CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım'a OHAL KHK'larına ilişkin bir mektup ile ekinde 669 sayılı KHK hakkında bilgi notu gönderdi.
Yıldırım'ın yüzüne de söylemişti
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra hükümetin olağanüstü hal kapsamında çıkardığı ve TSK’yı yeniden yapılandıran Kanun Hükmünde Kararname’nin “Anayasa’ya aykırı olduğunu”, Başbakan Binali Yıldırım’a görüşmeleri sırasında söylemişti. Kılıçdaroğlu, bugün de bir mektupla, aynı görüşü Başbakan Yıldırım’a ileterek, resmen kayıtlara geçirdi.
TSK'nın yeniden yapılandırılması konusunda uyardı
Kılıçdaroğlu mektubunda, “temel kurumların yeniden yapılandırılmasında ortak akıl ve parlamento iradesinin” gerekliliği mesajı vererek, özellikle TSK’nın yeniden yapılandırılmasına ilişkin 669 sayılı Kanun Hükmünde kararname konusunda uyardı. CHP Lderi Mektubunda, “Görüldüğü kadarıyla 669 sayılı KHK ile Türk Silahlı Kuvvetleri gibi çok önemli bir kurum olağanüstü hal süresini de aşacak şekilde yeniden düzenlenmektedir. Bu yapılandırmanın titiz bir çalışma, ortak akıl ve kanun yoluyla yapılmasının yaşamsal öneme sahip olduğu çok açıktır” dedi, sözkonusu KHK’nın “hem hukuk açısından, hem de mevcut Anayasa açısından sorunlu” olduğunu vurguladı.
KHK'lar anayasa aykırı
Kılıçdaroğlu, mektubun ekinde, TSK’yı yeniden yapılandıran 669 sayısı KHK’nın hukuk açısından neden sorunlu olduğu konusunda da şu unsurlara yer verdi;
KHK ÇIKARMA YETKİLERİ SINIRLI
KHK’ların Anayasa’ya aykrılığı ileri sürülemiyor. Ancak Kılıçdaroğlu, bu ilkeye rağmen, Anayasa’nın olağanüstü hal dönemlerinde çıkarılan KHK’lar konusunda hükümete “yetki sınırlaması getirdiğini” de vurguladı. Bu yetki sınırlamasını ise, Anayasa’nın “hukuk devleti” ilkesini düzenleyen 2. maddesi ile “”olağanüstü halin gerekli kıldığı konular” ifadesinin yer aldığı 121. maddesine dayandırdı.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARINDAN ÖRNEKLER VERDİ
Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi’nin daha önce olağanüstü hal dönemlerinde çıkarılan KHK’lar konusunda “yetki sınırlamasını” belirleyen kararlarından da örnekler verdi. AYM’nin 1991 yılında verdiği iki kararla, “1990/25 E. 1991/1 K ve 1991/6 E, 1991/20 K.) olağanüstü hal dönemlerinde çıkarılan KHK’lar konusunda “yetki sınırlamaları getirdiğine” dikkat çekti.
* YER, ZAMAN VE KONU, KAPSAM SINIRI VAR- AYM kararlarına göre, hükümetin olağanüstü hal dönemlerinde çıkardığı KHK’larda üç konuda yetki sınırlaması var; Bunlar, yer, zaman, konu ve kapsam sınırı. AYM içtihadına göre, olağanüstü hallerde çıkarılan KHK’larda sınırlar şöyle;
1- Olağanüstü hal bölgesinde uygulanmak üzere yer unsuruyla sınırlı,
2- Olağanüstü hal süresince uygulanmak üzere zaman unsuruyla sınırlı,
3- Olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda olmak üzere konu unsuruyla sınırlı,
4- Kanunlarda değişiklik yapamamak şeklinde kapsam unsuruyla sınırlı olmak durumunda.
TSK’NIN YAPISININ KHK İLE DEĞİL, KANUNLA DÜZENLENMESİ GEREKİR
Olağanüstü hal döneminin süresi ve konusu Anayasa ile sınırlandığından, bunu aşan konuların “KHK ile değil, Kanunla düzenlenmesi gerektiği de CHP’nin Başbakan’a ilettiği mektupta ifade edildi.
KHK’YLA DÜZENLENEMEYECEK KANUNLAR TEK TEK SAYILDI
CHP’nin Başbakan Yıldırım’a gönderdiği mektuba ek bilgi notunda, 669 sayılı KHK’yla düzenlenen, ancak aslında kanunla düzenlenmesi gereken tüm yasa değişiklikleri de tek tek sayıldı. Bunlar şöyle;
1- 669 sayılı KHK 109. maddede 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanunu, 2957 sayılı Bazı Hastanelere Döner Sermaye Tahsisine Dair Kanun ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Kanunu ek 26.maddesi, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 70/A maddesinin yürürlükten kaldırılması
2- Ayrıca 1453 sayılı Zabitan ve Askeri Memurların Maaşatı Hakkında Kanun, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu, 357 sayılı Askeri Hakimler Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 1324 sayılı Genelkurmay Başkanının Görev ve Yetkilerine Ait Kanun, 1325 sayılı Milli Savunma Bakanlığı Görev ve Teşkilatı Hakkında Kanun, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu, 1612 sayılı Yüksek Askeri Şuranın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 4566 sayılı Harp Okulları Kanunu, 4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanunu, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, görev ve Yetkileri Kanunu, 2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanununda değişiklik yapılması,
3- Bu kanunlarla düzenlenen kurumların kalıcı olarak kaldırılması,
4- Askeri Liselerin ve Harp Akademisinin kaldırılıp Milli Savunma Üniversitesi kurulması.
İşte Kılıçdaroğlu’nun Binali Yıldırım’a gönderiği o mektup:
“Ülkemizde yaşanan darbe girişimi sonrasındaki ziyaretiniz sırasında olağanüstü hal KHK'lerine ilişkin kaygılarımı sizinle paylaşmıştım.
Sizlerin de takdir edeceği üzere, demokrasilerde devletin temel kurumlarının yapılandırılması, ortak akıl ve parlamento iradesi ile gerçekleştirilmektedir. Bu düzenlemelerin olağanüstü hal psikolojisiyle yapılmasının ilerde daha büyük sorunlara yol açtığı malumunuzdur. Geçici dönemlerin olağanüstü yöntemleri ile kalıcı düzenlemeler yapılmasının devlette derin kırılmalar ve geri dönülmez hasarlar yaratabileceği düşünülmektedir.
Görüldüğü kadarıyla 669 sayılı KHK ile Türk Silahlı Kuvvetleri gibi çok önemli bir kurum olağanüstü hal süresini de aşacak şekilde yeniden düzenlenmektedir. Bu yapılandırmanın titiz bir çalışma, ortak akıl ve kanun yoluyla yapılmasının yaşamsal öneme sahip olduğu çok açıktır.
Söz konusu yöntemin hukuk açısından da sorunlu ve Anayasaya aykırı olabileceği yönünde düşünceler taşımaktayız. Bu çerçevede bizden konuya ilişkin olarak talep ettiğiniz bilgi notunu ekte sunuyoruz.
Karşı karşıya olduğumuz sorunun büyüklüğünü biliyor, bunu yeni sorunlara yol açmadan aşabilmenin ortak çaba ile mümkün olduğu inancımızı koruyoruz.
Saygılarımla.”
(Sözcü)