Almanya'daki yetkililer ve Türk sivil toplum örgütleri OHAL'in Türkiye'ye seyahat edecek Türk vatandaşlarına etkilerini DW Türkçe'ye değerlendirdiler.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilan ettiği üç aylık Olağanüstü Hal kararı, beraberinde günlük hayatı da etkileyebilecek bazı kısıtlamalar içeriyor. Almanya'daki Türklerin bu karar çerçevesinde üzerinde en fazla durduğu nokta ise seyahat ve sosyal hayata dönük önlemler. Peki, tatilleri için Türkiye'ye gidecek olan yurtdışındaki Türkler OHAL'den etkilenir mi?
"Yurt dışındaki Türklere yönelik özel bir kısıtlama yok "
Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği Basın Müşaviri Refik Soğukoğlu, seyahat önlemleri kapsamında yurt dışındaki Türklere yönelik özel bir uygulamanın ya da kısıtlamanın olmadığını ifade etti. Soğukoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı "Olağanüstü hal sürecinde temel hak ve özgürlüklerde asla kısıtlama yoktur. Bunun garantörleri biziz" şeklindeki açıklamasını hatırlatarak yurtdışındaki Türklerin gönül rahatlığıyla Türkiye'ye giderek tatillerini yapabileceklerini belirtti.
Berlin Basın Müşaviri, ayrıca Türkiye'ye seyahat edecek Türk vatandaşlarının yanlarında her zaman kimliklerini bulundurmalarını tavsiye etti. Soğukoğlu, düşük bir ihtimal de olsa, sokağa çıkma yasağı durumunda tatil yörelerindeki vatandaşların kısa süreli mağduriyetler yaşayabileceği uyarısında bulundu.
"Keyfi uygulamalardan endişe ediliyor"
Almanya Türk Toplumu (ATT) Başkanı Gökay Sofuoğlu, 15 Temmuz'dan bu yana Türkiye'nin zaten olağanüstü hal koşulları taşıdığını ve Türkiye'nin anayasasına dayanarak durumu tekrar kontrol altına alabilmek için buna ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Ancak Sofuoğlu, hükümetin OHAL kararını, darbeye farklı partilerden birlikte karşı çıkan TBMM üyelerini dışarda bırakarak almasını da doğru bulmadığını ekledi. STK temsilcisi, "Seçilmişlerden oluşan milletin iradesinin yönettiği bir süreçten, atanmışların idare ettiği bir sürece geçildi" dedi.
Meclisin tamamen sürecin dışında bırakılmasının halkın belirli kesimlerinde endişe yarattığını ve hükümetin keyfi uygulamalarından korkulduğunu kaydeden Sofuoğlu, yurtdışındaki Türklerin kaygılarının altında da bunun yattığının söyledi. ATT Başkanı,"Herkesin gönül rahatlığı ile Türkiye'ye gidebilmesi için devletin meseleye şeffaf yaklaşması ve halkın tüm kesimlerinin güvenini kazanılması gerekiyor" dedi.
"Temkinli olmakta fayda var"
Berlin Türk Cemaati (TGB) Başkanı Bekir Yılmaz AKP hükümetinin halk nezdinde en güçlü yanının ekonomi olduğunu belirterek, uluslararası kredi ve derecelendirme kurumlarının Türkiye'nin kredi notunu düşürdüğünü ve hükümetin uluslararası yatırımcıyı koruma çabası içine gireceğini ifade etti. Yılmaz bu çerçevede Türkiye'deki temel hak ve özgürlüklerin zedelenmesinden mümkün mertebe itina edileceğine inandığını vurgulayarak, yurtdışından Türkiye'ye giden vatandaşların da Türk ekonomisine artı değer kattığını söyledi. TGB Başkanı, Almanya'daki Türklerin tatillerini Türkiye'de geçirmelerinde bir sakınca görmediğini, hatta Türkiye'ye destek için bunu önemli bulduğunu ifade etti. Bununla birlikte Bekir Yılmaz bazı hususlarda temkinli olunmasını da şu sözlerle tavsiye etti :
" Bu sıkıntılı süreçte siyasi münazaralara fazla girilmemesinde fayda var. Zira insanların birbirlerini ihbar ettiklerini biliyoruz. Ayrıca eylemlerin yapıldığı kalabalık yerlerden uzak durulması da vatandaşlarımız emniyetleri açısından doğru olacaktır."
Berlin Atatürkçü Düşünce Başkanı Olcay Başeğmez de hükümetin açıklamalarında şeffaf olmasının önemine dikkat çekerek, "Hükümet yetkilileri bir taraftan güvenliğin sağlandığını belirtirken, diğer taraftan ikinci bir darbe olabileceği uyarısında bulunuyor. Bu da kafalarda soru işaretleri yaratıyor. Türkiye'ye gidecek vatandaşlarımızın her halükarda temkinli olmasında, gelişmeleri yakından takip etmesinde fayda var" şeklinde konuştu.
Berlin'den Türkiye'ye gitmeye hazırlanan evhanımı Sema Kurt, Türkiye'ye gitmek de bir sakınca görmediğini ve ailece gün saydıklarını şu sözlerle aktardı:" Orası bizim memleketimiz elbette gideceğiz, asıl böyle zamanlarda onun yanında olduğumuzu göstermemiz lazım. Hem neden korkacağım, terörist değilim devlet düşmanı değilim. Öyle olanlar korksun."
Türkiye'ye gidip gitmemek konusunda kararsızlık yaşayan Mehmet Sevim ise şunları söyledi: "Ailemle birlikte arabayla Türkiye'ye gitmeyi istiyoruz. Ancak şu anda emin değiliz, çünkü bizler darbeye karşı olduğumuz gibi Erdoğan'ın uygulamalarına da karşıyız. OHAL ile birlikte hukuk tamamen rafa kalkar diyorlar. Hukukun işlemediği, bir yerde derdimi nasıl anlatacağım? Ailemin güvenliğini nasıl sağlayacağım?"
Tatil planlarını Türkiye dışında yapan İsmet Üstün, insanların birbirlerini ihbar ettiğini, hatta bunun devlet tarafından teşvik edildiğini savunarak," Ben hükümete muhalif biriyim. Zaman zaman sosyal medyada tartışmalara giriyorum. Ne yazık ki sosyal medyadaki bu tartışmalar ve muhalif paylaşımlar nedeniyle insanlar artık fişlenerek, cezalandırılıyor. Türkiye'ye gitmek benim gibi insanlar için tehlikeli" sözleriyle endişelerini dile getirdi.
DW