Zafer Çağlayan'dan AKP'yi zora sokacak itiraf

Zafer Çağlayan'dan AKP'yi zora sokacak itiraf
Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan’dan Reza Zarrab’ın hediye ettiği iddia edilen 700 bin TL’lik saatle ilgili çok ilginç bir savunma geldi...

Çağlayan, 700 bin TL’lik saatin hikâyesini AKP vekillerine böyle anlattı: “Reza Zarrab, ‘bizim orada ofisimiz var, alır size gönderirler’ dedi. Sonra  bana gönderdiler. Saatin faturası alanın üstüne ama garanti  belgesinde benim adım geçiyor.”

Yolsuzluk fezlekelerinin Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinden önce suçlamaların odağındaki 4 eski bakan, AKP milletvekilleriyle bir araya geldi. Edinilen bilgiye göre Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile parti yöneticilerinin de hazır bulunduğu kahvaltılı buluşmada vekiller bakanlara soruşturmanın kilit isimlerinden İran kökenli işadamı Reza Zarrab’la olan ilişkilerini sordu.

 Edinilen bilgiye göre  en ilginç savunma Zarrab’ın 700 bin TL’lik saat hediye ettiği ileri sürülen eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’dan geldi. Çağlayan, “Ben saati bir gazetenin ilanında gördüm, çok beğendim, ilgili firmayla temasa geçtim, ‘kişiye özel üretiyoruz’ dediler. Daha sonra firma yetkilisi beni aradı ve ‘Satın alacak mısınız?’ dedi. Bu konuşma yapılırken Reza Zarrab o ortamda bulunuyordu. ‘Bizim orada ofisimiz var, alır size gönderirler’ dedi. Sonra bir araçla saati bana gönderdiler. Saatin faturası alanın üstüne ama garanti belgesinde benim adım geçiyor. Saatin parasını ödedim ve mal beyanımda da gösterdim. Hediye alan şerefsizdir.” ifadelerini kullandı.

     Zafer Çağlayan, iktidar kulisinde gazetecilere yaptığı açıklamada da Türkiye’nin uluslararası bir komployla karşı karşıya olduğunu, kendisinin kurban seçildiğini iddia etti. Hukuk profesörü Sulhi Dönmezer’in bir dersinde öğrencilerine bir insana yapılabilecek en büyük haksızlığın ne olduğunu sorduğunu anlatan Çağlayan, “Öğrenciler çok sayıda yanıt vermişler ama doğru yanıtı verememişler. Hoca daha sonra açıklamış: ‘İftiradır’ demiş. Ben de çok büyük bir iftiraya uğradım. Allah herkesi kuru iftiradan saklasın.” dedi. 10 dakikalık sürenin çok yetersiz olduğunu ancak bu süre içinde altın ticareti de dahil olmak üzere tüm suçlamalara cevap vereceğini anlatan Çağlayan, “Sanki Halkbank bana bağlı. Bütün bunlar faiz lobisine karşı çıkışımızın sonucu. Suçum İran’a ihracat yapmak.” görüşünü dile getirdi. Çağlayan, bugüne kadar partideki bazı büyüklerinin tavsiyesine uyarak sustuğunu ancak bugünden sonra güvendiği basın kuruluşlarına konuşarak nasıl bir haksızlığa uğradığını anlatacağını sözlerine ekledi.

 “Zarrab’dan saat aldıysam namerdim” demişti

Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, seçimden önce 13 Mart’ta Mersin’de düzenlenen mitingde Erdoğan’dan önce kürsüye çıkmış ve İranlı Reza Zarrab’dan 700 bin liralık kol saati aldığı suçlamasını reddetmişti. Çağlayan, şunları söylemişti: “Eğer bir saat hediye almışsam ve saat aldığımı, saat verildiğini kim söylüyorsa namerttir, edepsizdir, ahlaksızdır. Kalkmışlar partimize etiket yapıştırmaya çalışıyorlar. Yolsuzluktan bahsediyorlar. Bu kardeşiniz 11 sene öncesinde 27 yıl sanayicilik yapmış bir kardeşiniz… Yolsuzluğun olduğu dönemleri en iyi bilen, gözlemleyen bir kardeşiniz. Biz yolsuzluk yapsak, bu hükümetle Akdeniz Oyunları, hastaneler yapılabilir miydi? Şimdi buradan diyorum ki Kılıçdaroğlu, sen kalkıyorsun, sana verilen illegal dinlemelerle, sana verilen yalan yanlış bilgilerle, sen kalkıp diyorsun ki ‘Rüşvet aldılar’. Buradan sizin huzurunuzda, basının önünde söylüyorum; ‘Eğer Zafer Çağlayan, bir tek delikli kuruşu... Rüşvet veren de, alan da, aldı diyen de namerttir, edepsizdir, vicdansızdır. Buradan Kılıçdaroğlu gerekli cevabı aldı mı dersiniz? Ben size bir şey söyleyeyim mi zannetmiyorum.”

