Avrupa Komisyonu, 2025 Türkiye Raporunu açıkladı. Raporda, “Önceki raporlarda belirlenen temel konularda gerileme yaşanmış ve önceki raporlarda belirtilen ciddi endişeler daha da artmıştır” denildi.
Komisyon; Türkiye’deki genel insan hakları durumunun kötüleştiğini, demokratik standartların, hukukun üstünlüğünün, yargının bağımsızlığının ve temel haklara saygının sürekli olarak kötüye gitmesinden duyulan ciddi endişelerin giderilmediği ifade edildi.
Komisyonun raporunda; “Siyasi amaçlarla ve aşırı geniş bir şekilde uygulanan terörle mücadele mevzuatı, hukukun üstünlüğünü ve temel özgürlükleri zayıflatmaya devam etmektedir. Muhalefeti susturmak ve siyasi muhalifleri ve gazetecileri hapse atmak için
terörle mücadele yasalarının seçici bir şekilde uygulanması eğilimi giderek artmaktadır.” denildi.
Hizmet Hareketi terör örgütü değildirTürkiye’nin terörle mücadele operasyonlarını PKK, DAEŞ ve Gülen Hareketi üzerine yoğunlaştırdığı belirtilirken raporda Hizmet Hareketi’nin Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak kabul edilmediği özellikle belirtildi.
Raporda; Türkiye’nin Balkan ülkeleri ile olan ilişkilerinde tüm ülkelerden Hizmet Hareketi’ne ve onun iddia edilen üyelerine karşı harekete geçmelerini talep etmeye devam ettiği, iade
taleplerinde bulunduğu ve hareketle bağlantılı okul ve işletmelerin kapatılmasını istediği ifade edildi.
Hukuka duyulan güven tarihinin en düşük seviyesindeKomisyon ayrıca, Başkanlık sisteminin yapısal kusurları ve yürütme ile yargı arasındaki yetki ayrımının yetersizliğine dikkat çekti. Muhalefet üzerindeki aşırı yargı baskısına vurgu yapılırken yargı süreçlerinin tarafsızlığına dair şüpheleri artırmış ve hukuk sistemine duyulan kamu güvenini tarihinin en düşük seviyesine inmiştir denildi.
Muhalefet Belediye Başkanlarının tutuklanmalarına dikkat çekildi ve yürütmenin kamu idaresi, yargı ve güvenlik kurumları üzerindeki etkisinin oldukça geniş olduğu belirtildi.
Eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın hakkındaki AİHM kararlarına rağmen tutukluluğunun sürdüğünü hatırlatan Komisyon, AİHM kararlarının öncelikli olarak uygulanmasını talep etti. Raporda, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından yoğun denetim altında tutulan 205 dava bulunduğu hatırlatıldı.
Türkiye Dışişlerinden tepki
Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun 4 Kasım’da yayımladığı Türkiye raporuna tepki gösterdi. Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Komisyonu’nun raporu “taraflı, ön yargılı ve mesnetsiz” olarak nitelendirilirken “iddiaları reddediyoruz” denildi.
Türkiye Dışişleri, kullanılan dilin iki tarafın uzun dönemli çıkarlarına aykırı olduğunu savundu. Raporun, Türkiye ile AB arasında olumlu bir gündem oluşturmaya yönelik çabalarla uyumsuz olduğu iddia edildi.