'Zaman daralıyor yarın da olabilir'

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Marmara Bölgesi'nde beklenen büyük depremin en geç 2065 yılına kadar gerçekleşebileceğini ve depremin 7,8 büyüklüğünde olabileceğini açıkladı
Halk TV'nin haberine göre, İTÜ MATAM Direktörü Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük depremin 2065 yılına kadar gerçekleşeceğinin kesin olduğunu belirtirken, bu sürenin rehavete yol açmaması gerektiğini ve depremin yarın bile meydana gelebileceğini vurguladı.

Yaptığı açıklamada, büyük Marmara depreminin yaklaşmakta olduğunu ve en geç 2065 yılına kadar gerçekleşmesini beklediklerini belirtti.

Ancak bu tarihin rehavete yol açmaması gerektiğini, depremin yarın bile olabileceğini ifade etti.

"YARIN DA OLABİLİR" DİYEREK UYARDI

Yaltırak, merkezin yürüttüğü bilimsel çalışmaların, Marmara Denizi'nin 20 kilometre derinliğe kadar uzanan üç boyutlu bir fay haritası oluşturduğunu belirtti.

Bu haritaların, Marmara'daki depremlerin tekrarlanma aralıklarını ve biriken gerilimleri hesaplamaya olanak sağladığını söyledi.

Yaltırak, en büyük riskin, 1509 depreminin yaşandığını düşündükleri Doğu Marmara fayında olduğunu belirtti.

7.8 BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR DEPREME YOL AÇABİLİR

Kayıkora ve Kahramanmaraş depremlerinin gösterdiği gibi, birden fazla fay parçasının aynı anda kırılmasının muhtemel olduğunu ve bu durumun 7.8 büyüklüğünde bir depreme yol açabileceğini ifade etti.

Yaptıkları istatistiksel çalışmalara göre, Marmara'daki deprem periyotlarının ikinci tura geçtiğini ve bu durumun önümüzdeki 40 yıl içinde büyük bir deprem olasılığını artırdığını açıkladı. Ancak bu sürecin yarın bile başlayabileceğini, "2065'e kadar 'yatalım' anlamına gelmiyor. Yarın da olabilir" sözleriyle uyardı.

Prof. Dr. Yaltırak, kentsel dönüşüm sürecini de eleştirerek, mevcut uygulamaların "rantsal dönüşüme" dönüştüğünü savundu.

Özellikle Etiler, Ulus gibi eski ve yaşlı binaların bulunduğu semtlerde, binaların yaşlılığından dolayı toptan yıkım kararları alınmasını, "soygun" olarak nitelendirdi.

Doğru bir yaklaşımın, her binanın kendi risk analizinin yapılması ve güçlendirme ihtiyacı varsa güçlendirilmesi, yıkılması gerekiyorsa yıkılması olduğunu belirtti. Bu yaklaşımın, milli servette büyük bir tasarruf sağlayacağını ve kentin tarihi dokusunu koruyacağını vurguladı.

"İDEOLOJİK BAKIŞIMA AYKIRI BİR ŞEY"

Yaltırak, Marmara Denizi'nde 18 adet denizaltı heyelanının bulunduğunu ve bir depremin bu heyelanları tetiklemesi durumunda tsunami oluşabileceğini söyledi. 1509'daki tsunaminin, bu heyelanlardan biri tarafından tetiklendiğini ve Samatya'daki surları aşan 6 metrelik dalgalar oluşturduğunu belirtti.

MATAM'ın bu heyelanları inceleyerek tsunami risklerini modelleyeceğini ve elde ettikleri tüm verileri şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşacaklarını açıkladı.

Yaltırak, kendisinin bir kamu görevlisi olduğunu ve kamu yararına çalışmak zorunda olduğunu belirterek, "Hem maaş alıyorum devletten ama ülke için hiçbir şey yapmıyorum, kendim için yapıyorum. Bu benim devlet anlayışıma, ideolojik bakışıma aykırı bir şey" dedi.

MATAM'ın tüm verileri kamuya açık bir şekilde sunacağını ve herkesin bu bilgilere ulaşabileceğini vurguladı.
20 Ağustos 2025 17:03
DİĞER HABERLER