Zarrab dosyasındaki rüşvet rakamları ortaya çıktı!

New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, Reza Zarrab’ın kefalet başvurusunu neden reddettiğini yasal cevap süresinin son günü cevapladı. Bharara’nın sunduğu gerekçe dosyasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın yanı sıra eski bakanlar Egemen Bağış, Muammer Güler, Zafer Çağlayan ile Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da isimleri yer aldı.

New York Güney Mahkemesi Başsavcısı Preet Bharara, Reza Zarrab’ın kefalet başvurusunu red kararıyla ilgili olarak mahkemeye yazılı gerekçe sundu. 

Açıklamada Zarrab’ın son derece zengin bir iş adamı olmakla birlikte, İran devleti adına ABD’yi ve küresel bankacılık sistemini dolandırabildiği ve tutuklanmasının ardından, gelirleri, maddi varlıkları ve uluslararası seyahatlerinin kapsamı konusunda Mahkemeyi yanıltmak istediği belirtildi.

Söz konusu açıklama metninde, Zarrab’ın 2007-2010 yılları arasında Rusya’ya, 2009’da Azerbaycan’a, 2013-2015 tarihleri arasında da Suudi Arabistan, Mısır ve Lübnan’a gerçekleştirdiği gezileri gizlemeye çalıştığı belirtiliyor.

Zarrab’ın çift kimlikli geçmişi ve ABD’den kaçabilme kabiliyetinin altı çizildi. 

Amerika’da 75 yılla yargılanan ve çok ciddi suçlardan ötürü mahkum olma ihtimali çok yüksek bir zanlının Türkiye’de siyasi ve ekonomik gücü sayesinde hapisten çıkabildiğinin belirtildiği açıklamada, aynı şeyi Amerika’da da yapmak isteyebileceği üzerinde duruldu.


Dosyada Reza Zarrab’ın mal varlığının yanı sıra bağış yaptığı Emine Erdoğan’ın vakfın web sitesinin görseli paylaşıldı.


Bakanlara ödeme listesi 

Söz konusu açıklama metninde, 17 Aralık yolsuzluk soruşturması sürecinde elde edilen bilgilerle benzerlikler göze çarptı. 

Açıklamada, Zarrab’ın faaliyetlerini sürdürebilmesi için milyonlarca Dolar ve Euro’yu İran çıkarlarını korumak ve faaliyetlerini gizlice sürdürebilmek için politikacı ve bürokratlara rüşvet olarak verdiği hatırlatıldı.

Bu bölümde Zarrab’ın Mehmet Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış gibi bakanlara yaptığı tüm ödemeler Dolar ve Euro olarak detaylandırılırken, dönemin Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’a yapılan ödemeler de detaylarıyla gösterilmiş. 



Söz konusu bölümde iddialar detaylandırılırken telefon görüşmeleri de kaynak gösterilmiş. 

Bu da Amerikan istihbarat birimlerinin söz konusu bilgilere elektronik istihbaratın yanı sıra, telefon görüşmeleri üzerinden de ulaştığı anlamına geliyor.

Reza Zarrab, Emine Erdoğan’ın da kurucusu olduğu Togem-Der’e yaptığı bağışların belgesini kefalet talebinde bulunurken savcı Bharara’ya sunmuş.

Erdoğan yargıyı engelledi

Başsavcı Bharara tarafından kaleme alınan açıklama metninde, 17 Aralık savcılık soruşturmasının Muammer Güler ve diğer etkili siyasiler tarafından ters yüz edilerek, yargı sürecinin engellendiği telefon kayıtları ve dökümleri verilerek gösterilmiş.

Söz konusu açıklama metninin 14.sayfasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yargı sürecinin engellendiği ve savcıların görevden alınarak, Zarrab’ın üzerindeki suçların düşürüldüğü belirtiliyor. 

Aynı sayfada Zarrab’ın Erdoğan ve Egemen Bağış aileleri üzerinden Togem-Der adlı dernekle bağlantısı ile ilgili delillerin bizzat Zarrab tarafından kefalet başvurusu sırasında kendilerine teslim edildiğinin altı çizilmiş.

TÜRKİYE’YE GİDERSE ALAMAYIZ

Başsavcılık tarafından mahkeme heyetine sunulan dosyada ayrıca Zarrab’ın Türkiye, İran ve Makedonya vatandaşlığı bulunduğu hatırlatıldı. 

