Merkez Bankası'nın 300 baz puan faiz arttırımına rağmen, doların piyasalarda hala yüksek seyretmesi, AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'da moralleri bozarken, ekonomi yazarı Atilla Yeşilada, Mehmet Şimşek'in Londra'ya gönderilme sebebini de olumsuz seyreden piyasa göstergelerine bağlıyor.
Paraanaliz'de 25 Mayıs Cuma günü yayınlanan makalesinde, Yeşilada, hükümetin meseleye yaklaşımı ile ilgili şu iğneleyici yaklaşımı paylaşıyor:
"Bu alçak Zionist-Haçli masaşı “yatırımcı” denen çopar sülükler koskoca 300 baz puan faiz artırımını beğenmedi hala dolar alıyor ya! Ben zaten size faiz artırımı işe yaramaz, tek çare yerli ve milli Türkiye demedim mi, lan? Çabuk gönderin Murat’la Mehmet’i Londra’ya, şu lavuklara iki laf söylesin de, dolar düşsün, yoksa biz iktidardan düşeceğiz.
'Biz bir seçimi kazanalım enflasyonu indirmek ve cari açığı azaltmak için gereken tedbirleri çok daha farklı bir şekilde devreye sokacağız.' Zaten şu noktada bile işimize gelen kuralları uygularız, yok gelmezse, “bunlar rejime karışıyor” diye çamura yatarız. Nasıl olsa AKP-CHP farketmez, vatandaşın %40’ı kur çalkantısının dış mihrakların işi olduğuna inanmış, veririz mehteri olur biter."
Yeşilada, 'milli ve yerli' terimlerinin 'palavra' olduğunu belirtiyor, ve her yıl 230 milyar dolar ve euro borç bulup çevirmek zorunda olan, yabancı markalara bağımlı bir Türkiye'nin milli ve yerli olamayacağını belirtiyor.
"Sonunda Batı öpe öpe bize istediğini yaptıracak" diye yazan Yeşilada, değerlendirmelerine şu satırlarla devam ediyor:
"16 yıldır hem Batı’ya posta koyduk, hem parasından nemalandık. Ne değişti aniden? QE dünyası bitti. Yalnız bizi değil, Mugabe’yi Maduro denen katili, Zuma’yı, Kirchnerleri hatta Putin’i ve Beijing’i şımartan bu ucuz paraydı. Para sahibi denetim görevini yerine getirmiyor, iyi yönetim, kötü yönetim gözetmeden aç çocuğun plastik hamuru ağzına atması gibi her şeyi alıyor, her projeye kredi veriyordu.
Fed’in QE’den çıkmasıyla deniz kurumaya başladı. Bunu herkes geç farketti, Batı’da hala “Gelişmekte Olan Piyasalar’da bu düzeltme geçicidir, efendim, yakında yine prim yaparlar” diyen saflar var, seneye hepsi iş arayacak. Dolce vita asla geri gelmeyecek. Reform yapan, demokratikleşen, maliye ve para politikasında sorumlu davranan ülkeler yaklaşan kuraklığı atlatır…perhiz yaparak. Ötekiler? Don’t cry for me Argentina."
'Batı'nın parasını alıp, kural ve değerlerini satmanın' mümkün olmadığına işaret eden Yeşilada, bu eleştirisinin sadece iktidara değil vatandaşlara da yönelik olduğunu vurguluyor.
"Yaşadığınız hayal dünyasını altınızdan halı gibi çekip alacaklar ve Yunanistan’ın durumuna düşeceksiniz" diye seslenen Yeşilada, "Yok öyle bir program kardeşim, altınla, yerel para birimiyle ticaret, sonsuz büyüme, arz teşviki ve düşük faizle enflasyon düşürme, bunların hepsi inkar ve kibir mahsulu. 300 yıllık ekonomi pratiğini yeniden yazmaktan ve Tanrı’nın kelamı gibi ekonomi bilmeyen vatandaşa yutturmaktan vazgeçeceksiniz. Çünkü, artık Londra’da söylediğiniz ve Yozgat’takinin farklı olduğunu yatırımcı çaktı, yemiyor. Sizden itiraf, kefaret ve samimiyet istiyor" yorumunu yapıyor.