Anlaşmazlıklar mahkemede değil, arabulucuda çözülecek

AYDIN (CİHAN)- Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, Aydın Ticaret Odası (AYTO) üyelerine, "Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk ve İş Sektöründe Faydaları" konusunda bilgi verdi. Türkiye'de insanların önce mahkemeye dava açma değil, arabulucularla anlaşma yoluyla çözüm yönünde adım atmalarını istedi. Arabuluculuğun, sayesinde anlaşmazlıkların en kısa sürede çözüme kavuşması ve yargı yükünün azalması için önemli olduğunu söyledi. AYTO Başkanı Hakan Ülken'i de ziyaret eden Öztatar, burada çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.

Daire Başkanı Öztatar, arabuluculuk ve uzlaşma kültürün Ahilik kültüründe olduğunu, arabuluculuk kurumunun 160 ülkede bulunduğunu, Türkiye'nin geç de olsa 161. ülke olarak bu sisteme girdiğini ifade etti. Hakan Öztatar, "Arabulucular çözümü sağlayacak. Bir esnafın, tarafları biraraya oturtup onların sorununu çözdüğü sistemdir arabuluculuk. Biz yurtdışından daha modern ve hukuki zeminde alıyoruz arabuluculuğu. Yaklaşık bir yıl oldu, Türkiye'de 60 ilde bin 700 arabulucumuz var. Aydın'da altı arabulucumuz var. Arabulucu sayımızı arttırmak istiyoruz. Arabuluculuk, özel hukuk uyuşmazlıklarını çözüyor. İşçi işveren arasındaki uyuşmazlıklar, kiracı kiralayan, ticari ilişkiler, ticari davalar, marka patent davaları, alacak, tazminat, boşanma hukukuyla ilgili olan mal rejimi, yoksulluk nafakası gibi davalar da arabuluculukla çözülebilir. Arabulucu, itilafa düşen tarafları biraraya getirerek, sorunların kendileri verdiği kararla çözümüne yardımcı olan kişidir." dedi. Türkiye'deki yargılama sürelerinin uzunluğuna ve yargıdaki iş yoğunluğuna dikkat çeken Öztatar, "Vatandaşlarımızda, öncelikle arabulucuya giderek sorunları çözme yetisini geliştirmemiz lazım. Dava açma, aslında en son başvurulacak mekanizma olmalı. Öncelikle arabuluculuk gibi dostane ve barışçıl yöntemlerle insanların, kendi sorunlarını kendilerinin çözeceği ve kendi kararlarını kendilerinin vereceği bu sitemleri teşvik etmeliyiz. Türkiye'de bir yılda 259 uyuşmazlıktan 254'ü anlaşmayla çözümlendi. Buradaki başarı yüzde 98,3. Demek ki insanlarımızın bir masa etrafında toplanırsa, menfaatleri ve ilişkileri ortaya çıkarıldığında mutlak surette anlaşmaya ve uzlaşmaya yakın olduklarını anlıyoruz." şeklinde konuştu.

Toplumda çatışma değil, uzlaşma kültürünün artması için arabuluculuğun önemine değinen Öztatar, "İşçi ile işverenin anlaşması, iki esnafın, işadamımızın barışması, bu anlamda komşuların, mahallelerin barışması, toplamda baktığımızda da toplumsal bir barış kültürünün oluşması adına da arabuluculuk çok önemli. Dünyada bunun adı alternatif çözüm yöntemi ama biz buna daha çok dostane çözüm yöntemi diyoruz. Mahkemelerde elde edemediğiniz bir şeyi elde ediyorsunuz. Mahkemelerde hakimlerin vermiş olduğu kararlarla husumetler bitmemektedir. Hakimin de zaten husumeti bitirmek değil, adaleti sağlamak görevi var. Oysa arabuluculuktaki amaç husumetleri bitirmek, barışçıl bir çözüm yöntemiyle tarafların anlaşmasını sağlamak. Mahkemelere göre daha hızlı. Bir başka avantajı da bu sistem ekonomik. Bu sistem içerisinde, dava açtığınızdaki ücretler bulunmamaktadır, sadece arabuluculuk ücreti var. Arabuluculuk bir yargılama değil; arabuluculukta yapılan şey, tarafların menfaatleri doğrultusunda anlaşacakları bir zeminde beraberce yer edinmeleri ve bu zeminde anlaşarak bir anlaşma metniyle uzlaşmayı çözümlemeleri." dedi.

Arabuluculuk sonucunda varılan uzlaşmayla ilgili de bilgi veren Arabuluculuk Daire Başkanı Öztatar, "Uzlaşmalarda çözümleler bağlayıcı mı derseniz, bu yapılan anlaşmalara zaten insanlar uzlaşarak geldikleri için bu uzlaşıya çoğunlukla uyuyorlar. Uyulmazsa bir taraf, mahkemeden icra edilebilir şehri alarak bu uzlaşma, aynı bir mahkeme hükmü gibi niteliğinde belge haline geliyor. Arabuluculuk süreci gizlidir. Gizliliğin ihlalinde 6 ay cezası var. Ticari şirketlerin bilgileri ve diğer gizli bilgiler için önemli. Ticari işletmeler, güven esasına göre ilişki kurmaktadır. Davalık olduklarında, mahkemelere düştüklerinde bu ilişki zedelenmektedir. Oysa arabuluculuktaki amaç geçmişi yargılamak değil, geleceğe bakmaktır. Biz vatandaşlarımıza diyoruz ki dava açmayı en son düşünün, gelin sorunlarınızı kendiniz halledin. Burada hem yargının iş yükü azalsın hem de toplumsal barış kazansın. Mutlak suretle arabuluculukta kaybetme yok. İki tarafın da kazandığı sonucu kendileri bulabilirler." dedi. Hakan Öztatar, arabulucu olabilecek kişileri ise şöyle anlattı. "Hukuk fakültesi mezunu, beş yıllık kıdeme sahip ve sicili temiz olan hukukçular arabuluculuk için başvuru yapabiliyorlar. Arabuluculuk eğiminde psikoloji, beden dili, iletişim, müzakere yöntemleri ve öfke kontrolü dersleri eriyoruz." CİHAN
12 Şubat 2015 15:44
DİĞER HABERLER