Avukat Turanlı: Reddi hâkim talebimiz kabul edilerek tutuklular tahliye edilmeli

Avukat Turanlı: Reddi hâkim talebimiz kabul edilerek tutuklular tahliye edilmeli
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve emniyet müdürlerinin yargılandığı davada bugün yapılacak duruşmayı değerlendiren Avukat Ömer Turanlı, reddi hâkim taleplerinin kabul edilerek tutukluların tahliye edilmesi gerektiğini söyledi. Turanlı, "Tahşiyecilerin Bakırköy'de yargılandığı dosyanın bekletici mesele yapılması gerekiyor. Çünkü o dosyada yargılanan şahıslar, Yargıtay tarafından dosyanın bozulması suretiyle ceza alabilirler. Ceza almaları durumunda bu dosyadaki temelsiz iddialar külliyen temelsiz hale gelecek." dedi.

Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın da aralarında bulunduğu 33 kişi hakkında 'Tahşiyecilere kumpas' iddiasıyla açılan dava öncesinde konuşan Avukat Turanlı, sürece ilişkin değerlendirmede bulundu. Tutuklu polis müdürlerinin avukatı olan Turanlı, Salı günü yapılan duruşmada dile getirdikleri reddi hâkim talebinin bugün karara bağlanmasını beklediklerini belirtti. Turanlı, "Mahkeme reddi hakim talebini müspet ya da menfi karara bağladıktan sonra biz tahliye talebinde bulunacağız. Mahkeme de bu talebi, müvekkillerimizin tutuklanmalarının zaten infaza dönüştüğü… Bunun dışında bence Tahşiyecilerin Bakırköy'de yargılandığı dosyanın bekletici mesele yapılması gerekiyor. Çünkü o dosyada yargılanan şahıslar, Yargıtay tarafından dosyanın bozulması suretiyle ceza alabilirler. Ceza almaları durumunda bu dosyadaki temelsiz iddialar külliyen temelsiz hale gelecek. Dolayısıyla mahkeme 6 ay sonraya, bir yıl sonraya gün verip müvekkillerimizin tamamını tahliye etmesi gerekir. Hukuken olması gereken bu, biz bunu talep edeceğiz." dedi.

MİT'in ilk duruşma gününden bir gün önce mahkemeye gönderdiği rapora ilişkin de konuşan Turanlı, "Rapor, istihbari çalışmanın belirtilmediği, emaresinin olmadığı, dayanağı olmayan kanaatten ibaret olan özetinde 3 satırlık bir evrak. MİT, daha önce mahkemeye bu Tahşiye grubuyla ilgili çok detayla raporlar göndermiştir. Zaten bu dosyaların bu aşamaya gelmesinin nedenlerinden biri bu raporlardır, jandarma ve polis istihbaratın çalışmalarıdır. Doğru olarak böyle bir çalışma yapılmış ve böyle bir tehlike yargı mercilerine bildirilmiştir. Yargı mercileri de bundan hareketle soruşturma açmış ve hukuka uygun işlemler yapmışlardır. Şimdi MİT'in bütün bu raporları inkar edercesine, kendini tekzip edercesine adeta mahkemeye can suyu taşımak için mahkemeden bir gün önce böyle bir rapor göndermesi başlı başına bir şaibedir." ifadesini kullandı.

'KURMACA İLE GERÇEK HAYAT ARASINDA BAĞ KURULAMAZ'

Karaca'nın avukatı Fikret Duran ise müvekkilinin tutuklanmasına neden olan dizi senaryosu konusuna ilişkin yaptığı açıklamada, dizi senaryondan delil olamayacağını, gerçek hayat ile kurmaca arasında bağ kurulamayacağını belirtti. Duran şöyle konuştu: "Cumhuriyet Savcısı sinema, dizi uzmanı olmamasına rağmen, herhangi bir uzmana da danışmaksızın kendisi bir değerlendirme yapmış. Gerçek hayat ile senaryo arasında bağ kurmuş. Eğer böyle yaparsanız tüm filmleri kriminalize edebilirsiniz. Bir çok film, gösterildikten sonra gerçek hayatta birebir benzerleri gerçekleşmiş. Mesela bir Amerikan filmi, 2007 yılındaki filmde Türkiye'de bir deprem olacağını ve ABD Başkanı Clinton'un Türkiye'yi ziyaret edeceğini işlemişti. Sonra 2009 yılında deprem olmuş ve Erkan bebeğin Clinton'un burnu ile oynaması üzerine çok konuşulmuştu. Aynı şekilde ABD'de ikiz kulelere saldırı olacağı iki film ve bir dizi filmde yer aldı. 2009 yılında yer aldı ve 2011 yılında saldırı oldu. Ne Türkiye'de ne de ABD'de hiçbir cumhuriyet savcısı 'sen bunlar olmadan bunu senaryoya yansıttın ve bunu sen kurguladın. İkiz kulelere saldırılması, yıkılması bir kumpastı, bu kadar insanın ölmesinden de sen sorumlusun' diyerek kimseyi tutuklamadılar, kimseye de soruşturma açmadılar. Kurmaca ile gerçek hayat arasında bağ kurulamaz"

Polis müdürlerinin avukatlarından Mehmet Sami Selçuk da duruşmanın geç saatlere kadar devam etmesini beklediklerini anlatarak tutuklamanın bir koruma tedbiri olduğunu, adli kontrol uygulamasının da yapılabileceğini, bu talepleri mahkemeye ileteceklerini söyledi.

CİHAN
25 Aralık 2015 11:59
DİĞER HABERLER