Cezaevlerindeki keyfi uygulamalar OHAL bahane edilerek daha da kötü bir hal alırken, hazırlanan raporda ülkenin yoğun gündeminde, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin kamuoyunda yeterince yer almadığı vurgulandı.
Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi Cezaevi İzleme Komisyonu “Edirne, Gebze, Kandıra, Tekirdağ, Bakırköy, Maltepe ve Silivri” cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüleri ziyaret ederek, yaşanan hak ihlallerini raporlaştırdı. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin, işkencelerin ve baskıların OHAL sürecinde zirveye ulaştığı belirtildi. Raporda ülkenin yoğun gündeminde, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin kamuoyunda yeterince yer almadığını ileri süren hasta tutuklu ve hükümlülerin mektuplarına da yer verildi. Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi Cezaevi İzleme Komisyonu’nun raporunda, dikkat çeken ifadeler şöyle:
Kelepçeli muayene
Raporda, S. A.’nın yaşadıkları şöyle ifade ediliyor: “Kimi zaman hastanelerde kelepçelerimiz açılmamakta, biz de kelepçeli muayeneyi kabul etmediğimizden tedavi olmadan geri dönmek zorunda kalmaktayız. Doktor seçme imkânımız olmadığı için her seferinde hastane sevklerinde farklı bir doktor ile karşılaşabilmekteyiz. Bu nedenle hastalığın takibi yapılamamaktadır.
Kadın koğuşlarında ‘ince ve derin’ arama
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin bazıları Cumhuriyet’te yer alan habere göre şöyle: Hasta tutuklu ve hükümlülerin tedavilerinin engellenmesi. Aile-avukat görüş sınırlandırılması. Mektup ve telefon yasağı. Gazete ve kitap yasakları. Haftada 10 saat olması gereken sosyal aktivite imkânının 2.5 saate düşürülmesi. Sohbet hakkının kaldırılması. Görüşlerin kamera ile kayıt altına alınması, havalandırmalara yerleştirilen kameralar. Kadın koğuşlarında ‘ince ve derin’ arama. Çıplak arama gibi uygulamaların yaşanması.