Sağlık Bakanlığı'nın bir çok hasta için umut olan yüz ve kol naklinin önünü açan yeni düzenlemesi, bugüne kadar dünyada çok az sayıda uygulanan bu tür operasyonlar sonrası ortaya çıkabilecek durumlara karşı tedbirler içeriyor.
Başrollerini John Travolta ve Nicolas Cage'in oynadığı, FBI ajanı ile bir teröristin yüzlerinin değiştirildiği ''Yüz Yüze'' filmi abartılı bir anlatım içerse de Sağlık Bakanlığı, nakil yapılan hastanın parmak izi veya yüz görünümü gibi teşhis bilgilerinin değişmesi halinde 30 gün içinde emniyete ve valiliğe bildirim zorunluluğu getirdi.
Ayrıca, nakil sonrası yeni görünüme sahip olacak hastanın psikolojik sorun yaşamaması için bilgilendirme de yapılacak.
Sağlık Bakanlığı'nın Kompozit Doku Nakli Merkezleri Yönergesi ile artık hayati önem taşımayan ancak hastaların yaşam kalitesini artıracak ekstremite (kol), yüz ve saçlı deri, üst solunum- üst sindirim yolları ve bağırsak nakilleri yapılabilecek.
Yönergeye göre, bu nakilleri sadece Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsatlı merkezler yapabilecek. Sağlık Bakanlığı, bu nakillerin hangi hastalara yapılabileceğini belirlemek ve yapılan işlemleri takip etmek üzere Kompozit Doku Nakli Bilimsel Danışma Komisyonu ve Kompozit Doku Nakli Konseyi oluşturacak.
Komisyon, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü veya görevlendireceği en az daire başkanı düzeyindeki bir idari amir başkanlığında; mikro cerrahi alanında deneyimli, organ veya doku nakli konusunda da çalışmaları bulunan doçent ve profesörler arasından bakanlıkça seçilecek 6 üye olmak üzere toplam 7 kişiden oluşacak.
Hangi hastalara bu tür nakillerin yapılabileceğini belirleyecek olan komisyon, şu çalışmaları yürütecek:
-Alıcının çocuk olması ve endikasyon listesine göre karar verilmesi mümkün olamayan diğer istisnai vakalar için bakanlığa başvurulduğunda vakayı nakil yönünden değerlendirecek.
-Endikasyon listesine göre konsey kararı ile yapılan nakillerde, nakil sonucunu endikasyon yönünden değerlendirecek.
-Ülke genelinde kompozit doku nakli hizmetlerinin gelişimini izleyerek, alınacak tedbirleri ve ulusal stratejileri belirlemek için ihtiyaç duyulan konularda Sağlık Bakanlığı'na görüş bildirecek.
-Merkezlerin faaliyetlerini ve alınacak tedbirleri ele alacak.
-Kompozit doku naklinde kullanılan ilaçlar, solüsyonlar, araç ve gereçler ile ilgili standartları belirleyecek.
-Kompozit doku nakli ile ilgili ulusal tanı, kayıt ve tedavi protokollerini düzenleyecek.
-HER MERKEZE BİR KONSEY-
Her kompozit doku nakli merkezinin bulunduğu hastanede, bir Kompozit Doku Nakli Konseyi kurulacak.
Bu konseyde, psikiyatri uzmanı, sosyal hizmet uzmanı, nakil konusunda deneyimli iki cerrah (birisi kompozit doku naklini gerçekleştirecek ekip dışından olmak üzere), anestezi ve reanimasyon uzmanı, iç hastalıkları uzmanı (alıcı çocuk ise çocuk hastalıkları uzmanı), immünoloji uzmanı, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı ve tıp etiği uzmanı bulunacak.
Konsey; yönerge kapsamındaki her kompozit doku naklinden önce, naklin endikasyon listesine uygun olup olmadığını, alıcının onamının usulüne uygun olarak alınıp alınmadığını ve yapılacak naklin sosyal ve etik açıdan uygun olup olmadığını değerlendirecek.
Ekstremite nakli yapılacak merkezdeki sorumlu uzman, ekstremite nakli yapılacak merkezde, plastik ve rekonstruktif cerrahi veya ortopedi ve travmatoloji alanlarının birinde uzmanlığını almış, uzman olduktan sonra yurt içi veya yurt dışında mikrocerrahi alanında en az iki yıl deneyimli ve en az 50 replantasyon veya serbest doku nakli ameliyatında aktif görev almış, bunlardan en az 25 vakayı kendisinin yapmış olduğunu ilgili kurumdan belgeleyen bir hekim, sorumlu uzman olarak görevlendirilecek.
Yüz ve saçlı deri nakli yapılacak merkezde ise, plastik ve rekonstruktif cerrahi alanında uzman olduktan sonra yurtiçi veya yurtdışında mikrocerrahi alanında en az iki yıl deneyimi olan ve en az 50 replantasyon veya serbest doku nakli ameliyatında aktif görev almış, bunlardan en az 25 vakayı bizzat kendisinin yapmış olduğunu ilgili kurumdan belgeleyen hekim, sorumlu uzman olabilecek.
