Yusuf Keleş: Bazı aklı evveller, şirket sahiplerine bir şikâyet dilekçesi imzalatmış

Yusuf Keleş:  Bazı aklı evveller, şirket sahiplerine bir şikâyet dilekçesi imzalatmış
"Şirket servis hizmeti verirken okula teminat senetleri vermiş, ihaleyi kazanamayınca da bu senetleri geri istemiş. Okul da tespit ettiği bazı eksikler sebebiyle bu senetlerden bazılarını iade etmek istememiş. Nihayetinde iş mahkemeye gitmiş ve ilk derece mahkeme okulu haklı bularak kararını vermiş."
Maliye Bakanlığı’nda çalıştığım dönemde rastladığım konulardan birisi de yıllarca beraber iş yapan, işçi-işveren ilişkisi sürdüren veya mal-hizmet alışverişinde bulunan kişilerin anlaşmazlığa düştükleri anda birbirlerinden şikâyetçi olmaları ve kamu kurumlarını sopa olarak kullanmak istemeleriydi. Bu hususa en son örnek Adana’nın göz bebeği olmuş bir eğitim kurumuna yapılan baskın oldu.

1-Ayrıntılı olarak araştırdığımda gerçekten hukuk garabeti bir olayın daha yaşandığını anlamış oldum. Arama kararı, önceki yıllarda okulun öğrencilerine servis hizmeti veren bir şirketin bu yıl ihaleyi kazanamaması sebebiyle okul ile girdiği anlaşmazlıktan dolayı alınmış. Şirket servis hizmeti verirken okula teminat senetleri vermiş, ihaleyi kazanamayınca da bu senetleri geri istemiş. Okul da tespit ettiği bazı eksikler sebebiyle bu senetlerden bazılarını iade etmek istememiş. Nihayetinde iş mahkemeye gitmiş ve ilk derece mahkeme okulu haklı bularak kararını vermiş. Servis şirketi verilen bu kararın bozulması için üst mahkemeye giderken durumun farkına varan bazı aklı evveller, şirket sahiplerine bir şikâyet dilekçesi imzalatmış. Bu şikâyet üzerine Mali Şube değil, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğü; emniyeti kötüye kullanma, bedelsiz senet ve Vergi Usul Kanunu’na (VUK) muhalefet suçu gerekçesiyle arama yapılmasını talep etmiş. Bu talebi değerlendiren Adana 1. Sulh Ceza Hâkimliği şikâyetin ana gerekçesi olan güveni kötüye kullanma ve bedelsiz senetler ile ilgili olarak mahkeme aramaya gerek olmadığı kanaatine vararak arama talebine ret kararı vermiş. Gerekçe olarak da daha önce defalarca şikâyette bulunulduğu ve bu şikâyetlerde takipsizlik kararı verildiği ayrıca taraflar arasında Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/270 esas sayılı dosyasında dava olduğu ifade edilmiş.

2-Ancak bu konuda ret kararı veren mahkeme talep edenin kimliğine ve kanuna uygun olup olmadığına bakmadan VUK’a muhalefet suçu sebebiyle aramanın yapılması kararını vermiş. Bu karar hatalı bir karar. Çünkü VUK 142. madde ve müteakip hükümlerine göre aramanın yapılabilmesi için talebin vergi incelemesi yapmaya yetkili olan bir denetim elemanı tarafından yapılması gerekir. Denetim elemanının da her mükellef için arama talebinde bulunması mümkün değil. Sadece incelenen veya ihbar edilen mükelleflerin vergi kaçırdığına dair somut emareler bulunması halinde bu talepte bulunulabilir. Talebin de inceleme elemanı tarafından ayrıntılı bir gerekçe ile yapılması, bu gerekçenin sulh hâkimi tarafından uygun görülmesi gerekir. Bu yüzden inceleme elemanları bu şartların varlığı halinde bile arama talep etmek istemez. Çünkü aramalı incelemeler hem süreleri bakımından hem de işleyiş prosedürü bakımından sıkıntılı incelemelerdir. Gerek arama esnasında uyulması gereken esaslara uyulmaması, gerekse de hatalı hükümler verilmesi sebebiyle birçok kişinin başı yanmıştır. Kaldı ki birçok arama talebi de mahkemeler tarafından yeterli sebep sunulmadığı gerekçesiyle mahkemelerce ret edilir.

(...)

26 Mart 2015 09:12
DİĞER HABERLER