Zonguldakta hava kirliliği alarm veriyor
-Hava kirliliğinin partikül değerleri açısından ABnin belirlediği
sınır değerlerini aşması nedeniyle acil eylem planı oluşturulması
çağrısı yapıldı
-Hava kalitesi izleme istasyonları ver
ZONGULDAK (A.A) - Zonguldakta hava kirliliğinin partiküller
açısından AB sınır değerlerini aşması nedeniyle acil eylem planı oluşturulması
çağrısı yapıldı.
Mevcut hava kalitesi sınır değerinin 1 Ocak 2014e kadar kademeli olarak
azaltılması, kademeli geçişle AB limit değerlerine uyum sağlanmasını hedefleyen
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi
Genelgesi ile çeşitli önlemler aldı.
Genelge doğrultusunda ısınma amaçlı yakıt kullanımı, ulaşım, kirletici vasfı
yüksek sanayi tesisleri, temiz hava eylem planları ve halkın bilgilendirilmesi
başlıkları altında yapılması gerekenler belirlenerek, alınan kararların
uygulanması, gerekli denetimlerin yapılması konusunda ilgili kurumların üzerine
düşeni yapması istendi.
Isınma amaçlı olarak yaygın olarak taş kömürünün kullanıldığı ve iki termik
santralın bulunduğu Zonguldakta ucuzluğu nedeniyle kalitesiz fosil yakıtların
tercih edilmesinin hava kirliliğini artırdığı belirlendi.
Hava kalitesi izleme istasyonları verilerine göre, şubat ayında bazı
saatlerde PM10 partikülleri AB değerinin 10 katı olan 503 mikrogram/metreküpe
ulaştı.
Kentte özellikle 17.00den sonra PM10 partikülleri oranının yükse değerlere
ulaştığı görüldü. Bazı zaman dilimlerinde PM10nun 503, 500 ve 499
mikrogram/metreküpe çıktığı, kükürtdioksitin (SO2) ise 282, 281 ve 242
mikrogram/metreküpte seyrettiği tespit edildi.
-Kirliliğin ana nedeni kömür-
Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim
Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Tor, AA muhabirine artan enerji talebinin
genellikle petrol ve kömür gibi fosil yakıtlarla karşılanması, düşük kaliteli
linyitin aşırı tüketimi ile motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları, sanayi
tesislerinin kuruluşunda yanlış yer seçimi, baca filtresi olmaması ile yüksek
kükürtlü yakıtların kullanılmasının hava kirliliğinin ana nedenleri olarak kabul
edildiğini söyledi.
Zonguldakın partikül kirliliğinde Türkiye genelinde 1995-2006 yılları
arasında ilk 5 il arasında bulunduğunu hatırlatan Tor, şöyle devam etti:
Konutlarda kullanılan yakıtın kalitesizliği, kaçak kömür kullanımı ve
yakma sistemlerinin uygun olmadığı Zonguldakta halk maalesef zehir soluyor. AB
hava kalitesi sınır değerlerine kademeli geçişi öngören bakanlık, 2013 yılında
sınır değerlerini PM10 için 100 mikrogram/metreküp (AB limiti 50
mikrogram/metreküp), SO2 için ise 250 mikrogram/metreküp (AB limiti 125
mikrogram/metreküp) olarak belirlemiştir. Zonguldakta ocak ayında neredeyse tüm
günlerde PM10 için belirlenen Avrupa Birliği sınır değeri aşılmıştır.
Bu konuda Zonguldaktaki tüm sorumluları acil eylem planı oluşturmaya davet
ediyorum.
Evsel ısınmada kullanılan kömürler nedeniyle yanma sonrasında çeşitli
partiküller ve kirleticilerin atmosfere salındığını vurgulayan Tor, Kent
merkezinin hemen arkasında yükselen dağların olması, engebeli ve topografik yapı
nedeniyle özellikle kış aylarında ve akşam saatlerinde yüksek oranda hava
kirliliği görülmektedir dedi.
-Hava kirliliği ömrü kısaltıyor-
Prof. Dr. Meltem Tor, gelişmekte olan ülkelerde havadaki partiküller ve
kükürtdioksit nedeniyle yılda 500 bin kişinin öldüğünün tahmin edildiğini
belirterek, Amerika ve Hollandada yapılan çalışmalarda hava kirliliği olan
bölgelerde yaşayanların ömrünün, kirliliğin olmadığı bölgelerde yaşayanlara göre
1-2 yıl daha kısa olduğunun belirlendiğini vurguladı.
Hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde astım, kronik obstrüktif akciğer
hastalığı (KOAH) ile kalp ve damar hastalıklarının temiz bölgelere oranla daha
sık görüldüğüne işaret eden Tor, sözlerini şöyle tamamladı:
Hava kirliliği astım ve KOAH semptomlarında kötüleşmeye yol açar.
Çalışmalarda hava kirliliğinin özellikle yaşlılar, kalp ve akciğer hastalarında
ölüm riskini artırdığı, kanser riskini yükselttiği tespit edilmiştir. Kirliliğin
olumsuz etkileri sağlıklı kişilerde bile gözlenmekle birlikte, bazı duyarlı
gruplar daha kolay etkilenmekte ve daha ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Hava kirleticilerinin aynı zamanda yağmurla içme ve sulama suyu
kaynaklarına, bitki örtüsüne zarar verdiği ve bunun mikro klima değişikliklerine
yol açtığı göz önünde bulundurulmalıdır.
Muhabir: Erdinç Aksoy/İdris Köle
Yayıncı: Atakan Çelik