ABD'de devam eden kritik davayı yerinde takip eden gazeteci Adem Yavuz Arslan izlenimlerini paylaştı
Adem Yavuz Arslan / Tr724
Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın, ABD’nin İran ambargosunu delmekle suçlandığı davada Reza Zarrab’ın çapraz sorgusu devam ediyor. Salı günü başlayan çapraz sorguda Hakan Atilla’nın avukatları Zarrab’a Halkbank ve Mehmet Hakan Atilla ile ilişkilerine dair sorular soruyorlar.
Çapraz sorgunun ilk gününde Zarrab’ın tutuklanması ve savcılık ile anlaşması sürecine dair sorular soran Atilla’nın avukatları o döneme dair bir çok konuya da açıklık getirmiş oldu. Zarrab’ın cevaplarına göre savcılıkla anlaşmak için ilk girişimleri 2016 Ağustos’unda yapan Zarrab, yaklaşık bir yıl beklediğini bu süre zarfında güçlü avukatlar tuttuğunu, bu avukatların Türkiye’ye giderek Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü, mahkum takası ihtimalini beklediğini fakat bütün bu girişimlerden bir sonuç alamayınca savcılık ile anlaşma yoluna gittiğini açıklamıştı.
ATİLLA’NIN STRATEJİSİ: ZARRAB BİR SUÇ MAKİNESİ
Hakan Atilla’nın avukatlarının Zarrab’a yönelik soruları daha çok ‘Zarrab’ın güvenilmez, sık yalan söyleyen ve rüşvetçi biri’ olduğunu ispatlamaya yönelik. Bu amaçla ilk olarak Manhattan’da kaldığı cezaevi sürecine dair sorular soran avukat Cathy Flemming, Zarrab’ın cezaevinde verdiği rüşvetleri gündeme getirdi. Zarrab cezaevinde telefonunu kullanmak ve alkol temin etmek karşılığında gardiyanın telefonunu 45 bin dolar rüşvetle kullandığını anlattı. Zarrab ayrıca cezaevinde uyuşturucu kullandığını da söyledi.
Çapraz sorguda ortaya çıkan bir başka detay ise Zarrab’ın mahkeme sonunda kefaletle tahliye başvurusunda bulunabilecek olması. Atilla’nın avukatları çok sayıda telefon tapesi, whatsupp yazışması ve e-mail ekrana getirerek Zarrab’ın açıklarını ortaya koymaya çalışıyor. Avukat Flemming, Zarrab’a “şirketinizde sahte belge üretme merkezi var mı ?” diye sordu. Zarrab “merkez değil ama bu işten sorumlu bir kaç kişi vardı” dedi.
RÜŞVETE MEYİLLİ HERKESİN BİR FİYATI VARDIR
Hakan Atilla’nın avukatları Çarşamba gün boyunca Zarrab’ın suçlarını ortaya dökmeye yönelik sorular sordular. Zarrab’ın rüşvet tapelerini ekrana getiren avukat Flemming “bir yerde, herkesin bir bedeli vardır” diyorsunuz. Böyle mi düşünüyorsunuz ?” diye sordu. Zarrab bu soruya “rüşvet almaya eğilimli herkesin bir fiyatı vardır demek istiyorum. Rüşvet almayacak olanın fiyatı olmaz, ama teşne olanın fiyatı vardır” dedi. Bir başka tapede ise Zarrab’ın Çin’de ki bir banka yöneticisine rüşvet olarak “30 – 40 bin dolarlık bir rolex saat alıp verin” dediği görülüyor. Bir başka tapede ise Zarrab’ın fuhuşa aracılık ettiğine dair bölümler var. Zarrab bu tapeleri de kabul etti.
AYAKKABI KUTUSUNDAKİ 500 BİN DOLAR
Avukat Flemming’in dinlettiği bir diğer tapede ise Zarrab yardımcısını arayıp “bir ayakkabı kutusu al içine 500 bin koy, Ortaköy’de ki ofis için” dediği görüldü. Avukat Flemming bu tapeye dair “bu para kime gidiyordu” diye sormadı fakat söz konusu tape 17 Aralık operasyonu sonrasında gündeme gelmiş ve ayakkabı kutusundaki paraların dönemin AB Bakanı Egemen Bağış’a gittiği iddia edilmişti.
