Av. Küçük: Bülent Arınç 'elleri öpülmesi lazım bu polislerin' demişti

İzmir merkezli 18 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınanların emniyette ifade verme işlemleri sürüyor.

Gözaltına alınan kişilerden bazılarının avukatı olan İsmail Hakkı Küçük, ifade verme işlemi arasında Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü önünde gazetecilerin sorularını cevapladı. Küçük, dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, söz konusu emniyetçiler için 'elleri öpülmesi lazım bu polislerin' dediğini hatırlattı.

Gözaltına alınan 3 kişinin avukatlığını üstlendiğini dile getiren Küçük, "Suçlamalar, 'anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, terör örgütü kurma, yönetme, üye olma, masum insanlar hakkında sahte delil üretme.' İzmir'de şu an yargılaması devam eden, kamuoyunda da 'Casusluk' davası olarak bilinen, aslında gerçekte, 'gizli bilgi belge bulundurma davası' olan dosyanın sanıkları hakkındaki suç delillerinin, böyle dandik olarak ayarlama, polislerin arama yapmadan önce ilgili şüphelilerin evlerine yerleştirildiği, onların asılsız, gerçek dışı, kumpas iddialarla delillerle yargılatıldığı iddialarına dayanıyor. Müştekiler, casusluk davasındaki şüphelilerden ya da şüphelileri, şüpheli hale getiren diğer şahısların iddialarıyla ilgili, onlara dayalı." dedi.

Dosyada gizlilik kararı bulunduğunu, bu nedenle detay veremeyeceğini dile getiren Av. Küçük, "Ama ben şunu gördüm. Bu casusluk davası olarak bilinen davanın delillerini etkisiz hale getirme, şaibeli hale getirmek için açılmış bir soruşturmaya benziyor. Hukuki açıdan değerlendirmeye değer bulmayacak, değer verilmeyecek kadar basit, tamamen fantazi denilecek sorular yöneltildi müvekkillere. Bir hukukçu olarak çok üzüldüm buna. Arkadaşlar, yavuz hırsız misali ev sahibini bastırma misali, şüpheliler, hırsızların hani yakalandığı zaman, 'ben yapmadım paralel yaptı, bana kumpas kurdu' deyip hukuku ters çevirdiği durumun aynısı burada da var." şeklinde konuştu.

Savcıların, 'gecikmesinde sakınca bulunan haller'de talimatla gözaltı yaptırabileceklerini dile getiren Küçük, "Ama böyle kalabalık, nitelikli insanların gözaltı yapıldığı durumlarda gerçekten gecikmesinde sakıncalı bir hal olduğunu görmemiz lazım. Gram gecikmesinde sakınca olan bir hal yok. Hakim kararıyla da olabilir. Ama savcı bey böyle takdir etmiş. Ona da saygı duymak lazım. Ona bir şey demiyorum ama bu insanlar görevi başında insanlar. Kaçan, göçen, kaçma ihtimali, delil karartma ihtimali yok. Hepsi zaten şu an yargılaması devam eden bir dosyayla ilgili yani dosya zaten devletin elinde. Casusluk davası olarak bilinen dava dosyası içeriği itibariyle çok kapsamlı bir dosya. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en tepe yöneticileri, daha önceden kendilerine verilen brifingden sonra bu gizli ve belgelerin devlet sırrı olanlarını kamyonlar dolusu teslim aldı ve teşekkür ettiler. O zaman ki siyasiler de, ben hatırlıyorum, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'elleri öpülmesi lazım bu polislerin' demişti. 17 kamyon diye hatırlıyorum. 106 terabayt bilgiden oluşuyor bu dosya. Asıl niyet burada soruşturmayı ya da davanın delillerini şaibeli hale getirmek için yapılıyor. Sırf polislere bazen iftira atmak için, suç isnat etmek için böyle dayanaksız iddialarda bulunabiliyorlar." açıklamasında bulundu. CİHAN
03 Kasım 2015 17:33
DİĞER HABERLER