Gana uçağı iddiası

Gana'dan gelen bir uçakta bulunan altınla ilgili konuşan Çağlayan, "Gana'dan gelen bir uçakta bulunan altınla ilgili, gümrük idaresine gerekli belgeleri sunamadığı için bu durum, gümrük idaresince tutanağa bağlanmıştır. Daha sonra eksik belgeler tamamlanmış, uçak Dubai'ye gitmiştir. İnsaf ve vicdan sahibi insanlara şunu belirtmek istiyorum ki, konuyla ilgili gerek gümrük gerek savcılıkta yapılan soruşturmalarda adım geçmezken, söz konusu iddia ile adımın ilişkilendirilmiş olmasıdır. Herhangi bir idari soruşturmaya engel olmamışım. Ortada bir liralık vergi kaçağı söz konusu değildir. Zira altın ithali, gümrük vergisi ve KDV'ye tabi değildir. Kaldı ki bu teşebbüsü yapanların benimle ilgisi yoktur" iddiasında bulundu.

Toplantıda konuşan AKP Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli, yapılacak gizli oylamalarda parti kararı alınamadığını, ancak parti olarak komisyon kurulması yönünde tavırları olduğunu milletvekillerine aktardı. Canikli, Erdoğan Bayraktar dosyasına verilen takipsizlik kararıyla ilgili olarak da, “Biz de düşündük, süreç başlamıştı, önergeler verilmişti. Şimdi bunu ayırırsak, her şeyin ertelenmesi gerekecekti. Muhalefet de bunu kullanabilirdi. Süreç başlasın belki komisyon aşamasında yeniden bakarız.” açıklamasını yaptı.ZAMAN


Meclis'te 'düğün takısı' tartışması

TBMM Genel Kurul'da, Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan hakkında Meclis Soruşturma Önergesi başvurusuna ilişkin önerinin tartışıldığı sırada, 'düğün takısı' tartışması yaşandı.
CHP'li Ali Özgündüz'ün, konuşmasında Zafer Çağlayan'ın 2013 yılında evlenen oğlunun düğününde taktığı 2.6 milyon dolar değerindeki takının rüşvet parasıyla alındığını öne sürmesi üzerine, eski Bakan Çağlayan Özgündüz'ün iddialarını kürsüden yalanladı. Çağlayan konuşurken, muhalefet milletvekilleriyle sert tartışmalar yaşadı.

İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan hakkında Meclis Soruşturma Önergesi ile ilgili konuşmasında Özgündüz, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada bakanların Yüce Divan'a gitmesi gerektiğini söyleyerek; "Gönderelim ki orada savunma haklarını sonuna kadar kullansınlar. Orada sorgulansın, biz de gidelin o duruşmayı izleyelim. Rıza Sarraf'la Zafer Çağlayan arasında ilk rüşvet ilişkisi 19 Mart 2012'de başlıyor. Toplam rüşvet 52 milyon dolar" dedi. Özgündüz, konuşmasında Zafer Çağlayan'ın oğlunun düğünündeki takılarla ilgili iddiada bulunarak şunları söyledi; "12 Nisan 2013'te oğlu evlendi. 27 Mart tarihinde, düğünden 15 gün önce, kuyumcunun ismini söylemiyorum, 3 takım mücevherat alınıyor. 2 milyon 684 bin 11 Dolara. Birisini eşine takıyor, diğerini diğer gelinine. Birisini de düğündeki gelinine takıyor. Rüşvet parasıyla gelinine takı takıyor. Bu nasıl bir anlayıştır?"

TBMM Genel Kurulu'nda hakkındaki iddialara cevap veren Zafer Çağlayan, "Yunus Emre 'Edebim elvermez edepsiz edene, susmak en güzel cevap edebi elden gidene' diyor. Ben aynı seviyeye inmeyeceğim. Ben diyorum ki biz cevabı size vereceğiz. Bir tanesi çıktı diyor ki "2,6 milyon dolara takı almış, saatin sahte faturası varmış." Buradan sesleniyorum bu iddiayı yapana; "Sahte hediye fatura alan, hediye saat alan, hediye saat veren, aldı diyen de 2.6 milyon liraya takı aldı diyen namerttir, müfteridir. Ben 56 yaşındayım. İstersem bunu da alabilirim, alabilecek güçteyim. Ancak 2.6 milyon dolar vermişim ben takı almışım. Sen ispatlamazsan namertsin, müfterisin. Onlar konuşacaklar. Çok merak eden varsa gelsinler saati dışarıda gösteririm kaça aldığımı. Hazırım ben buna. Hadi buyurun hodri meydan. Bunlar savunmadan da rahatsız oluyorlar" diye konuştu. 

06 Mayıs 2014 08:39
DİĞER HABERLER