Avukat Flemming ayrıca Zarrab’a eşi hakkında sorular da sordu. Ebru Gündeş’in ünlü bir pop starı olması nedeniyle her gün manşetlerde olup olmadığını, lüks evi, yatı ve hayatının magazin sayfalarında manşetlere çıkıp çıkmadığını sordu. Zarrab ise “Eşimin ünlü bir sanatçı olduğu doğrudur fakat hakkımızda çıkan haberlerin yüzde 99’u asparagastı” dedi.
ATV RÖPORTAJI DA SORULDU
Öte yandan avukat Flemming öğleden sonraki oturumda Zarrab’a tahliye olduktan sonraki döneme dair sorular sordu. Hakkındaki takipsizlik kararı sonrası televizyona çıktığını hatırlatan Flemming 19 Nisan 2014 tarihli A Haber yayınını gündeme getirdi.
Zarrab’a hakkınızdaki iddiaları reddettiniz mi ? diye sordu. Zarrab ise “altın kaçaklığı iddiasını reddettim” dedi. Atilla’nın avukatları bu röportajın çok gündem olup olmadığını sorması üzerine “evet geniş yer aldı” dedi. Atilla’nın avukatı Flemming Zarrab’a tahliye olduktan sonra tekrar Halkbank ile iş yapmak için bankaya gittiğini ama neden Hakan Atilla ile irtibat kurmadığını sordu. Zarrab ise “Benim çok daha üst düzey bağlantılarım vardı.Onlara gittim” dedi. Flemming bu cevap sonrası Zarrab’a kimlere gittiğini sormadı.
ÇİKİNOVA VURGUSU
Atilla’nın avukatları tüm çapraz sorgu boyunca Zarrab’ın ‘güvenilmez kişiliğine’ dikkat çekme stratejisi izliyorlar. Avukat Flemming bir tape ekrana getirip “buradaki Çikinovo nedir?” diye sordu. Zarrab ise “daha önce de açıklamıştım. Bu ifade şirket çalışanlarımızın gerçek olmayan ticaret için kullandığı bir terimdi” dedi.
ATİLLA İLK KEZ BASINLA KONUŞTU
Duruşma sırasında Hakan Atilla ilk kez gazetecilerle konuştu. Aralarında Tr724.com muhabirinin de bulunduğu bir grup gazetecinin sorularını cevaplayan Atilla ‘ben rahatım’ dedi. “Bu dava benimle ilgili değil” diyen Atilla “iyi gidiyor” dedi. Avukatlarının bir strateji çerçevesinde davrandılarını söyleyen Atilla kendisinin konuşup konuşmayacağına dair net bir kararın olmadığını söyledi. Öte yandan duruşmanın başından buyana ilk kez Atilla’nın bir akrabası duruşmaya geldi. İsmini açıklamayan, Atilla’nın kuzeni olduğunu söyleyen genç bir kadın da duruşmayı izledi. Hakan Atilla ile karşılıklı selamlaşıp konuşan genç kadının gözyaşları içinde olduğu görüldü.
ZARRAB “HATIRLAMIYOR”
Öte yandan çapraz sorgunun başından bu yana Atilla’nın avukatlarına kaçamak cevaplar vermeye çalışan Zarrab’ın bir çok soruya da ‘net olarak hatırlamıyorum’ cevabını vermesi dikkat çekiyor.
Avukat Flemming bir çok soruya “evet yada hayır diye cevap verin” demesine rağmen uzun cevaplar vermeyi tercih eden Zarrab bir çok soruyada “net olarak hatırlamıyorum” yada “tarihi tam olarak hatırlamıyorum” şeklinde cevaplar veriyor.
ZARRAB'IN ‘TEDBİRSİZLİK PİŞMANLIĞI’
Öte yandan bir telefon tapesini ekrana getiren Atilla’nın avukatı Flemming “bu konuları telefonda değil yüzyüze konuşalım” diyalogunu sordu. Flemming ‘telefonda kapalı konuşmaya dikkat mi ediyorsunuz ?” diye sordu. Zarrab ise “Zaten yeterince kapalı konuşsaydık şu anda bu tapeleri dinliyor olmazdık” dedi.