Türkiye'de inşaat sektörüyle ilgili kaygılar giderek artarken daralmanın boyutu tahmin edilenlerin çok ötesinde. 2017'de 1 milyon 387 bin daire için ruhsat alınırken bu yılın dokuz ayın toplamındaki sayı yalnızca 180 bin.
Dünya Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, "İnşaatta frene çok sert basıldı" başlıklı yazısında "Bir musibet bin nasihattan iyidir, sözü sanki biraz yetersiz kalıyor. Musibet de bir değil çünkü. Tehlike çanları uzun zamandır çalıyordu da inşaat sektörü bu sesi duymazdan geldi" diye yazdı.
Yazıda aktarılan bilgilere göre, TÜİK ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün ortaklaşa oluşturdukları belediyeler kaynaklı inşaat ruhsatı verileri inşaat sektörünün konut yapımında nasıl bir duraklama dönemine girdiğini, girmek zorunda kaldığını çok somut olarak ortaya koydu.
İnşaat ruhsatına konu daire sayısında rekor 2017 yılında kırılmıştı. Söz konusu yılın tümünde 1 milyon 387 bin daire için ruhsat alınmıştı. Yani ortalama olarak her ay 116 bin daire için ruhsat düzenlenmişti.
Bu yıl ise dokuz ayın toplamındaki sayı yalnızca 180 bin.
2017’nin dokuz ayında 1 milyon 199 bin olan inşaat ruhsatına konu daire sayısı geçen yıl aynı dönemde 497 bine inmişti, bu yılki sayı ise yalnızca 180 bin oldu.
"Ruhsat alındı, inşaat yapıldı, yeterince satılamadı" diyen Aktaş şöyle devam etti:
"Bu kısır döngü yıllarca devam etti. Kaynakları taşa toprağa gömdük, milyonlarca konut yaptık ve artık satamaz olunca frene bastık, ki ne basmak!
İşte sayılar ortada... Bu yılın dokuz ayında ruhsata bağlanan konut sayısı geçen yılın yüzde 64, 2017’nin ise yüzde 85 altında.
Boş yere mi diyoruz frene çok sert basıldı, diye...
Tamamlanıp kullanıma hazır hale getirilen konut sayısı ise yıldan yıla çok büyük oynama göstermiyor.
İlk dokuz ay itibarıyla 2017'de 576 bin, 2018'de 613 bin, bu yıl ise 544 bin daire için kullanılabilir belgesi düzenlendi.
Yapı kullanma izin belgelerinin sayısı önümüzdeki birkaç yılda da bu düzeylerde seyredecek gibi görünüyor... Her yıl 800 bin kadar konut kullanıma sunulurken bunun ne kadarı satılabilecek ve ne kadarı konut stokuna eklenecektir? Zaten sorunumuz da bu değil mi..."