Çapraz sorgusu biten Zarrab yeniden savcının sorularını yanıtlamaya başladı.
ABD'de kaldığı ilk hapishanede, birisinin kendisine bıçak çektiğini ve öldürmeye çalıştığını iddia eden Zarrab "İşbirliği yaptığım için bana saldırdı ve beni öldürmek için talimat aldı" dedi. Zarrab "Güvenliğinizden endişe ediyor musunuz?" sorusuna "Elbette. Türkiye’deki ailem için endişeliyim.” yanıtını verdi.
“Cezaevinde saldırı girişimi oldu… Ailem için endişeliyim”
Savcı, Zarrab’a savcılıkla yaptığı anlaşmayı sordu. Ve ABD’li gazetecilerin iddiasına göre; aralarında şu konuşma geçti.
Zarrab: Tanık koruma programına başvurmadım.
Savcı: Söz konusu korkularınızdan bazıları gerçekleşti mi?
Zarrab: “Evet.”
Savcı: (Zarrab’ın Türkiye’deki mal varlığına ait fotoğraflar gösterdi ve bunlardan halen faydalanıp faydalanmadığını sordu.)
Zarrab: Hayır, efendim. Tüm mal varlığıma el konuldu. 18 kişinin de mal varlığına el konuldu. Aralarında varlığından haberdar olmadığım, hiç tanımadığım kişiler var.
Savcı:Federal cezaevinden neden çıkarıldınız?
Zarrab: Cezaevinde biri bana çekti (silah) ve öldürmeye çalıştı. İşbirliği yaptığım için bana saldırdı ve beni öldürmek için talimat aldı.
Savcı: Güvenliğinizden endişe ediyor musunuz?
Zarrab: Tehdit sonrası için mi soruyorsunuz?
Savcı: Evet.
Zarrab: “Elbette. Türkiye'deki ailem için endişeliyim.”
Savcı, Zarrab’ın yaptığı tanıklık anlaşmasıyla ilgili sorular sordu.
Anlaşma kapsamında Zarrab, tanık koruma programından yararlanabileceğini, ancak henüz bu programa başvurmadığını söyledi.
Savcı, Zarrab’a, tanıklık etmesi durumunda kendisine cezaevinden çıkacağı yönünde bir vaat verilip verilmediğini sordu.
Zarrab "Hayır" dedi.
Savcı, eğer tanıklık sırasında yalan söylerse, anlaşmasının sonlanacağını hatırlattı.
Zarrab “Bu bence hayatımda olabilecek en kötü şey olur” dedi.
“Neden?” sorusuna, anlaşmasının ihtilaflı hale geleceğini ve kendisine yeni suçlar yöneltileceğini söyleyerek yanıt verdi.