Almanca 'Aleviler ve Bektaşiler' kitabı tanıtıldı

Yaptığı aktiviteler yoğun ilgi gören Essen merkezli Ruhrdialog Derneği, Duisburg-Essen Üniversitesi'nde kitap tanıtımı ile birlikte panel düzenledi. Alanında ilk Almanca eser olan Aleviten & Bektaschis kitabı, yazarları Hüseyin Özcan ve Arhan Kardaş tarafından tanıtıldı. 230 sayfalık kitabın tanıtımını yaparken Hacı Bektaş-ı Veli'nin öğretisini da ana hatları ile anlatan yazar Kardaş, kitabından okumalar yaptı. Zaman zaman Hacı Bektaş-ı Veli'nin orijinal eseri olan Makalat'tan da okumalar yapan Kardaş Hacı Bektaş-ı Veli'nin sufi geleneğinin önemli temsilcilerinden olduğunu ifade etti.

Arhan Kardaş, "Ahmet Yesevi'nin Şeriat-Marifet-Tarikat-Hakikat anlayışını Hacı Bektaş daha geniş kitlelere daha basit bir dille herkesin anlayacağı şekilde ulaştırmıştır." dedi. Aynı zamanda hukukçu olan Kardaş daha sonra Hacı Bektaş anlayışında bu dört esasın kendi içinde de çok farklı makamları olduğunu detayları ile izah etti. Kardaş, ayrıca Bektaşiliğin piri Hacı Bektaş-ı Veli'nin Anadolu halkının sofi İslam anlayışına sahip olmasındaki etkileri üzerinde durdu.

HACI BEKTAŞ, YUNUS VE MEVLANA ANADOLU'NUN BİRLİĞİNE HİZMET ETTİLER

Programın ikinci bölümü olan panel bölümünde konuşan Duisburg-Essen Üniversitesi Germanistik Bölümü'nden Prof. Dr. Gaby Herchert, Hacı Bektaş-ı Veli'nin batılı düşünürler ile benzer taraflarını anlattı. Prof. Dr. Herchert batı dini düşüncesinde çok önemli bir yer tutan Usta (Meister) Eckhardt ile kıyaslayarak eserlerindeki dile ve ortaya koyduğu prensiplere vurgu yaptı.

Münster Üniversitesi'nde Bektaşilik üzerine doktora çalışması yapmış olan Dr. Şafak Öztürk ise "Mevlana ile Hacı Bektaş karşılaştırıldığında bunlar arasında didaktik farklar görülecektir. Mevlana mesajlarını kentte eğitimli kesime verirken, Hacı Bektaş daha çok kırsalda ve eğitimi daha az olan kesime hitap etmiştir." tespitinde bulundu. Hacı Bektaş'ın neşet ettiği dönemde tarihi-sosyal durumla ilgili soruya Ayhan Kardaş şu cevabı verdi, "Selçuklular dağılmış, beylikler kurulmuş ve tüm Anadolu'da Moğol istilası korkusu yaşanıyordu. Tam da bu devirde çok sayıda cemaat ve tarikat önderleri ortaya çıkmıştır, bunlara arasında Yunus ve Mevlana'yı sayabiliriz. Bunların tamamı Anadolu'nun birliğine hizmet etmişlerdir." CİHAN
07 Mayıs 2015 15:53
DİĞER HABERLER