Sarıkaya “İddia o ki; yedi üye, gerekçeli kararını yazarken sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmamasının dışında oy sayım döküm cetvellerinin yani tutulan çetelelerin mühürsüz, imzasız, boş olmasının da gerekçenin unsuru haline getiriyorlar” ifadelerini kullandı.

Sarıkaya, imzasız denilen cetvellerin sandık birleştirme tutanakları değil sayım yapılan çeteleler olduğuna dikkat çekti.

RS FM’de Yavuz Oğhan’ın Bide Bunu Dinle programına konuk olan Sarıkaya şöyle konuştu:

“Anlaşılan şu ki, yedi üye kısa kararlarının ötesinde yeni bir durum yaratmışlar. Yeniden karar oluşturma ya da genişletme diyelim. Yeni bir tartışma sürecine hazırlanıyoruz. İddia o ki; yedi üye, gerekçeli kararını yazarken sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmamasının dışında oy sayım döküm cetvellerinin yani tutulan çetelelerin mühürsüz, imzasız, boş olmasının da gerekçenin unsuru haline getiriyorlar.

Oysa ki YSK’nın yediye dört kararında bu konu konuşulmuş ancak AKP’nin getirdiği bu gerekçe iptal nedenleri arasında gösterilmemişti. Dört üyenin de karşı oylarını buna göre yeniden yazmak istedikleri yönünde bir durum ortaya çıkıyor.

İmzasız, mühürsüz denilen cetveller aslında sandık birleştirme tutanakları değil. Bunlar çeteleler. Yani bir kişi kaldırıyor oyu gösteriyor. Bir kişi çetele tutuyor. Diğerleri de gözlemliyor. İşte bu çetelelerin imzasız olduğunu söylüyorlar. Ancak önemli olan sandık tutanağıdır. Sandık tutanaklarına itiraz yok. İlçe seçim kurullarına gittiğinde de bir itiraz yok. Her bir sandığın ıslak imzalı tutanakları siyasi partilere iletildi. Her sandığın sonucu partilerin elinde var.

Bu itirazların bir sonuç getirdiğini söylemek olası değil. 6 ilçede sayım yapıldı. Bu da yetmedi 52 yerde yeniden sondajlama diye nitelendirilen usulle farklı sandıklara itiraz yapıldı. Oralarda da sonuca müessir olmadı. O oyların bir etki yaratmadığından söz edildi.”