17-25 Aralık büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonun ardından önce görevden alınan sonra da hakkında meslekten ihraç kararı verilen Savcı Zekeriya Öz, kızının hamburger siparişi verdiğini, ancak eve hamburgerci yerine 4 sivil şahsın geldiğini açıkladı.
Zekeriya Öz'ün Twitter'dan açıkladığı ilginç olay şöyle gerçekleşti: Zekeriya Öz'ün kızı dün telefonla hamburger siparişi verdi. Site güvenliği hamburger siparişiniz geldi diyerek evi aradı. Öz'ün kızı kapıyı açtığında, hamburgerciyi merdivende bekleten 4 sivil şahıs polis olduklarını iddia ederek babasını sordu. Baba Öz'ü soran sivil şahıslar, evde olmadığını öğrence kızının kimliğini istediler. Kızı, babasını arayıp telefonla görüştürmek istediğinde, sivil şahıslar merdivende bir yerle görüşüp, Öz'e güvenlik şubeden geldiklerini, savcılıktan evrak getirdiklerini söyledi. Öz, ne için geldiklerini ve hangi savcının gönderdiğini sorduğunda tatmin edici bir cevap alamadı. Öz, polislere, evrakı bırakmalarını hangi savcıysa ismini söylemeleri halinde gidip o savcıyla konuşacağını söylemesine rağmen bir netice alamadı. Öz ayrıca, hakkındaki hukuksuz ihraç kararının kesinleşmediğini, karar kesinleşene kadar İstanbul Başsavcılığının hakkında soruşturma yapamayacağını, polisi resmi bir yazı olmadan evine gönderemeyeceğini söyledi. Polislerin ‘görüşelim' deyip ayrıldıklarını belirten Savcı Öz, tepkisini şu ifadelerle dile getirdi:
'BİR SAVCI YETKİSİZ OLDUĞUNU BİLE BİLE NEDEN BÖYLE BİR GAYRET İÇİNDE OLUR?'
Acaba telefonum dinleniyor muydu? Eğer gelenler polis ise, Tebligat Kanununda böyle bir tebliğ şekli var mıdır? Hangi savcı bu talimatı verdi savcının ismini niye gizliyorlar Hakkımdaki (hukuksuz) ihraç kararı kesinleşinceye kadar hâlâ savcı olduğuma göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının hakkımda soruşturma yapma yetkisi var mı? Bir savcı yetkisiz olduğunu bile bile neden böyle bir gayret içinde olur?
'GARİBAN İNSANLARIN MASUM EVLATLARI ŞEHİT OLURKEN…'
Savcı Umut Tepe dosyayı niye avukatıma göstermiyor? Savcı Umut Tepe polise talimatı yazdıysa niye dosyayı göstermemek için iki gündür Avukatımı oyalıyor. Başsavcı vekilinde diyor. Ülkede her gün gariban insanların masum evlatları şehit olurken bunlara engel olsanıza? Devletin polisini PKK'nın peşine göndersenize?
'EVLATLARINIZ KİM BİLİR HANGİ ARAZİYİ KAPATMAKLA MEŞGULDÜR'
Ama sizin derdiniz bu ülkenin menfaati değil, kendi çıkarlarınız? Şehit olanlar sizin evlatlarınız değil ki canınız yansın? Sizin evlatlarınız kim bilir hangi araziyi kapatmakla meşguldür? Ya da hangi kârlı yatırımın peşindeler? Yeni gemicikler yolda mı yoksa? Hani şu İsrail'e ve Esad rejimine yük taşıyan gemicikleriniz? Sahi neden Mavi Marmara katliamında kırmızı bülten çıkarma konusu uzayıp gitti? Neden İsrailli yetkililer hakkında tutuklama kararı veren mahkeme heyetini dağıttınız?
'SİZİN HAYIRSEVER İŞADAMLARINIZ EURO'DAN DİKİLMİŞ ÇİKOLATA KOKULU TAKIM ELBİSELERİ BİRİLERİNE GÖNDERİRKEN…'
Oysa bilerek ölüme gönderilen masum insanlar üzerinden çok edebiyat yaptınız. Şimdi neden sahip çıkmıyorsunuz? Sizin hayırsever işadamlarınız euro'dan dikilmiş çikolata kokulu takım elbiseleri birilerine gönderirken, vatan uğruna şehit olan gencecik fidanların babaları yamalı pantolon giyiyor. Sıvasız evlerde delik lastik ayakabı giyiyor. PKK ve IŞİD'e operasyon yapmak size zor gelir ama operasyon yapan polisi hakimi savcıyı tutuklatmak kolay gelir hem de çok yakışır size.