Yurt dışı yasağı konulan işkence mağduru kazandığı Tıp Fakültesine gidemiyor

Şanlıurfa Karaköprü’de Mahmut Polat’ın evi 18 Ekim 2019’da polis tarafından basıldı. Hakkında gözaltı kararı bulunan Mahmut Polat’ın evine giren polisler iki oğlunu sert biçimde darbettiler.
Küçük yaştaki diğer iki çocuğun gözleri önünde gerçekleşen olayda, vücudunda işkence izleri bulunan Mehmet Ali Polat yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bırakıldı. Azerbaycan Bakü Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanan 18 yaşındaki Polat, bu sebeple okula kaydını yaptıramıyor.


 
Polislerse daha önceki olaylarda olduğu gibi, ailenin kendilerine mukavemet ettiğini, darp izlerinin bu sebeple oluştuğunu iddia ederek aileden şikayetçi oldular.

 
Evi basılan baba Mahmut Polat, HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na bir mektup yazarak evde yaşanan işkence olayını ve sonrasını anlattı:

Mahmut Polat’ın mektubu:

Şanlıurfa Karaköprü’de 18 ekim 2019 cuma günü saat 6:30 da kapım çalındı. Sabah Namazdan sonra ben kuran okuyordum. Kur’an elimde olduğu bir şekilde kapıyı açtığımda sivil polisleri kapıda gördüm. Bana senin hakkında mesken arama ve tutuklama emri olduğunu söylediler. Bende buyurun aramanızı yapın sonra birlikte istediğiniz yere gidelim dedim. Bunun üzerine sert bir ifadeyle ve bağırarak: “Teröristliği burada yapacağına dağda yap!” dedi, ben de siz buyurun görevinizi yapın dedim. Bunun üzerine: “Bu devleti size kabul ettireceğiz, devletin gücünü göreceksiniz bu devleti kabulleneceksiniz, bu devlet sizi öldürme yetkisini bize vermiştir, biz sizi öldürmüyorsak size iyilik ediyoruz!” şeklinde sert ifadeler ve bağırmadan sonra uyumakta olan hanımım ve çocuklarım uyandı ve yanımıza geldiler. O sırada polislerin hakaret ve bağırmaları devam ediyordu. Bu durumu gören oğlum Mehmet ali Polat polislere : “ Daha sakin olamaz mısınız, yaşlı adama niye bağıyorsunuz?” şeklinde tepki verdi. Bunun üzerine polis:  “Senden akıl alacak değiliz!” çok ağır ve galiz tabirlerle çocuğun üzerine çullandılar. Diğer oğlum Sadullah Polat araya girdi, aynı şekilde iki polis de Sadullah’ın üzerine saldırdı ve yere yatırdılar. İki oğluma da ters kelepçe taktılar ve kafalarını tekmelemeye başladılar, saçlarından tutup yüzlerini yere vurmaya başladılar, biz bu duruma itiraz edince bana da ters kelepçe takıp ayrı odaya aldılar. 14 yaşındaki küçük kızım Ebrar ve 16 yaşındaki oğlum Mutahara’nın gözleri önünde iki oğluma da hakaret ve darplar devam etti. Beni yan odaya aldılar, polislerin hakareti ve çocukların ağlama seslerini çaresizlikle dinliyordum. Kızım Ebrar ve oğlum Mutahara nın okula gitmesine izin vermediler. Sonra mukavemet var diye takviye kuvvet istediler. Çocukları ayakkabısız ve iç elbiseleri ile asansöre bindirip aşağı indirdiler bu süre zarfında hem asansörde hem bina çıkışında ve arabanın içinde hakaret ve darp etmeye devam ettiler. Bina sakinlerinin pencereden bakmalarına bağırarak izin vermediler. Komşulara bağırarak içeri girmelerini söylediler. Her bir çocuğu ayrı arabaya bindirip doktor muayenesine götürdüler.  Oğlum Mehmet Ali ‘yı arabadan indirmeden hastane içine koymadan ayarlamış oldukları doktordan darp izi yoktur raporu aldırmışlar. Savcılık sorgusuna giderken de aynı şekilde rapor aldırtmışlar.  Diğer oğlum Sadullah başka bir polis arabası ile aynı şekilde hastaneye götürülüyor, doktor yüzüne bakmadan ve muayene etmeden darp izi yoktur raporu aldırıyorlar. Bu arada iki polis de kendilerine darp edilmiş raporu alıyor. Polisler, iki oğluma polise mukavemetten dolayı savcılığı suç duyurusunda bulunuyorlar. Göz altında kaldıkları süre boyunca ters kelepçeler açılmıyor, şiddet ve darp göz altında da devam etmiştir. Oğlum Sadullah aynı gün haftada üç gün denetimli serbestliği ve yurt dışı çıkış yasağı konularak hakim tarafından salıverildi. Sadullah salıverilmesinden hemen sonra hastaneye gidip kendisine verilen raporun suretini almak istiyor. Hastane polisi raporu vermiyor ve elinde bulunan nüshayı da yırtıyor. Hastane doktoru polise itiraz ediyor, ama neticesiz kalıyor.  Oğlum Mehmet Ali bir gün çocuk şubede göz altında tutuluyor. İkinci gün savcı karşısına çıkarılırken sorgulamada savcı Mehmet Ali’nin yüzünde ve vücudunda bulunan darpları görerek tutanak altına almıştır. Mehmet Ali’ de haftada iki gün denetim serbestliği ve yurt dışı çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı. Mehmet Ali, Azerbaycan Bakü Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanmış fakat yurt dışı yasağı olduğundan kayıt işlemlerini yapamamaktadır.  Aynı şekilde ben Mahmut Polat da içeride darp edildim ve aynı gün haftada iki gün denetim serbestliği ile hakim tarafından serbest bırakıldım.



GERGERLİOĞLU SORU ÖNERGESİ VERDİ

HDP Milletvekili Gergerlioğlu konuyu soru önergesi olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu.

14 farklı soru yönelten Gergerlioğlu’nun yönelttiği dikkat çeken sorular şöyle:

“Mehmet Ali Polat’ın darp edildiği ve doktora gösterilmeden kendisiyle ilgili sağlam raporu alındığı iddiası doğru mudur? Bu iddia doğruysa raporu aldıran polisler ve raporu veren doktor hakkında soruşturma açılmış mıdır? Soruşturma açılmışsa hangi aşamadadır? Eğer bu iddia doğruysa bundan sonra yurttaşlara aldırılan raporların üzerindeki şüphe nasıl giderilecektir?

Sadullah Polat’ın hastaneden darp raporunun nüshasını istemeye gittiği ancak hastane polisinin izin vermediği elindeki raporu da yırttığı iddiası doğru mudur? Bu iddia doğruysa konuyla ilgili açılmış soruşturma var mıdır? Bu soruşturma çerçevesinde bütün güvenlik kameraları incelenmiş midir?”
28 Ekim 2019 18:34
DİĞER HABERLER