Yılmaz: Kişisel intikam uğruna sermaye ve medyaya operasyon yapılıyor

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Kaynak Holding'e kayyım atanarak el konulması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, Türkiye'de serbest teşebbüse yapılan, bünyesinde binlerce kişi çalıştıran holdinglerin yok edildiği bir süreçle karşı karşıya bulunduklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı'nın Hizmet Hareketi'ne yönelik 'bana ihanet ettiler' dediğini hatırlatan Yılmaz, "Kişiye ihanetin suç olmadığı açıktır. Ama buradan şu sonucu çıkarıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan'a ihanet ederseniz yok olmaya mahkumsunuz ama devlete ihanet ederseniz bunun bir yaptırımının olmadığı bir süreçle karşı karşıyayız. Ellerinde yeterli delil olmadığı halde sırf kişisel intikam uğruna birtakım sermaye ve medya gruplarına yapılan bu operasyonlar Türkiye'nin geldiği noktayı ifade ediyor." dedi.

"TÜRKİYE, SEÇİLMİŞ BİR KRALLIĞA DOĞRU GİDİYOR"

MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM), Kaynak Holding'e kayyım atanması ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yılmaz, "Bugün Türkiye'de yaşananların bir hukuk devleti ve demokrasi ile ifade etmek mümkün değil. Artık Türkiye yavaş yavaş seçilmiş bir krallığa doğru gidiyor. Seçilmiş krallıkta da bu tür olan olaylarla ilgili ne ifade ederseniz edin bir mana ifade etmiyor. Bugün bu yapılanları doğru bulmak, kabullenmek mümkün değil. Bu, Türkiye'nin imajına da çok ciddi manada zarar veriyor. Eğer siz keyfi olarak sermaye ve medya gruplarına operasyon yaparsanız Türkiye'ye hiçbir akıllı yatırımcının gelmediği bir süreçle karşı karşıya kalırız." uyarısında bulundu.

"KAYYIMA 105 BİN LİRA MAAŞ VEREREK MİLLETLE ALAY EDİYOR"

Daha önce İpek Medya Grubu'na ve Koza İpek Holding'e atanan kayyımların da AK Parti ile bağlantılı kişiler olduğunun görüldüğünü belirten Yılmaz, "Bugün Kaynak Holding'e yapılan atamada da buna benzer bir süreçle karşı karşıyayız. Burada iktidar kendisi gibi düşünenleri atayarak neredeyse atandıkları şirketleri yok etmek üzerine bir yapı oluşturmuş. Bunu yapanların da Türkiye'nin şartları düşünüldüğünde 900 lira asgari ücretin olduğu bir memlekette 105 bin lira maaş ödeyerek kayyum atanan bir süreç milletle alay etmekten ibarettir." diye konuştu.

"KİŞİSEL BİR İNTİKAM HIRSIYLA MEDYA VE HOLDİNGLERE OPERASYONLAR YAPILIYOR"

Türkiye'de serbest teşebbüse yapılan, bünyesinde binlerce kişi çalıştıran firmaların, şirketlerin, holdinglerin yok edildiği bir süreçle karşı karşıya bulunulduğunu ifade eden Yılmaz, "Şimdi paralalel yapı operasyonu adı altında suçlu-suçsuz ayrımı yapmadan dün Cumhurbaşkanı'nın açıklamasına bakıldığında, Hizmet Hareketi'ne yönelik diyor ki, 'bana ihanet ettiler'. Kişiye ihanetin suç olmadığı açıktır. Ama buradan şu sonucu çıkarıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan'a ihanet ederseniz yok olmaya mahkumsunuz ama devlete ihanet ederseniz bunun bir yaptırımının olmadığı bir süreçle karşı karşıyayız. Biz başından beri söylüyoruz eğer paralel devlet arıyorsanız Doğu ve Güneydoğu'da 2005 yılından beri bir paralel devletin oluşmasına izin verenler e bugün bu operasyonları yürütenler veya devleti yönetenlerdir. Orada paralel devlet yapısı oluşturanlara karşı ve onların sermaye gruplarına karşı müsamahalı davrananlar, hiçbir şey yapmayanlar, ellerinde yeterli delil olmadığı halde sırf kişisel intikam uğruna birtakım sermaye ve medya gruplarına yapılan bu operasyonlar Türkiye'nin geldiği noktayı ifade ediyor." şeklinde konuştu.

"BUNUN BEDELİNİ BUGÜN BU UYGULAMAYI YAPANLAR DEĞİL TÜRK MİLLETİ ÖDEYECEK"

Bugün Türkiye'de yaşananların bir hukuk devleti ve demokrasi ile ifade etmenin mümkün olmadığını kaydeden Yılmaz, "Artık Türkiye yavaş yavaş seçilmiş bir krallığa doğru gidiyor. Seçilmiş krallıkta da bu tür olan olaylarla ilgili ne ifade ederseniz edin bir mana ifade etmiyor. Bugün bu yapılanları doğru bulmak, kabullenmek mümkün değil. Bu Türkiye'nin imajına da çok ciddi manada zarar veriyor. Eğer siz keyfi olarak sermaye ve medya gruplarına operasyon yaparsanız Türkiye'ye hiçbir akıllı yatırımcının gelmediği bir süreçle karşı karşıya kalırız. Belki bugün bunları hissetmiyoruz ama ilerleyen süreç içerisinde hep beraber göreceğiz ki Türkiye ekonomik manada dünya ve Avrupa nezdinde sıkıntı yaşayan bir ülke konumuna gelecektir. Bunun bedelini de bugün bu uygulamayı yapanlar değil, bugün bu uygulamayı yapanlar zaten mallarını toparlamışlar, kendi ve çevrelerini kurtarmışlar, yabancı ülkelerde gerekli yatırımları mutlaka yapmışlardır, ama Anadolu coğrafyasındaki Müslüman Türk milleti bunun bedelini ağır bir şekilde ödemek zorunda kalacaktır, bizim esas kaygımız da budur." açıklamasında bulundu. CİHAN
19 Kasım 2015 15:57
DİĞER HABERLER