Bulgaristan, üyeliğinin başladığı 2007’den bu yana ilk kez AB dönem başkanlığını Estonya’dan devraldı.
Estonya'dan bugün devraldığı AB Dönem Başkanlığını 30 Haziran 2018'e kadar yürütecek olan Bulgaristan'ın programına göre, AB'de ekonomi ve sosyal uyum konularına öncelik verilecek. Ayrıca, AB içerisinde ekonomik ve parasal birliğin daha fazla derinleştirilmesi hedeflenecek.
Bulgaristan'ın ‘Birlik güç demek' sloganı, aynı zamanda Sofya yönetiminin dönem başkanlığı boyunca izleyeceği slogan olacak. Fakat AB'ye üye ülkelerin arasındaki birliğin, ‘göç politikaları' ve ‘Polonya'da hukukun üstünlüğü' gibi bazı kalemlerde sağlanması hiç de kolay görünmüyor.
Bulgaristan, AB'deki düşük siyasi ağırlığı ve birliğin içindeki en düşük gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) göstergesine rağmen ülkelerin arasında uzlaşı bulmanın yollarını arayacak. Diğer yandan AB ülkeleri arasında yolsuzlukların en çok baş gösterdiği ülke olan Bulgaristan'ın bu konumu da, ülkenin birliğin içindeki otoritesini baltalıyor.
Sofya Yönetimi'nin 6 aylık çalışma programında Batı Balkan ülkelerinin adaylık süreçleri, göç sorunu, güvenlik ve dijital ekonomi başlıkları öne çıkıyor.
Programa göre Batı Balkanlar'daki aday ülkelerden Arnavutluk, Bosna Hersek, Makedonya, Karadağ ve Sırbistan'ın, ayrıca Kosova'nın da katılım reformları desteklenecek ve bölge ülkelerine daha fazla destek verilecek.
Sofya yönetimi ayrıca bu ülkelerin AB ile ulaşım altyapısını geliştirmeyi, ortak bir enerji, dijital ve eğitim altyapısı geliştirmeyi planlıyor.
Bulgaristan'ın AB dönem başkanlığı sırasında karşılaşacağı en önemli sorun, Avrupa'nın istikrar ve güvenliğini doğrudan etkileyen göç politikaları.
AB'nin dış sınırlarının güvenliğinin artırılması, daha etkin bir göç yönetimi ve üye ülkeler arasında savunma alanında iş birliğini daimi hale getirmeyi öngören Yapılandırılmış Daimi İşbirliği (PESCO) projesinin uygulanması sağlanacak.
Ancak bilindiği üzere 2015'te yaşanan göç krizinde AB ülkeleri arasında başlayan bölünme, hala sürüyor. Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Macaristan, AB'nin diğer ülkelerine gelen sığınmacıların kabulü için zorunlu kota uygulamasına kararlı bir şekilde karşı çıkıyor.
Diğer yandan AB'nin pek çok ülkesi, Avrupa Komisyonu (AK) ve Avrupa Parlamentosu (AP), zorunlu kotalara destek veriyor.
AB'de yaşanan ve çözümü Sofya yönetiminin başkanlık dönemine denk gelebilecek olan diğer bir sorun ise Avrupa Komisyonu'nun Polonya ile yaşadığı ciddi ihtilaflar. Avrupa Komisyonu, Polonyalı yetkililerin hukuksal reform kapsamında kabul ettiği 13 yasanın AB'nin değerlerine, hukukun üstünlük ilkelerine aykırı olduğunu ve ülkedeki adalet sisteminin çalışmasını baltalayacağını savunuyor. Polonya'nın birlik içerisindeki oy hakkını yitirmesi gündemde.
Ayrıca İngiltere'nin AB'den ayrılması (Brexit) konusunun da Bulgaristan'ın AB'ye başkanlık edeceği yılın ilk 6 ayna damga vurması bekleniyor.