3 Y ile mücadele edeceğiz diyerek başa gelen iktidarın ve muhterislerin hazin hikayesi; Yoksullukla mücadele dediler, gelinen son noktada 4.3 milyon aile sosyal yardımlardan yararlanmaya muhtaç kaldı.  

Beykoz’da belediye ekibi 13 yıldır bitkisel hayatta olan çocuğun yaşadığı evin elektriğini kesmek istedi. O esnada sinirleri boşalan anne, “Alın başörtüsü dediniz, bizim örtümüzü kullandınız!” deyip başörtüsünü çıkardı. Ne hazin bir tablo! Yoksulluğu yok sayarak mücadele edemezsiniz ki...

Yasaklarla mücadele edeceğiz diyerek gelen AKP iktidarı kendilerine biat etmeyen sanatçıların korkulu rüyası oldu. Kimliğinden ötürü Melek Mosso, Ceza, Aynur Doğan, Metin-Kemal Kahraman, Mem Ararat, Matthaios Tsahouridis, Apolas Lermi, Niyazi Koyuncu gibi isimlerin yanı sıra Anadolu Fest, ODTU Bahar Şenliği, Munzur Kültür ve Doğa Festivali, Kazdağları Ekoloji Festivali gibi bir çok etkinlik ülkede yasaklandı. Tarkan konseri bile kurtuluş mücadelesi gibi bir hâl aldı. Wikipedia gibi dünyaca ünlü bir bilgi kaynağı bile Çin, İran, Rusya, Pakistan gibi ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de  erişim engeli var.

https://turkeytribunal.org/tr/raporlar/ Turkey Tribunal raporuna göre 2021 itibarıyla 320 gazeteci ile Çin'den sonra en çok cezaevlerinde gazeteci olan ülkeyiz. Yine aynı rejim 30 Medya kurumunu kapatma “başarısı” göstermiştir. Aynı rapora göre 2740 Hakim ve Savcı 15 Temmuz muamması bahane edilerek işlerinden ihraç edilmişlerdir. Geçen hafta Avrupa İnsan Hakları  Mahkemesi AİHM, 15 Temmuz bahanesiyle tutuklanan 230 hakim ve savcının özgürlük ve güvenlik haklarının ihlal edildiğine hükmetti. Bu kararlarla toplam 710 hakim ve savcının hukuksuz bir şekilde gözaltına alındığı bir kez daha teyit edilmiş oldu. 

Aynı bahanelerle kapatılan hastahaneler, kolejler, üniversitelerle dünya tarihine yasaklarla geçen bir baskı rejimi ile karşı karşıyayız. Bu da ayrı bir dünya rekoru olsa gerek. 152 bin KHK'li, 500 bin güvenlik soruşturması ile işten atılan ya da işe alınmayan işçi-emekçi, 50 bin çalıştığı kurumu kapatıldığı için işsiz kalanlar @Turkiye_KHK Platformunda haklarını aramaya çalışıyorlar. HDP Başkanı Selahattin Demirtaş halen cezaevinde.

Yolsuzlukla mücadele diyerek gelen iktidarın dünyanın en çok yolsuzluk olan ülkesine ve rejimine dönüşmesi ise tam bir ironi. 17/25 yolsuzluk operasyonlarında açıktan çıkan ses kayıtları, ayakkabı kutularında ve depolardaki paralara rağmen suçu ortaya çıkaran emniyet müdürlerinin, polislerin cezaevine atılması bile tam bir skandaldır. Bir ülkede suçun ortaya çıkmasını engelleyenler varsa suçlular tarafından yönetiliyorsunuz demektir. 

Bugünlerde usta gazeteci Cevheri Güven ardarda çektiği videolarla beşli çeteler, usulsüz ihaleleri ve yolsuzlukları deşifre etmeye devam ediyor. Komünizm zamanında Rusya’da payını alan herkes susarmış, halk fakirleştikçe yönetime yakın olanlar zenginleşmişti sonrası milletin parasıyla zengin olan oligarklar dünyaca ünlü işadamları oldular. Çöküşten sonra çoğu ülkesinden sürgün yedi, kimisi de faili meçhullere kurban gittiler. Yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar derken bu dönemin en üzücü yanı da toplumun içine tortu gibi zehirli bir kin yerleştirildi.