Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Fatih Terim’i akil insanlar listesine almak isterdim” sözleriyle siyasal gündemin gölgesi futbolun üzerine de düştü.
“Başbakan beni de akil adam göstermeliydi” diyen, “Fatih Terim ligde kalma savaşı veren Elazığspor’da teknik direktörlük yapsın” sözleriyle meydan okuyan Elazığspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, Eurosport'dan Serhat Ramay’ın sorularını yanıtladı.
Malum ülkenin siyasi gündemi akil insanlar. Real Madrid zaferinin ardından da Başbakan Tayyip Erdoğan, “Eğer çok fazla meşgul olmasaydı Fatih Terim’i de akil insanlar listesine alırdım” diye açıklama yaptı. Siyasi gündemle futbol gündemi birleşti. Buradan futbolun akil adamları gibi bir tartışma da yürütülebilir belki. Verimli olacağını düşünüyorum. Mustafa Denizli geliyor ilk benim aklıma. Başbakan onun adını anmadı. Başbakan sizin de adınızı anmadı. Akil insan ‘seçilmek’ ister miydiniz?
Ben buna kendimi aday gösteremem. Bir şeye talip olmak Türkiye’de ayıp karşılanıyor çünkü. 'Ağır ol da molla desinler' mantığı var. Sayın Başbakan Fatih Terim’i görüp akil adam diyor bizim ismimizi anmıyorsa bir şey söyleyemem. Ama Başbakan beni de akil adam göstermeliydi. Ben çalıştığım kulübümde beş altı aydan beri bir kuruş para almıyorum. Burada bir onur mücadelesi veriyoruz. Benim gibi sekiz tane futbolcum var, tesislerde üçer kişi yatıyoruz. Kulüp kıpırdayamıyor. Tabii ki Türkiye sizden çok Fatih Terim gibi insanları akil olarak görüyor, seçiyor. Buraya da bakın lütfen.
Fatih Terim, Real Madrid galibiyetiyle Galatasaray’ı dünya gündemine taşıdı. Bir tarafta Galatasaray ve Fatih Terim diğer tarafta ligde kalma savaşı veren Elazığspor’un teknik direktörü Yılmaz Vural. İnsanlar böyle bakıyor. Mustafa Denizli ile Fatih Terim’in Türk futboluna büyük ilham verdikleri de söylendi. Türk futbolu konuşulurken de insanlar sizin isminizi anmadı.
Galatasaray’ın dünya devini yenmesi beni çok mutlu etti tabii ki. O stadı yapanları bir kez daha tebrik ediyorum. Fatih Terim’i, Galatasaray’ı, Türk futbolunu dünya seyretti. Onların da hiçbir zaman dünya devi denen takımdan aşağı kalır yanı olmadığını gördüler. Ki Real Madrid’in 10’da biri imkanlarına sahipler.
Ama şu da bir gerçek: Onlar çok üst seviye takımlarda çalıştıkları için yaptıkları gözüküyor. Buyursunlar Elazığspor’umuza gelsinler. Düşünce devrimini burada yapsınlar. Mustafa Denizli ve Fatih Terim’e konsantre olmak, onlardan başka isim yokmuş gibi davranmak büyük haksızlık antrenörlere. Şimdi Mustafa Denizli Çaykur Rizespor’da. Devrimi orada yapsın görelim.
“Yılın antrenörü seçilmek isterim”
Allah nasip eder de Elazığspor’u ligde tutabilirsem, yılın antrenörü seçilmek isterim. Kimse çok zor durumdaki bir takımı ligde tutan birini senenin antrenörü seçmiyor. Bunu hiç görmedim. Birinciyle ligde kalan takımın maddi manevi imkan farkını kimse değerlendirmiyor. Dünyada şu anda 7600 tane antrenör var. Ben sıralamada 34. ya da 35. basamaktayım. Türk futbol tarihinin en çok resmi maç yönetmiş antrenörüyüm. Mustafa Denizli’den 200 küsur Fatih Terim’den 100 küsur fazla maç yönetmişim. Ama bana verilen imkan bu Türkiye’de. Ben de kusura bakmayın ama, “buradayım” derim.
27 sene aralıksız iş bulmuş bir antrenör var mı? Bırak Türkiye’yi bunu dünya geneli için söylüyorum. Türkiye’nin gitmediğim köşesi kalmamış. Serdar Güller diye genç bir yeteneği bulup çıkarmışım. Bitti denilen Aydın Karabulut’u yeniden sunuyorum. Bunu biri yapmış mı görelim. En büyük referansım Hakan Şükür. Basketbolcuydu aldım futbolcu yaptım. Dünya çapında bir oyuncunun temelinde yer almışım. Burak Yılmaz, Ümit Karan. Onlarla gurur duyuyorum. Antrenörlük budur.