IŞİD’in rehin aldığı eski Musul Başkonsolosu Yılmaz, o dönem yaşananlarla ilgili dosyayı açtı. İnsanları sınıra getirdiğini ancak 9 saat gelen gidenin olmadığını belirten Yılmaz, "Suriye’de paraya, petrole konabilmek için IŞİD’le işbirliği yapmışlar, bizi satmışlar. IŞİD dosyasının altında kalacaktır AKP” dedi.
2014 yılında IŞİD’in baskınıyla konsoloslukta 101 gün rehine tutulan dönemin Başkonsolosu Öztürk Yılmaz, o günlerde yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu. İnsanları sınıra kendisinin getirdiğini, 9 saat sınırda bekletildiklerini belirten Yılmaz, “Suriye’de paraya, petrole konabilmek için IŞİD’le işbirliği yapmışlar, bizi satmışlar” diye AKP iktidarına tepki gösterdi.
DAHA ÖNCE ANLATMADIKLARINI ANLATTI
Eski Musul Başkonsolosu ve Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, 2014 yılında konsolosluk çalışanlarıyla birlikte 101 gün rehin tutulmalarıyla ilgili dikkat çekici iddiaları gündeme getirdi. T24’ten Candan Yıldız’ın aktardığına göre; partisinin 13 Kasım’daki kongresinde yaptığı konuşmada Yılmaz,Musul’daki rehine süreciyle ilgili kamuoyuna ilk kez yansıyan önemli iddialar öne sürdü.
“VURUN DEDİM, VURMADILAR”
İhanete uğradıklarını belirten Yılmaz, IŞİD’in konsolosluğu ele geçirmesinden öne defalarca uyarmasına rağmen örgütün vurulmadığını söyledi. Yılmaz, “Ben Musul’da şehit olsaydım, ailem üzülürdü, iki üç tane de arkadaşım dostum üzülürdü. Biz çok ihanete uğradık. 550 telefon görüşmesi yaptım o dönemde. Dedim ki IŞİD burada, vurun dedim. Vurduramadım. Benden önce istihbaratçıları çekmişler. Belli ki bir şeyler oluyor. Ben yazdım çizdim dönen olmadı. Sümen altı etmişler. Müsteşar fındık fıstık yerken, rakı içerken aradığım zaman dönmedi. Kimse gelmedi” dedi.
“PETROLE KONABİLMEK İÇİN BİZİ SATMIŞLAR”
IŞİD’e satıldıklarını öne süren Yılmaz, “Musul’da ben devleti savunmak için kafama silah dayandığında rest çektim. Ama buradaki alçaklar, onursuzlar bizi satmış. Suriye’de paraya, petrole konabilmek için IŞİD’le işbirliği yapmışlar, bizi satmışlar. IŞİD dosyasının altında kalacaktır AKP” dedi.
“ARAMA YAPTIKTAN SONRA PAT IŞİD ARAMA YAPIYOR”
Konuşmaya ilişkin gazeteci Yıldız’a açıklamalarda bulunan Yılmaz, “İki telefonum vardı. Toplanmaya başlayınca telefonlardan birini teslim ettim diğerini etmedim. Telefonu böldüm sakladım. Çünkü benim iletişim kurmam lazımdı hükumetle. İletişimi sağlıyorum gizli bir şekilde. Tuvalette sağlıyorum. Şarj bitiyor, kimseye güvenemiyorum, saklamak zorunda kalıyorum. Arama yaptıktan sonra pat IŞİD arama yapıyor. Nereden biliyordu konuşma yaptığı mı? Meğer Ankara’dan alıyorlarmış bilgileri. Benim telefonumu yakalatmak istiyorlar” dedi.
“BEN GETİRDİM İNSANLARI SINIRA, 9 SAAT GELEN OLMADI”
Rehinelik döneminde gizli saklı kullandığı telefonla Ankara’ya koordinat verdiğini ifade eden Yılmaz, “IŞİD’çiler şurada, bombalayın diyorum, bir bakıyorum ki ne gelen var ne giden, ne uçak sesi var” dedi. Yılmaz, “Sınıra insanları getirdiğimizde hiç kimsenin haberi yoktu. Bir sonraki günün gazetelerinde ‘yerli ve milli operasyon’ dediler. Ne yerlisi ne millisi. Ben getirdim insanları sınıra. 9 saat gelen olmadı, terbiyesiz herifler” dedi.