Üst solunum/sindirim yolları nakli yapılacak merkezde ise, uzman olduktan sonra yurtiçi veya yurtdışında üst solunum yolları ve üst sindirim yolları cerrahisi alanında en az iki yıl deneyimli olduğunu ilgili kurumdan belgeleyen kulak burun boğaz, genel cerrahi veya göğüs cerrahisi uzmanı bir hekim veya uzman olduktan sonra yurtiçi veya yurtdışında mikrovasküler cerrahi alanında en az iki yıl deneyimli, en az 50 replantasyon veya serbest doku nakli ameliyatında aktif görev almış, bunlardan en az 25 vakayı bizzat kendisinin yapmış olduğunu ilgili kurumdan belgeleyen kulak burun boğaz, genel cerrahi veya göğüs cerrahisi uzmanı hekim sorumlu uzman olarak görevlendirilebilecek.
Bağırsak nakli yapılacak merkezde ise genel cerrahi uzmanı olduktan sonra yurtiçi veya yurtdışında gastro-intestinal sistem cerrahisi alanında en az iki yıl deneyimli olduğunu ilgili kurumdan belgeleyen bir hekim sorumlu uzman olabilecek.
-EMNİYETE VE VALİLİĞE BİLDİRİM-
Kompozit doku nakli işlemi neticesinde alıcının parmak izleri veya yüz görünümü gibi teşhis bilgilerinin değişmesi halinde, hastane idaresince, nakil tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ilgili valilik ve emniyet müdürlüğüne değişiklik bildirilecek.
Beyin ölümü gerçekleşen bir hastadan nakil, ancak ailesinin izni alınarak yapılabilecek.
Bir kadavradan kompozit dokunun alınabilmesi için sağlığında imzaladığı veya donör ölümü sonrasında bağış yapmaya yetkili yakınlarının imzaladığı bağış formunda, kompozit dokuların bağışlandığı ayrı bir madde olarak belirtilecek.
Bu tür nakillerin yaşam kurtarıcı olmayan özelliği ve alıcının yaşam boyu bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlara ve buna bağlı komplikasyon ve yan etkilere maruz kalacağı göz önüne alınarak da bazı kurallar getirildi.
Buna göre, nakil yapılmak istenen hasta veya yasal temsilcisi, işlem yapılmadan önce mekanik ve myoelektrik protez veya ortez gibi mevcut diğer alternatifleri kullanmış olmasına veya doku veya organ kaybının düzeltilmesine yönelik ameliyatlara rağmen tatmin olmadığını yazılı olarak beyan edecek.
Hasta veya yasal temsilcisi, ayrıntılı bir şekilde hazırlanan, operasyon sonrası ortaya çıkabilecek tüm psikolojik ve sosyal sorunların ve olası sağlık risklerinin yer aldığı bir onay formu imzalayacak.
Hasta veya yasal temsilcisine merkez tarafından bu konuda ayrıntılı bilgi de verilecek.
-''BAĞIŞÇI NE VERDİĞİNİ İYİ BİLMELİ''-
Düzenlemeyle ilgili bilgi veren Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Şencan, dünyada çok kısa bir süre önce başlayan, henüz kliniğe yeni giren operasyonların artık Türkiye'ye de yapılabilmesi için bir alt yapı getirildiğini bildirdi.
Kol naklinin dünyada 1998 yılında yapılmaya başlandığını, Türkiye'de kısa bir süre önce yapılan kol naklinin dünyadaki 15. vaka olduğunu hatırlatan Şencan, yüz naklinin de 2000'li yıllarda yapıldığını, dünyada bu naklin şimdiye kadar 10 kişide başarılı olduğunu söyledi.
Türkiye'deki hakimlerin bu tür ameliyatları başarıyla yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu kaydeden Şencan, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Yüz ve deri nakilleri hastaların dış görünüşünü de etkileyecek operasyonlar olduğu için bu tür ameliyatların etik yönü çok büyük önem taşıyor. Bu nedenle yönergede etik konular diğer organ nakillerine göre daha ayrıntılı olarak yer aldı. Hastaya nakil sonrası meydana gelebilecek değişikliklerin ayrıntılı olarak anlatılması zorunlu. Ameliyatın sosyal yansıması farklı olacağı için çok iyi bir değerlendirme yapılmalı. Geri ödemeyle ilgili herhangi bir sorun yok. Zaten şu anda SGK bu işlemleri şu anda ayrı ayrı ödüyor. Diğer organ nakilleri için paket fiyat uygulanıyor. Belki ilerde bu işlemler yaygınlaşırsa bunlar için de paket fiyat belirlenebilir.''
Organ bağışında bu nakiller için verici onayının ayrı olacağını bildiren Şencan, ''Bağışçının ne verdiğini kesin ve net olarak bilmesi gerekir. Bu nedenle böyle bir uygulamaya gittik'' dedi.
Şencan, şu anda kol nakli olmak için bekleyen 200 dolayında hasta bulunduğunu bildirdi.
Sağlık Bakanlığı Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Halil Yılmaz Sur da, yapılan düzenlemeyle yüz ve kol gibi doku ve organların naklinin önünün açıldığını, ancak bu nakiller için bağış yapılması gerektiğini belirtti.
Sur, ''Biz alt yapıyı oluşturduk ama bağış olmazsa bunun hiç bir anlamı olmaz. Bu nedenle hastalara umut olması için vatandaşların mutlaka bağış yapması gerekiyor'' şeklinde konuştu.