İkinci Metsamor...

Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in son Erivan ziyaretinde iki önemli anlaşmaya varıldı: Sınırlarımıza 30 km. kadar yakın olan Gümrü'deki 102. Rus üssünün süresinin 2044 yılına kadar uzatılması ve Rusya ile Erivan arasında nükleer enerji işbirliği anlaşması bunlar. Birinci konu bizim son günlerde iki defa ayrıntılarıyla ele aldığımız bizi de ilgilendiren önemli bir konu. Bu yüzden bugün bundan söz etmeniz gerekmiyor. İkinci konu ise yine önemli ve bizi de ilgilendiriyor. Şöyle ki: Taraflar arasında mutabakat sağlanan nükleer işbirliği anlaşmasının merkezinde bölge için yıllardır tehlike arz eden Metsamor nükleer santralının yerine kurulacak santral yer alıyor. Hatırlatma babında söyleyelim, Iğdır'a 16, Kars merkezine 60 ve Erivan'a 40 km. mesafedeki Metsamor, Sovyetler Birliği döneminde 1970'lerde inşa edilen VVER-440-V230 tipi hafif suyla çalışan antika bir nükleer santral. Santral, Ermenistan'ın kuzeybatısında 1988 yılında meydana gelen büyük deprem sonrası güvenlik endişeleri sebebiyle kapatılmış, 7 yıl çalıştırılmamış ancak 1995 yılında yeniden çalıştırılmaya başlanılmıştı. Bugün bir ünitesi çalışıyor, Ermenistan'ın elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 50'sini sağlıyor. Ermenistan Metsamor'u Amerika ve Avrupa Birliği'nin yıllardır karşı çıkmalarına rağmen büyük bir kararlılık göstererek çalıştırıyor. Amerika ve Avrupa Birliği'nin karşı çıkmalarının sebebi santralı çok eski ve güvenilir bulmamalarından dolayı elbette. Avrupa Birliği'ne göre Metsamor, Sovyetler döneminde yapılan 66 hafif sulu reaktörlerden en eskisi ve en az güvenli olanı. Amerika ve Avrupa Birliği, Metsamor'un kapatılıp tasfiyesini sağlayamayınca santralin daha güvenli hale getirilmesi için Ermenistan'a yıllar içinde mecburen milyonlarca dolar yardım yaptılar. Bölge için tehlike kaynağı olarak görülen Metsamor Santrali yıllardır Milletlerarası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) tarafından her bakımdan denetleniyor. IAEA uzmanları özellikle santralin güvenliğine çok önem veriyorlar. Ermeni yetkililer santralin faaliyetine 2017 yılında son verileceğini 2007 yılında ilan etmişlerdi. Kısacası, Metsamor 7 yıl daha çalışacak, çevresini bir 7 yıl daha endişelendirecek. Ancak bu arada kapatıldığı zaman doğacak enerji açığını şimdiden garantiye almak için Ermenistan birkaç yıldır Metsamor mahallinde 2017'de devreye sokmak üzere yeni bir nükleer santral için yoğun çalışmalar ve temaslar yapıyor. Nitekim, bunların sonucunu da iki gün önce Rusya ile imzaladığı ikinci Metsamor santrali anlaşmasıyla almış bulunuyor. Son haberlere göre, Rusya aynı mahalde 1000 megawatt gücünde son teknolojinin kullanılacağı yeni bir santrali Ermenistan ile birlikte inşa edecek. 2011 yılında inşasına başlanılması öngörülen bu santral 2017 yılına kadar bitirilecek. Santralde kullanılacak uranyumun temini için bir Rus-Ermeni ortak şirketi de kurulmuş bulunuyor. Bu şirket Ermenistan'da uranyum arayacak, bulursa çıkaracak. Söylenildiğine göre, Ermenistan uranyum rezervleri bakımından oldukça zengin durumda. Uzmanlar, ülkede 30-40.000 ton arası uranyum rezervi bulunduğunu tahmin ediyorlar. Bugün yapılan tahminlere göre, santral 5 milyar dolara mal olacak. Bu, Ermenistan için çok büyük bir tutar ve bunu kendisinin karşılaması imkânsız. İşte bu yüzden projenin hayata geçmesi için mutlaka yabancı kaynak gerekiyor. Rusya bu kaynaklardan birisi elbette. Nitekim, maliyetin yüzde 20'sini karşılayacağını söylüyor. Geriye kalan yüzde 80'lik kısım ise yabancı yatırımcılardan sağlanacak herhalde. Başta sınırlarımıza yakınlığı ve başka bakımlardan dolayı bizi de her bakımdan ilgilendiren 'İkinci Metsamor Santrali' konusundaki son haberler ve gelişmeler işte böyle. Dün ilk yakıtın verilmesiyle birlikte işletmeye alınma süreci fiilen başlayan İran'ın Buşehr santraliyle bir komşusunun daha (diğerleri Ermenistan, Bulgaristan, Ukrayna, Rusya mesela) nükleer santrale sahip olduğu Türkiye bütün bu gelişmeleri yakından takip etmeli elbette. Bizden söylemesi...
22 Ağustos 2010 02:45
DİĞER HABERLER