporcusuna şikeci damgası vurulmasına müsaade edilmesine izin verileceğini düşünmüyorum. Günü kurtarmak için bir yere varılamayacağının altının doldurulması lazım. Bu riski göz önüne alanlar tarih önünde çok büyük hesap vermek zorunda kalırlar.
"G.SARAY KÜLTÜRÜNDE İSPİYONCULUK YOKTUR"
- Galatasaray kültüründe ispiyon hiç hoş karşılanmaz. Bizim kimseyi ispiyonlamaya ihtiyacımız yok. Ben çalıştığım sektör itibariyle büroma gittiğimde dünyanın her ülkesinde kendi sektörümle ilgili çıkmış her türlü yayından haberim olur. Yaygara yapmak isteseydik, popülizm yapmak isteseydik bize o kadar çok malzeme var ki her gün manşetlerden inmezlerdi. Biz Türk futbolunun geleceğini düşündük. İnsani olarak sonuna kadar yanınızdayız dedik. Türk futboluna zarar gelmemesi için her türlü mücadeleyi yaparız. Bu kapasite de Galatasaray'da vardır. Bizim çabamızı ispiyonculuk olarak değerlendirenleri kendi söylemleriyle başbaşa bırakırım ciddiye bile almam.
- Kürşat Tüzmen daha önceki Bakanlık görevi nedeniyle uluslararası mekanizmaları iyi bilir. Onun söylemi çok net, "TFF'den yapılması istenenler var ve bunlar uluslararası kurallarla örtüşmüyor" dedi. Bu söylemleri çok dikkate almak gerek.
- Galatasaray Türk futbolunun ilerlemesi için liderlik yapmıştır ve devam edecektir. Hiçbir zaman "o kulübe bu cezayı verin" demedik. Sakın kimse G.Saray kendi çıkarları için bağırıyor çağırıyor demesin. Biz diğer 10 kulüp için de bu savaşı veriyoruz. O kulüpler "nasıl olsa Avrupa'ya gidemiyoruz" diyor olabilir. G.Saray etik kurallar içerisinde hakkını aramaya devam edecektir.
- Galatasaray'ı kaosun içine çekmek istedikleri konusunda camiamızı uyarmıştım. Ve bu konuda yanılmadığım için üzgünüm. Şimdi benim bomba açıklama yapacağımı düşünüyorlar ama hayır. Biz bu tuzağa düşmeyiz. Anlamayacağınızdan çok eminim ama herkesi ciddiyete davet ediyorum. Üzerindeki kiri başkalarına kirleterek kimse temizlenmez. "Cambaza bak" sirklerde olur bizde olmaz. Biz de bu oyuna gelmeyiz. Bunun da ne Türk futboluna ne de yaptıkları savunmaya bir yararı olmaz.
"LİDERLİĞE SOYUNSAYDIK..."
- Birileri Türk futbolunda tansiyonu arttırmak istiyor, kaosu arttırmak istiyor ve sürekli dumanın altına odun atıyor. Birileri de sürekli tansiyon düşsün diye uğraşıyor. Bizim her söylememiz tribünlerde şiddet olarak yansıyabilir. Anadolu kulüplerinin de çoğu bu tansiyonun bitirilmesi için o arada da Demirören'e karşı bir hareket başlatılmadığı için eleştiri alıyoruz. G.Saray olarak neden liderliğe soyunmadınız diye eleştiriliyoruz. G.Saray olarak liderlik yapabilirdik kimseden korkumuz yok. Ünal Aysal bana "Acaba seni mi aday olarak gösterseydik" dedi.
- Birilerinin sürekli ortamı gerdiği noktada bizim bir aday çıkarmamız ortamı çok gererdi. Biz bunun bilinciyle liderlik yapmak istemedik. Biz lider olarak çıksaydık bu dengeler çok değişirdi.
- Birinci önceliğimiz Türk futbolu ama bu kaosu arttırmaya çalışmanın kimseye faydası yok. Bunun çabuk algılanması ve üzerinde düşünülmesi lazım.
