Zeki Sezer: Transfer politikamız yok

Zeki Sezer, DSP'nin başka partilerden milletvekili transferi yapılmasına ilişkin bir politikası olmadığını söyledi.
DSP Genel Başkanı, milletvekili yemin töreni öncesinde veya hemen sonrasında, DSP'nin Meclis'te 'resmen' temsil edileceğini, milletvekili seçilen DSP'lilerin, DSP üyesi olacağını, ancak DSP'nin başka partilerden milletvekili transferi yapılmasına ilişkin bir politikası olmadığını söyledi. Sezer, DSP Parti Okulu'nda düzenlenen 3. Dönem Gençlik-Liderlik Eğitimi Programı'nda "Güncel siyaset" konusunda konuştu. Toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan DSP lideri, DSP kökenli milletvekillerinin CHP'den ne zaman 'kopacağını' soran bir gazeteciye, bunun bir 'kopma' olmadığını söyledi. Sezer, "Yemin töreninden hemen önce ya da hemen sonra DSP'li arkadaşlarımız, DSP üyesi olacaklar. Bu yeni alınmış bir karar değil, kopma değil, işbirliği kararının alındığı gün varılmış mutabakatın gereği. Birkaç gün içinde DSP'de resmen Meclis'te temsil ediliyor olacak" dedi. Seçim öncesi 'güçbirliği' yapıldığına işaret eden DSP lideri, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la da bu konuda görüşmesinin doğru olacağını açıkladı. Sezer, "Konuşarak, uzlaşı içinde bir sonuca bağlayacağız" dedi. Sezer, "DSP'nin hedefinde grup kurmak var mı?" sorusu üzerine, "DSP'nin hedefinde, varolan milletvekilleriyle grup ötesi, olağanüstü çalışmayla Türkiye'nin önünü açacak bir siyasi atmosferi oluşturmak var. Bizim şimdi bir transfer politikamız, başka partilerden milletvekili transferi politikamız yok. Böyle bir şey yapıldığında, bunu sel önünden kütük kapmak gibi değerlendirenler olabilir. Ama gelecek ne gösterir onu bilemiyorum. Bizim özellikle bir transfer çalışmamız yok" yanıtını verdi. CHP'den DSP'ye geçişler olup olmayacağı sorusu üzerine de Sezer, "İleride ne olur bilebilmek mümkün değil, siyasette büyük konuşmamak lazım. Ama bizim bir transfer politikamız yok. Resmen grup olmasa da DSP'li milletvekilleri bir grup gibi, diyelim ki 13 kişi, 130 kişi gibi çalışacak" dedi. BENİM DÜŞÜNDÜĞÜM ADAY BÜYÜKERŞEN Sezer, cumhurbaşkanlığı seçiminde DSP'nin tavrının ne olacağıyla ilgili bir soruya da, buna o zaman karar verileceğini söyleyerek yanıt verdi. Ancak Sezer, Abdullah Gül dayatmasının kabul edilemeyeceğini belirtirken, uzlaşma istediğini bildirdi. Cumhurbaşkanı adayı olarak da kafasında Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen olduğunu dile getiren Sezer, "Keşke öyle bir ortam yaratılsa, toplumun tümünü kucaklayabilecek, icraat özelliği olan bir kişi olarak Sayın Büyükerşen, Cumhurbaşkanı adayı ve Cumhurbaşkanı olabilse" dedi. CHP'de yaşanan iç sıkıntılarla ilgili değerlendirmede bulunması istenen Sezer, bunun 'şık' olmayacağını dile getirdi ve CHP'nin Meclis'te anamuhalefet olarak iyi bir görev yapabileceğine inandığını söyledi. Sezer, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in seçim sonrası, seçime katılan siyasi partilerin liderlerini dâvet ettiğini anımsatan ve kendisine davet gelmemesi konusunda ne düşündüğünü soran bir gazeteciye de bu konuda bir değerlendirme yapmak istemediğini, zaten zaman zaman Sezer'le görüştüğünü bildirdi. Sezer, DSP Genel Sekreteri Masum Türker'in "Grup kuracağız" yönünde açıklaması olduğunu söyleyen bir gazeteciye de "O tabii Sayın Türker'in açıklaması. Ben hatırlamıyorum. Sayın Türker'in de başka DSP'lilerin de transfer