ABD’nin Makedonya ve İran’la suçlu değişimi anlaşması bulunmadığını kaydeden başsavcılık ofisi, Zarrab’ın bu ülkelere kaçması halinde geri istenemeyeceğini ifade etti.

Bharara tarafından hazırlanan dosyada, Zarrab’ın Türkiye’ye gitmesi durumunda ise suçlu değişimi anlaşması bulunmasına rağmen sahip olduğu üst düzey ilişkiler nedeniyle geri dönmesinin mümkün olmayacağı belirtildi.



ZARRAB’IN ZENGİNLİĞİ DAVA DOSYASINDA 

New York Güney Bölge Başsavcısı, Reza Zarrab’ın kefalet başvurusuna yaptığı itirazda tutuklu iş adamının sahip olduğu zenginliği fotoğraflarıyla belgeledi. 

Delil olarak sunulan dosyada Zarrab’ın uçağı, yatı, yata bağlı deniz altısının fotoğrafları yer aldı.

VERDİĞİ RÜŞVETİN ÜÇTE BİRİ

Zarrab’ın avukatları tarafından yapılan 10 milyon dolarlık tahliye talebinin yetersiz olduğunu belirten Bharara, bu miktarın Zarrab tarafından sadece 2013 yılında dağıtılan rüşvet miktarının dahi üçte biri kadar olduğunu söyledi.

Zarrab tarafından yönetilen şirketlerin yıllık kazancının 10 milyar doların üstünde olduğunu hatırlatan Bharara, mahkeme öncesi görüşmede Zarrab’ın bu kazancın sadece çok küçük bir kısmını açıkladığını dile getirdi.

New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, Reza Zarrab'ın kefalet başvurusunu kabul etmeme gerekçesini açıklayan dava dilekçesinde, Reza Zarrab tarafından verildiği öne sürülen rüşvet miktarlarını da yazdı.
Bharara, Reza Zarrab'ın kendisini 'hayırsever bir işadamı' gibi göstermeye çalıştığını, ancak Miami'de gözaltına alındıktan sonraki ilk ifadeleri ile kendilerinin ulaştıkları bilgiler karşılaştırılınca, Zarrab'ın kolaylıkla yalan söyleyebilen bir işadamı olduğunun anlaşıldığını savundu. Bharara, Zarrab'ın, 9 Mart'ta Miami Havalimanı'nda gözaltına alınmasından sonra üstünden nakit olarak 103 bin dolar çıktığını da dosyaya ekledi. Başsavcı, Zarrab'ın İran, Makedonya ve Türkiye pasaportları bulunduğunu, ancak Zarrab'ın ilk ifadesinde yalnızca Türkiye pasaportu bulunduğunu söylediğini belirtti.

Zarrab'ın, Türkiye'de aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bulunduğu, üst düzey politikacılarla yakın ilişki içinde bulunduğu da anlatılan dosyada, Zarrab'ın kefaletle serbest bırakılması durumunda, 10 milyon doları nakit olmak üzere, 50 milyon dolarlık kefalet parasını gözden çıkarabileceği savunuldu. Zarrab'ın, Türkiye'de 72 gün cezaevinde yattıktan sonra salıverilmesine de değinen Bharara, Zarrab'ın tutuklanmasına karar veren ve gözaltı işlemini gerçekleştiren hem yargı hem de polis görevlilerinin, ya başka yerlere atandıklarını, ya işten el çektirildiklerini ya da kendilerinin yargı karşısına çıkarıldıklarını belirtti.


Bharara'nın dava dilekçesinde, Zarrab'ın eski bakanlara verdiği öne sürülen rüşvet rakamları da yer aldı. Reza Zarrab'ın eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'a Mart 2012 ile Ağustos 2013 arasında 32 milyon euro, 10 milyon dolar ve 300 bin İsviçre Frankı verdiği, ayrıca kendisine bir piyano, lüks saatler ve mücevherler verdiği öne sürüldü. Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'e ise Nisan - Ekim 2013 tarihleri arasında 5,8 milyon dolar rüşvet verildiği, Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın ise 2,5 milyon euro ile 1,4 milyon dolar aldığı belirtildi. Dosyada, Eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın evine 500 bin dolar rüşvet parası gönderildiği de savunuldu.




26 Mayıs 2016 07:27
DİĞER HABERLER