"ÖNÜMÜZDEKİ SENE PLAY-OFF OLURSA..."
- Stadın durumunu iyi anlamak lazım. İlk yapılmaya başlandığında rahmetli Özhan Canaydın'ın imzasının yanında Başbakan ve dönemin bakanlarının imzası var. G.Saray'ın elinde de böyle bir kontrat var. Bu kontratta 49 yıllığına idareten G.Saray'a verildi diyor. Stadın açılışında yaşanan olaylar sonrası o dönemki yönetim devir teslim daha çabuk yapılsın diye ikinci bir anlaşma imzalamış. Sene de 1.5 milyon TL GSGM'ye bir aidat ödenecek diye imza atılmış. Bunun yanında stadın reklam gelirlerinden de bir şeyler verilmiş.
- Bu tarz kontratlara imza atılması için Genel Kurul'dan karar çıkması gerekir.Burada hukuksal bazda G.Saray'ın sıkıntıları var. Stadın artık devir tesliminin yapılması gerekiyor. Geçici olarak teslim aldık ama bütün eksikleri zapta geçirdik. Bu bürokrasi ve hukuki bir süreç. Askıda kalan bir konu var. Spor Genel Müdürlüğü de haklı olarak "Bunu siz imzaladınız" diyorlar. Ama ortada telaşa getirilecek bir durum yok.
- Play-off sistemi az takım sahip ülkelerde uygulanıyor. Türkiye'de takım adedi ve reytingle ilgili bir problemi yok. Şike soruşturması dolayısıyla cezaların gündeme geldiği günlerde şark kurnazlığı ile yapılmış bir hesap kitaptı ama G.Saray için bir şey fark etmez. Hedefe varmak için her türlü donanıma sahibiz. Önümüzdeki sene olacağını sanmıyorum. Olursa da bu sene yapmadığımızı yaparız ikaz ediyorum. Türkiye'nin en önemli hukuk adamları G.Saraylı'dır. Biz hukuku çok ciddiye alırız. Bir daha böyle fikirler alınmadan tartışılmadan bir fikirle gelirlerse biz de adliyeye sevk ederiz.
"HER ŞEYİ NOT EDİYORUZ"
- Galatasaray demek 2 direk 1 toptan ibaret değil. G.Saray'ın 11 tane branşı var. Tenis ile de ilgili müjdelerimiz olacak. Bayan voleybolcularımız CEV kupasında net bir skor aldılar ve Avrupa'da ilerliyorlar. Euroleague'de çeyrek final kapısındayız. Beşiktaş'ı hafta sonu konuk edeceğiz. Ben hepsine başarı diliyorum ama taraftara mesaj vermek istiyorum. Kesinlikle tahriklere kapılmasınlar. Bu süreçte gündem yaratmak için her şeye cevap verilmemeli. Yoksa kimseden korkumuz yok cevap verilecekse en iyisini veririz. Stadımızda küfürsüz, stresi kontrollü, diğer camialara hakaret dolu her türlü söylemlerden uzak duralım. G.Saray olarak biz konuları takip ediyoruz. Her konuşulanı not ediyoruz. Zamanı geldiğinde gerekeni yaparız. Sakın ola bu tuzaklara gelmesinler, biz kendi işimize bakalım.
- Akıl yolunu her zaman bulur. Bu yaygaralar ve stratejilerin bir yere varacağına ihtimal vermiyorum. Türk halkı da sessiz çoığunluğu kimin nereye varmaya çalıştığını fark ediyor. Türk halkının spora olan sevgisi azalmaz. Hepimizin sukünete ihtiyacı var. Biz G.Saray olarak mümkün olduğunca yol göstermeye çalışıyoruz. Bundan fazlasını da yapabiliriz. Ama kamuoyunu daha fazla germenin ve statlarda terör yaratacak durumlara getirmenin anlamı yok. Taraftarlarımıza bir kez daha söylüyorum her türlü demeci akıl süzgeçlerinden geçirsinler.