Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından hazırlanan "Çocukların Sosyal Paylaşım Sitelerini Kullanım Alışkanlıkları" isimli rapora göre çocukların yüzde 66'sı günde en az bir kere sosyal ağları kullanıyor.
Sosyal paylaşım sitelerinde günde ortalama 72 dakika zaman geçiren çocukların yüzde 60'ı sosyal ağların ders çalışma sürelerine olumsuz etkisi olduğunu itiraf ediyor. Yaklaşık yüzde 25'i ise arkadaşlarına ve ailelerine daha az zaman ayırdıklarını kabul ediyor. Sosyal ağlara üye olabilmek için en düşük yaş 13 olmasına karşın, 9-12 yaş grubu çocukların da sosyal ağ üyesi olduğu belirtilen raporda, çocukların yaklaşık yüzde 70'inin günde en az bir kere interneti kullandığına dikkat çekiliyor.
TİB, araştırmasını sosyal paylaşım sitelerinin kullanma alışkanlıklarını ortaya koymak için 9-16 yaş grubunda olan çocuklar üzerinde yaptı. Rapor, Ankara, İzmir ve İstanbul'da 524 çocukla, yüz yüze görüşülerek tamamlandı. Araştırmaya dâhil edilen çocukların 48,1'ini kızlar ve yüzde 51,9'unu erkekler oluşturdu.
Ev adreslerini bile paylaşıyorlar
Araştırmada, çocukların sosyal ağlardaki bazı risklere karşı farkındalıklarının az olması dikkat çekiyor. Çocukların yüzde 50'si sosyal ağlara kaydolurken karşılaştıkları gizlilik ve kişisel bilgileri korumaya yönelik yönergeyi okumadıklarını ya da anlamadıklarını ifade ediyor. Kişisel bilgilerin sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılmasını yüzde 44'ü güvenli bulurken yüzde 40'ı ise güvensiz bulduğunu belirtiyor.
Çocuklar, kimliklerini açığa çıkaracak kişisel bilgileri vermeleri ve fotoğraflarını ekleyerek tamamen tanınır ve ulaşılabilir hale gelmelerini de sağlıyor. Buna göre, sosyal paylaşım sitelerini kullanan çocukların yüzde 25'i ev adresini, yüzde 29'u telefon numaralarını, yüzde 51'i ise aile bireylerinin ismini herkesle paylaşıyor. Ayrıca çocukların yaklaşık yüzde 65'i tanımadıkları kişileri bir şekilde arkadaş listelerine ekleyebildiklerini ifade ediyor.
Arkadaşlık ilişkisi Facebook'ta yürütülüyor
Araştırmaya göre, sosyal paylaşım sitesi kullanan çocukların yüzde 99'u Facebook'u tercih ediyor. Araştırmaya katılan çocukların sayfalarında, ortalama 102 arkadaşı var. Çocukların yüzde 84'ü şimdiki arkadaşlarıyla iletişim kurmak için sosyal paylaşım sitesini kullandığını belirtiyor. Yüzde 31'i eski arkadaşlarını bulmak için, yüzde 28'i ise arkadaşlarının ve diğer kişilerin neler yaptığını öğrenmek için kullandıklarını söylüyor.
Çocuğunuzu izleyin
Çocuk ve Bilgi Güvenliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Betül Ulukol, çalışmanın sonuçlarını Bağlantı Noktası'na değerlendirdi. Sonuçları şaşırtıcı bulmadığını söyleyen Ulukol, "Eve bilgisayar alırken en baştan çocukla anlaşma yapılmalı. 'Şu saatler arasında internete girilecek' şeklinde birtakım kurallar konulmalı. Hatta bilgisayarda bulunan programları dahi takip ederek 'bu bilgisayarda yaptığın her işi izliyorum' hissini çocuğa vermeliler." diye konuştu.
Prof. Dr. Betül Ulukol, çocukların beslenmesini dahi bilgisayar başında yaptığını, hareketsiz kalan çocuklarda obezite riskinin arttığını belirtiyor. Ulukol, "Çocuklar asosyal oluyorlar. İnternet farklı bir sosyal ortam oluşturuyor fakat bizim tanımladığımız sosyallik tanımı bu değil. 9 yaşındaki çocuğun sanal bir ortamda başka bir çocukla oyun oynaması gerçek anlamda oyun oynadığını göstermiyor. Bahçede oyun oynamalı, futbol gibi o yaşın gerektirdiği ilgi alanlarının olması gerekir." şeklinde konuşuyor.
İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren de internet kullanımı konusunda Türkiye'nin aldığı yolun birçok Avrupa Birliği ülkelerine örnek olduğunu belirtiyor; ancak yapılması gereken daha çok iş olduğunu söylüyor. Araştırma sonuçlarının da bunu ortaya koyduğuna dikkat çeken Özeren, ebeveynlere çocukları sosyal paylaşım sitelerinden nasıl koruması gerektiği konusunda şu uyarıları yapıyor: "Güvenlik önlemi olarak internetin ve kişisel bilgilerin paylaşılmaması lazım. Sosyal ağlarda geçirilen vakit mutlaka sınırlandırılmalı. Çocukların davranışları iyi gözlemlenmeli. Ayrıca, Güvenli İnternet Çağrı merkezinin numarası olan 444 5 446'yı herkes bir kenara not etmelidir."
SELİM KUVEL