Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara, 1992 yılından bu yana ise sivil toplum kuruluşlarına göre askerde şüpheli şekilde hayatını kaybedenlerin sayısının yaklaşık 2 bin 220 olduğunu söyledi. Kara, şüpheli asker ölümleriyle ilgili araştırma önergesi verdiklerini söyledi.
CHP Antalya milletvekili Niyazi Nefi Kara ve Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, şüpheli asker ölümleriyle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde basın toplantısı düzenledi.
Geçen hafta İstanbul'da er olarak görev yapan Murat Ali Atmaca'nın iple kendini asarak intihar ettiğinin söylendiğini belirten Kara, "Hatırlayacaksınız, 2009 yılında Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde nöbette uyuduğu gerekçesi ile Er İbrahim Öztürk'ün eline ceza olarak pimi çekilmiş bomba verilmişti ve 4 askerimiz şehit olmuştu. Bu patlamanın kaza olduğu söylenmişti ancak daha sonra bunun komutan tarafından cezalandırmak maksadıyla kasten yapıldığı ortaya çıktı. Eğitim olarak söylenen bu olayın askeri eğitim olmadığı apaçık ortada." dedi.
İnsan Hakları Derneği, Şüpheli Ölümler Mağduru Aileler Derneği ve Asker Hakları gibi oluşumların belirttikleri rakamlara göre son 11 ayda askerde intihar eden ya da en azından intihar ettiği söylenen asker sayısının 29 olduğunu bildiren Kara, şunları kaydetti: "1992 yılından bu yana ise sivil toplum kuruluşlarına göre askerde şüpheli şekilde hayatını kaybedenlerin sayısı yaklaşık 2 bin 220'dir. Mart ayında Türkiye Barolar Birliği ile Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği'nin düzenlediği sempozyumda ise 2012 yılından beri şüpheli ölümler ile ilgili rakamların açıklanmadığı ve sadece askerdeki intihar vakalarının sivillere göre 2,5 kat fazla olduğu belirtilmiştir. Gene aynı sempozyumda daha vahim bir sonuç da yer alıyor. Son 10 yılda, 7 Haziran'a kadar geçen süreden bahsediyoruz, şehit olan asker sayısı 818 iken, sadece intihar eden asker sayısı 934'tür. Bu rakamların kamuoyundan gizli tutuluyor olması ise bir şeylerin ört bas edilmeye çalışıldığına dair izlenimlerin artmasına neden oluyor."
24. dönemde Meclis'teki muhalefet partilerinin şüpheli ölümlerin araştırılması için 15'ten fazla araştırma önergesi verdiğini kaydeden Kara, şu ifadeleri kullandı: "Ancak iktidar partisi AKP, nedense her şeyi olduğu gibi bu konunun da üzerine gidilmesini istemediği ve maalesef verilen tüm araştırma önergelerinin sonuçsuz kaldığı görülmektedir. 26. dönemde asker ailelerinin yaşadıkları bu travma ve endişelerin giderilmesi için en azından Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz elimizden geleni yapacağız. Genç yaşta kaybedilen evlatlarımızın yakınlarının yerine kendinizi koyarak bir dakika düşünün. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın."
Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, "Gözümüz gibi korumaya kollamaya özen gösterdiğimiz silahlı kuvvetlerimizde bu tür olayların yaşanması kabul edilebilir bir durum değil. Daha fazla özen daha fazla dikkat istiyoruz. Son dönemde aldığımız bilgiler TSK'da uyuşturucu kullanımının had safhada olduğu bilgilerdir. Bu konuya da dikkat çekmek isterim." diye konuştu.
BAŞBAKAN BİZİ DE DUY, BİZİ DE GÖR, BİZİM GÖZYAŞLARIMIZI DA GÖR BENİ DE GÖR
Şüpheli asker ölümlerinin çatışmada ölen askerlerden daha fazla olduğunu ve bu durumun sorgulanması gerektiğini anlatan İnsan Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Boyraz ise şöyle konuştu: "Dört önemli talebimiz var. Askeri mekanlarda işlenen suçlarla ilgili soruşturmalar sivil savcılar tarafından yapılmalı. Askeri mahkemeler kaldırılmalı. Asker ailelerinin şüpheli asker ölümleriyle ilgili talepleri kabul edilmeli. Maaş ve beklentilerden ziyade etkin bir inceleme ile bu insanların neden öldükleri belirlenmeli. Zorunlu askerlik kaldırılmalı ve mutlaka bir düzenleme yapılmalı."
Çocuklarını vatani göreni yapması askere gönderdiklerini belirten Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği Başkan Yardımcısı Rıza Doğan, şunları kaydetti: "Hakaret görsün diye değil. Devlet bir mermi parası istiyorsan 2,5 yıl sonra 2,5 yıl sonra kanlı elbise gönderiyorsa çocuklarımızı askere almasın. 2,5 yıl sonra kanlı elbise gelir mi? askeri mahkemeler bize hakaret üstüne hakaret ediyor bugüne kadar hiçbir kurum bize cevap vermiyor. Başbakan 'mazlumların yanındayız' diyor defalarca dilekçe ile randevu talep etmemize rağmen randevu vermeli, Başbakanımız bu ailelere randevu vermeli ve bu aileler dinlenmeli. Bu ailelerin bir mermi parası kadar değeri yoksa bizim çocuklarımızı askere almasın."
Acılı bir anne olduğunu 5 kızı ve bir oğlu olduğunu 2007 yılında kaybettiğini anlatan Deniz Aydın'ın annesi Cemile Aydın, şu ifadelerği kullandı: "Bana intihar dediler. Bir gün önce oğlum beni aradı. Oğlumun başka muratları vardı. Askeriye geldi kapıma 'oğlun intihar etti' dediler. Oğlum sağlamdı, onun hiçbir şeyi yoktu. Oğlumu hasta ettiler. Neden nöbete gönderdiler. Hakkımı arıyorum. Başbakan bizi de duy, bizi de gör. Bizim gözyaşlarımızı da gör beni de gör. Ben kaç senedir yanıyorum, kül oluyorum. Evlatlarım hasta oldu, kızım hasta oldu. Bizi de gör. Biz ana değil miyiz? Biz vatana gönderdik, biz göndermedik dağa. Evladımı gönderdim 'eli kınalı kuş' diye gönderdim." İfadelerini kullandı.
CİHAN