YSK Başkanı sandık kurulu başkanlarını suçladı

YSK Başkanı Sadi Güven, "mühürsüz zarflar" üzerine açıklama yaparak, "Oy pusulalarının dışardan geldiği iddiası yoktur olay tamamen sandık kurulu başkanlarının mührü vurmayı unutması ile ilgilidir" dedi.
YSK Başkanı: Olay tamamen sandık kurulu başkanlarının mührü vurmayı unutması ile ilgili

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı (YSK) Sadi Güven, "Veyis Ateş ile Akılda Kalan" programına konuk olarak çeşitli açıklamalarda bulundu.

Habertürk'te yapılan programda konuşan Güven 'mühürsüz zarflar' nedeniyle ortaya çıkan tartışmalar ile ilgili konuştu.

Güven "Sandık kurullarında biz yokuz seçimi yapan da, seçimde yarışan da siyasi partilerdir. Biz bunların organizasyonunu yapıyoruz. Yüksek Seçim Kurulu çok şeffaf bir kurum kendi içinde bir çok denetimi var. Kimse getirip ikinci bir mükerrer kayıt gösteremez. Türk mühendislerin yaptığı ciddi anlamda güvenli bir yazılımımız var" diye iddia etti.

İşte Sadi Güven'in Veyis Ateş'e yaptığı açıklamalardan satır başları: 

"Bir sandık sonuçları değiştirilebilir mi? Çalınabilir mi? İkincisi YSK neden mühürsüz oylara karar verdi? Öncelikle sandık sonuçları değiştirilebilir mi? İlçe sandık kurullarının başkanları var. Geçen seçimlerde olduğu gibi sırtına  torbası alan insan profilini değiştirdik. Sandıkları okullarda sandık başkanlarına verdik.  Bizim kullandığımız tutanak defterlerine geçirildi. Sandık Kurulu Başkanına ve üyelerine sandıktan aldıktan sonra ne yapmaları gerektiğini söyledik. Sandıkların önüne koyduğumuz çek listeler yapıyoruz. Adım adım ne yapacaklarını gösterdiğimiz liste."

'BAŞKAN YANINA İKİ KİŞİYİ OTURTUYOR...'

Güven sözlerini şöyle sürdürdü:

"Akşam oldu sandık sonuçları alınca başkan yanına iki kişiyi oturtuyor ve sayım döküm cetveline işaretleme yapılıyor. Evet çıktı ise eveti, hayır ise hayırı işaretliyor. Sağdaki üye ile soldaki üyelerin tuttuğu rakalmlar aynı ise imzalanıyor. İkisi farklı partilerden seçilen üyeler. Seçim günü akşam sandığın tamamına yakını yüzde 98'ini siyasi partilere  veriyoruz. İlçe Seçim Kuruluna gidiyor tüm ilçedeki sandıkları birleştiriyor. Bir başkan ile kura ile seçilmiş sandık kurulu üyesi  getiriyor. İlçe Seçim Kurulu ilçe birleştirmesi il birleştirmesini aynı gün tüm siyasi partilere gönderiyoruz. Sandığın başında yaptığımız sonuç cetveli gidiyor."

'SİYASİ PARTİLERİN BAŞINDAN SONUNA KADAR İZLEME ŞANSINA SAHİP'

"Eğer yanlışlık olursa siyasi partiler itiraz edebiliyor. İle geliyor sonra Türkiye geneline geliyor. Yani siyasi parti ta başından sonuna kadar izleme şansına sahip. Bu siyasi partilere gitmekle birlikte tüm  vatandaşlarımıza da gidiyor. Türkiye'de kullanılan tüm sandık sonuçlarını  görme imkanına sahip. YSK oy çaldı diye ciddi tenkitler oldu. Sayım döküm cetvelini, sandık sonucunu ve il ve ilçe birleştirmesini verdim.  Ben partilere ve 80 milyon vatandaşa gönderdim ben nasıl çalacağım? Herkesi eline verdim yolda değiştirdiler diyelim ama ben hemen seçimin sonunda belgeyi veriyorum hemen değişiklik farkedilir."

