Güne zinde başlayabilmek, çeşitli hastalıklara yakalanmamak için iyi bir uyku çok önemli.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Okan Bölükbaşı, uyku zamanının öneminden bahsederek, “23.00 ile 01.00 arası adrenal sistemimizin yenilenme zamanıdır. Bu sırada uykuda olsanız iyi olur. Safra kesesi de bu dönemde zehirleri vücuttan atar. Uyanıksanız zehirler karaciğere geri döner.
Güne zinde başlayabilmek, çeşitli hastalıklara yakalanmamak için iyi bir uyku çok önemli. Uykusuzluğun zararları saymakla bitmiyor. Okan Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Okan Bölükbaşı, “Yatağa mümkün olduğunca erken gidin. Saat 23.00 en idealidir. Çünkü 23.00 ile 01.00 arası adrenal sistemimizin yenilenme zamanıdır. Bu sırada uykuda olsanız iyi olur. Safra kesesi de bu dönemde zehirleri vücuttan atar. Uyanıksanız zehirler karaciğere geri döner. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Okan Bölükbaşı, uyku ile ilgili önemli bilgiler verdi.
İdeal Uyku Süresi Nedir?
Yenidoğanlarda genellikle 16 saat, yetişkinlerde ise 7-8 saat uykunun yeterli olacağını söyleyen Bölükbaşı, “Genç erişkinler ortalama dokuz saat uykuya ihtiyaç duyarlar. Gebeliğin ilk 3 ayında, kadınların uyku gereksinimi artar. Normal süresinden çalınmış bir uyku miktarı, bir tür ‘uyku borcu’ yaratır. Vücut, eninde sonunda bu borcun geri ödenmesini ister. Uykunun yetersiz olması muhakeme yetisi ya da tepki süresini olumsuz etkiler. İnsanlar yaşlandıkça uyku süresi azalır ve uyku hafifler. 65 yaşın üstünde uykusuzluk sık görülen bir sorundur” dedi.
Uykusuzluk Epilepsi Nöbetlerini Tetikliyor
Eğer gün boyu uykulu bir şekilde dolaşıyorsanız ya da 5 dakikalık bir uzanmada bile hemen uykuya dalabiliyorsanız ciddî bir uyku sorununuz var demektir. Uykuyla ilişkili sağlık sorunları hemen hemen tıbbın bütün alanlarını ilgilendiriyor. Prof. Dr. Okan Bölükbaşı, “Felç ya da astım krizleri gündüz yerine gece ya da sabaha karşı uykuda daha sıktır. Muhtemel sebep, uykuyla ilişkili olarak değişen kalp hızı ya da hormonal düzey değişiklikleridir. Uykusuzluk, bazı epilepsi türlerinde nöbet gelişimini tetikler” diyerek uykusuzluk çekenleri uyardı.
RuhÎ Hastalıklara Sebep Olabilir
Ruhî hastalıkların da çoğunda uyku sorunları gelişir. Meselâ, depresyon hastaları sabahın çok erken saatlerinde kalkar ve tekrar uykuya dalma isteklerine karşın genelde bunu başaramazlar. Alınan uyku miktarı, ruhî hastalık belirtilerinin şiddetini doğrudan etkiler.
‘Peki ya nasıl uyuyabilirim?
-Gün içinde şekerleme yapıyorsanız 30 dakikayı geçmesin. Fazlası gece uykusunu olumsuz etkiler.
-Uyku ritmini bozduğu için tahıl ve şekerden uzak durun. Yağlı, kızarmış, baharatlı, sirkeli, karbonatlı yiyecek ve içeceklerden de kaçının.
-Egzersiz iyi bir uyku kalitesi sağlar. 10 dakikalık kısa bir bisiklet ya da yürüyüş bile gece uykusu kalitesini belirgin bir ölçüde arttırır.
-Gün boyu tabiî ışığa maruz kalın. Gece odanız çok aydınlık olmasın.
-Elektrikli herhangi bir alet size 1 metreden daha fazla yaklaşmasın. Gürültülü alarmlar kullanmayın. Vücutta beklenti anksiyetesi olabilir.
-Yatağınızı sadece uyumak için kullanın. Yatağa mümkün olduğunca erken gidin. Saat 23.00 en idealidir. Çünkü 23.00 ile 01.00 arası adrenal sistemimizin yenilenme zamanıdır. Bu sırada uykuda olsanız iyi olur. Safra kesesi de bu dönemde zehirleri vücuttan atar. Uyanıksanız zehirler karaciğere geri döner.
-Mümkün olduğu kadar az ilâç kullanın. İlâçların çoğu uyku düzenini etkiler.
Uyku apnesi trafik kazası riskini arttırır!
Uyku apnesi horlama sırasında solunumun durmasına denir. Uyku apnesi çeken kişiler, geceleri oksijensiz kaldığından, sabahları baş ağrısı çeker ve gün boyu kendilerini yorgun hisseder diyen Bölükbaşı, “bu kişilerde bilişsel işlevlerin zayıflaması, kan basıncı artışı, kalp ritim düzensizlikleri de gelişebilir. Uyku apnesi, felç ya da kalp krizi riskini belirgin biçimde arttırır. Uykuda solunum durmasına bağlı ölüm nedenleri arasındadır. Tedavi edilmemiş uyku apnesi hastalarında, trafik kazası yapma riski 3 kat artar” şeklinde açıkladı.