Ülkedeki sosyal yardım kuruluşlarının çatı örgütü Paritätischer Wohlfahrtsverband’ın açıkladığı rapora göre, Almanya’da yoksulların oranı 2019’da bir önceki yıla göre 0.4 puan artarak yüzde 15.9’a yükseldi.

Korona krizinin ülkedeki yoksulluğu ve sosyal eşitsizlikleri daha da artıracağı uyarısında bulunulan raporda, Alman hükümeti, yoksulluğa karşı politikaları ihmal etmekle suçlandı. DW Türkçe'nin haberine göre raporda hükümet, yoksullara mali yardımları derhal artırmaya ve sosyal güvenlikte yoksulları dikkate alan reformlar gerçekleştirmeye çağırıldı. Paritätischer Wohlfahrtsverband Genel Müdürü Ulrich Schneider, ülke ekonomisindeki başarıların yıllardır yoksul kesimlere yansıtılmadığı, koronavirüs salgınına karşı hükümetin yürürlüğe soktuğu mali paketlerde yoksulların büyük ölçüde göz ardı edildiği eleştirisinde bulundu.

Araştırmada elde edilen verilerin alarm verici olduğunu belirten Schneider, yıllardır yoksulluktan en çok muzdarip olan tek başına çocuk yetiştirenler, işsizler ve çok çocuklu aileler gibi gruplarda durumun daha da kötüleştiğine, ayrıca yoksulluğun 2019 yılında bir önceki yıla göre neredeyse her bölgede arttığına dikkat çekti. Doğu eyaletlerinde son yıllarda kaydedilen olumlu gelişmelerin durma noktasına geldiğini belirten Schneider, doğuda yoksulluk oranının yüzde 17.5’ten yüzde 17.9’a yükseldiğini kaydetti.

Raporda 2019 yılı için yoksulluk sınırı, tek başına yaşayan bir kişi için 1074 euro, 14 yaş altında iki çocuğu bulunan bir çift içinse 2 bin 256 euro olarak kabul ediliyor. Bu miktara devletin ödediği kira, çocuk yardımı ve sosyal yardımlar da dahil. Yoksullukta Almanya’nın kuzey ve güney olarak ikiye bölündüğü uyarısı yapan raporda, güneydeki Bavyera ve Baden-Württemberg eyaletlerinin yüzde 12.1’lik oranla ülkede en iyi durumdaki eyaletler olduğu, ülkenin geri kalanında yoksulluk oranının yüzde 17.4 olduğu belirtiliyor. Raporda, Almanya’nın en kalabalık nüfusa sahip Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde durumun çok sorunlu olduğuna dikkat çekilerek, 2006 yılından bu yana eyalette yoksulluğun Almanya ortalamasından 2.5 kat daha hızlı bir artış gösterdiğine işaret ediliyor.