'KURUMUN YIPRATILMAMASI GEREKİR'

Güven, YSK'nın kararını şöyle savundu:

"YSK ile ilgili konuşurken belge ile konuşmak lazım. Biz gidiciyiz. Seçimlerin sağlıklı yapılması için bu kurumun yıpratılmaması gerekir. Türkiye'de seçimlerde güvenliği bir noktada almıyoruz. YSK yazılı kağıtlarımız var. Paralarda görülen libranlar var. Bu kağıtları özel imal ettiriyoruz oy pusula ile zarfları bu kağıtlardan üretiyoruz. Bunu imal ettirp bastırırken her türlü güvenlik önlemini alıyoruz. Bu tedbirlerden biri. Bunları biz belli sayılar halinde İlçe Seçim Kuruluna gönderiyoruz bunu siyasi partiler biliyor bunlar gönderilince seçim kurulu alıyor buradan gönderileni teslim alan siyasi partiler. Bunun çoğu siyasi temsicilerden oluşuyor bu da ikinci teminat. Bizim gönderdiğimiz zarf fligranlı zarf. İlçe seçim kurulu elinizdekli üst taraftaki mührü vurup oy pusularınını sayıyor.YSK tarafından üretilmemiş bir zarf diyen olmadı.Şimdi bizim gönderdiğimiz güvenli bir alan alınan zarflar. Mührü basıp sandık kuruluna gönderiyoruz."

'MÜHRÜN UNUTULMASIYLA İLGİLİ'

YSK Başkanı, "mühürsüz oy" kararını şöyle açıkladı:

"Teslim alan partiler. İlçe seçim kurulundaki partiler  aldı. Mahalledeki sandık kurulu da siyasi partilerden. Bunu açtı sayım yaptı  tutanaklara yazdı imzaladı. Burada bakın bir mühür daha vurması gerekiyordu sandık kurulunun üçüncü mührü vurması gerekiyordu. Seçim kurulları seçim günü torbayı açınca bunları sayıp deftere geçiriyorlar. Zapta geçiyorlar. Biz hiç görevimiz olmadığı halde sandığa üye veren bu üyelere eğitim verdik anlattık. Onun ötesinden her bir sandığa çek list verdik. Yemin etmeyi torbayı açınaca sayması mühürlemeyi unutmayın diye. Bütün bunlara rağmen sandık kurulunda bazılarının mühürleri vurmadığını öğrendik. Tam problem burada biz YSK olarak toplandık anayasa diyor ki seçimin başından sonuna kadar karar verme YSK'dadır. Oy pusulalarının dışardan geldiği iddiası yoktur olay tamamen sandık kurulu başkanlarının mührü vurmayı unutması ile ilgilidir."

'SANDIK KURULU ÜYELERİNİN HATASINDAN KAYNAKLI'

"Anayasanın 67'nci maddesi gereğince vatandaşın seçime katılma hakkı var. Bakın 7-8 kriter vardır. Basılmasından teslim edilmesine kadar. Hepsini saydım size. Bütün bunlar yapıldı sandıkta ben değil, siyasi temsilciler var hatayı onlar yaptı. 1980 yılında yapılan bir şeyi anlattım dışardan geldiğine dair bir itiraz yoksa sahte olduğuna dair bir itiraz olursa ki yok o zaman geçerli olur. Olay tamamen sandık kurulu üyelerinin hatasından kaynaklanmaktadır. Sahtecilik iddiası yok. İtiraz gelirse bakarız. Böyle bir şey sistematik olarak çok düşük. Sahte oyu pusulası sahte zarf kullanıldığına dair bir itiraz yok."
20 Mayıs 2017 00:47
DİĞER HABERLER