çalışması içinde olmadığımızı bildiğini biliyorum" dedi. 22 TEMMUZ TAHRİBATINA İZİN VERMEYEN İKTİDAR PROGRAMI Soruların ardından gençlere hitabeden Sezer, gençlerle olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek şunları söyledi: "22 Temmuz seçimlerinin sonuçları dikkate alınarak, Türkiye'nin geleceğini ipotek altına alan siyasi partinin tahribatına izin vermeyecek, halkın özlediği iktidar programını uygulayacak, halkla bütünleşmiş Demokratik Sol'u güçlendirecek beş kademeli bir eğitim programı hazırladık" dedi. DSP lideri, üniversite gençlerine yönelik liderlik eğitim programından sonra, DSP il yöneticileri için parti politikaları ve siyasal yapılanmada vizyon ve hedefler eğitim programı, DSP kadın örgütüne yönelik, kadın ve siyasal yapılanma eğitim programı, yerel yönetim eğitim programı, hitabet, konuşma sanatı ve siyaset-medya ilişkileri eğitim programları düzenleyeceklerini bildirdi. SİYASET KİRLENDİ, YOZLAŞTI Sezer, günümüzde siyasetin önemli bir değişim süreci yaşadığını, 12 Eylül darbesi ile Türkiye'de siyasal yönün değiştiğini belirtirken, "Bu durum, Türkiye'nin geleceğini ipotek altına alan bir siyasal yapının oluşmasına neden olmuştur. Bu yapının normalleştirilmesi gerekmektedir. Darbe sürecinden sonra Türkiye'de siyaset yozlaştı, Türkiye'de siyaset kirlendi. Siyaseti yozlaşmışlıktan, kirlenmişlikten kurtarmamız gerekiyor. Bir siyasetçi olarak siyasetin kirliliğinden ve yozlaşmışlığından sözetmek bana acı geliyor. Ama durum bu. Bu durumu kavrayıp,onu aşacak çalışmaları hep birlikte yapmamız, el birliği ile gerçekleştirmemiz gerekiyor" diye konuştu. Siyaseti yozlaşmışlıktan, kirlenmişlikten gençlerin kurtaracağını ifade eden Sezer, "Gençlerin etkin olmadığı siyasal yapılarda yozlaşmışlık, kirlenmişlik ömür boyu gider.Çünkü gençler sadece dinamik değil, aynı zamanda henüz çıkar ilişkilerine bulaşmamış tertemiz bir grup. O temizlikten, o dinamizmden siyasetin yararlanması lazım" dedi. SİYASET MESLEK OLMAMALI, GÖREV ALANI OLMALI Sezer, gençlerin bilgi donanımından da siyasetin yararlanması gerektiğini anlattı ve "Siyaseti kirlenmişlikten, yozlaşmışlıktan kurtarmanın yanısıra, meslek olmaktan da çıkartmak gerekiyor. Ne yazık ki siyaset günümüzde azımsanamayacak sayıda siyasetçi için meslek haline dönüşmüştür. Siyaseti meslek halinden çıkartıp, görev alanı haline getirmek gerekli. Bu konuda gençlerimizin çalışmaları önemli katkı yapacaktır" görüşünü dile getirdi. "Türkiye'nin güncel siyasetinin koordinatlarının yeniden belirlenmesi gerekiyor" diyen Sezer, siyaseti daha geçekçi bir yapıya oturtmak gerektiği üzerinde durdu. Sezer, bunun için DSP'nin projeleri bulunduğunu, ülke yararı için projeleri Türkiye ile paylaşacaklarını, farklı bir muhalefet anlayışı ortaya konulacağını anlattı. Sezer, TBMM Başkanlığı seçimine de değindiği konuşmasında, Bülent Arınç'ın tarafsız davranamadığını, o yüzden bu makama tarafsız birinin seçilmesi gerektiğini bildirdi. DSP lideri, cumhurbaşkanlığı için de Cumhuriyet'i temsil eden bir kişinin olması gerektiğine dikkat çektiği konuşmasında, bunun uzlaşı ve diyalogla olabileceğini vurguladı. Küresel ısınmanın neden olduğu tahribatı önleyecek adımlar atılmasını, bunun yanısıra enerji darboğazı konusuna da eğilinmesini isteyen Sezer, "Seçim ekonomisi ile delinen devlet bütçesinin bedeli umarım halka ödetilmez" temennisinde bulundu. CİHAN
01 Ağustos 2007 18:59
DİĞER HABERLER