Batı Trakya'da 70 yıl sonra ilk kez 4 azılık vekili birlikte mücadele edecek

Yunanistan'da bir hafta önce yapılan erken genel seçimlerden sonra oluşan yeni parlamentoda Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık, 70 yıl sonra üçü iktidar partisi Radikal Sol Koalisyon (Syriza) biri de Potami Partisi'nden olmak üzere 4 milletvekili tarafından temsil edilecek. Cihan Haber Ajansı'na konuşan azınlık vekilleri bölge ekonomisinin gelişmesi ve azınlık sorunlarının çözümü için çalışacaklarını söyledi.

Yunanistan'da 20 Eylül'deki seçimlerde Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı tarihi bir başarıya imza attı. Azınlık, iktidar partisi Syriza'dan Mustafa Mustafa, Ayhan Karayusuf ve Hüseyin Zeybek ile Potami Partisi'nden İlhan Ahmet'i parlamentoya gönderdi. Azınlık, 1920, 1928 ve 1946 yıllarında yapılan seçimlerinden ardından 70 yıl sonra bir kez daha parlamentoda 4 milletvekili tarafından temsil edilecek. Bir diğer ayrıntı ise 3 milletvekili kontenjanına sahip Rodop (Gümülcine) ilinde ilk defa milletvekillerinin tamamı azınlık üyelerinden seçildi.

Ülkede 6 yıldır öncelikli gündemin ekonomik krizle mücadele olduğunu belirten azınlık vekilleri, hedeflerinin Trakya insanının sosyoekonomik refahı ve diğer sorunlarına çözüm bulmak olduğunu söyledi. Ağır bir yükün altına girdiklerini söyleyen azınlık vekilleri, çoğunluk ya da azınlık demeden Batı Trakya'nın ekonomik anlamda gelişmesi, işsizlikle mücadele, bölgenin AB programlarından yeterli desteği alması, çoğu ailenin geçim kapısı tarım ve hayvancılık sektöründe iyileştirmeler ve eğitim başta olmak üzere azınlığı ilgilendiren yıllanmış sorunlara çözüm bulmaya çalışacaklarını ifade ediyor. Vekiller azınlık sorunlarına 7 aylık Syriza ve milliyetçi Bağımsız Yunanlar (ANEL) iktidarının devamı olan yeni dönemde çözüleceğine ilişkin ise ihtiyatlı bir dil kullanıyor. Ancak bazı konularda ilerleme sağlanaxağına ilişkin umudunu dile getiriyor. Cihan Haber Ajansı, önceki gün Kur'an-ı Kerim'e el basan ya da siyasi yemin törenine katılan milletvekilleriyle görüştü.

ZEYBEK: ÇİFTÇİ VE HAYVAN ÜRETİCİLERİNİ KORUYACAĞIZ

Uzun yıllar önce milletvekilliği yapan bir aileye mensup olan Hüseyin Zeybek (47), 2012'den günümüze 4 erken genel seçimde azınlığın desteğiyle milletvekili seçilmeyi başardı. İskeçe ilinde Syriza'nın ülke genelinde en çok oyu almasında rol oynayan Zeybek, kriz ekonomisine ilişkin, "Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. En son 3. Kurtarma Paketi kabul edildi. Bunun karşılığı daha sert önlemler demek." ifadelerini kullanıyor.

Kreditörler ile mutabakata varılan anlaşmanın Batı Trakya ekonomisine yansımalarına değinen Zeybek, "Anlaşma Trakya'da bizi ve çiftçimizi de ilgilendiren ağır şartlar içeriyor." diyor ancak bunun uygulanmasının mümkün olmayacağını vurguluyor: "Son anlaşmada yer alan çiftçilere yönelik vergi sistemi 2010'da yapılan mutabakata dayanıyor. Bunun uygulanması mümkün değil. Çünkü küçük ve orta ölçekli çiftçiyi tamamen bitirmek demek. Yunanistan'da mesleği çiftçilik olanı korumak gerekir. Ülkede 800 bin kişi tarım sektöründe çalıştığını beyan ediyor. Ancak bunların 300 bini çiftçilikten gelen gelire sahip. Çiftçilere yönelik vergi sistemi henüz netleşmedi. Ekim sonunda AB ile yapılacak müzakere sonrası şekillenecek. Bu şekilde geçmeyeceği kesin."

"Partimiz, Trakya gibi az gelişmiş bölgeler ile adalar için farklı bir vergi sisteminin uygulanmasını istiyor." diyen Hüseyin Zeybek, "6 bin Euro'ya kadar gelire sahip olanlar vergiden muaf olacak. Tarım ve hayvan üreticisini koruyacağız. Çiftçilerimizin sakin olmalarını istiyoruz. Spekülasyonlara kulak kabartmasınlar istiyoruz." şeklinde konuşuyor.

"AB FONLARI TRAKYA'YI CANLANDIRACAK"

AB destekli fonlar ile büyüme ve istihdama aktarılacak 35 milyar Euro'luk yeni programa dikkat çeken Zeybek, 2016'nın başından itibaren yüzde 100 hibe destekli programlar yardımıyla genç ve uzun süreli yatırımcılara iş fırsatları sağlanacağını söylüyor: "Kalkınma ve sanayileşmede kullanılacak 35 milyar Euro'uk bir program var. 2016'dan itibaren uygulanacak. Hayvancılıkla uğraşanlara yönelik yüzde 100 destekle finanse edilecek programlar olacak. Yatırımcı ve genç insanlar bundan faydalanabilecek. Uzun süreli ciddi yatırımlara dönüşmesi sağlanacak. İstihdam sağlanacak. Eskiden bu programlardan amaç ekonomiye dönüştürmek değil parayı alıp kaçmaktı. Maalesef bölgede bu şekilde yapılmış çok sayıda atıl durumdaki işletmeyi görüyoruz."

Trakya'da en büyük büyük sorunun işsizlik olduğunu hatırlatan Hüseyin Zeybek, "Fabrikalar kapandı. İşçiye ve emekçiye saygılı yatırımcıyı bekliyoruz. Dürüst yatırımcıya destek sağlayacağız." diyor.

AHMET: VERGİ POLİTİKASINA KARŞIYIZ

2004 yılında Yeni Demokrasi (ND) Partisi'nden Gümülcine milletvekili seçilen avukat İlhan Ahmet (47), birkaç başarısız denemenin ardından bu defa 20 Eylül seçimlerinde liberal Potami Partisi'nden parlamentoya girdi. "Seçimlerin hem ülkemiz Yunanistan hem Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığına hayırlı olmasını diliyorum." diyen Ahmet, "Büyük ekonomik sorunlarla karşı karşıyayız. Bir önceki Syriza-ANEL hükümeti, çok ağır şartlar içeren yeni kemer sıkma önlemlerini imzaladı." dedi.

Önümüzdeki günlerde parlamentoya gelecek kemer sıkma önlemlerine ilişkin düzenlemelere karşı oy kullanacaklarını belirten Ahmet, şöyle konuştu: "Potami Partisi olarak hükümetin koyacağı her türlü vergi politikasına karşıyız. Mecliste bunlara onay vermemiz mümkün değil. Önceki dönemde Yunanistan'ın Euro bölgesinde kalabilmesi için destek verdik. Ancak yeni dönemde Çipras ve Kammenos'un ülkeyi yönetmesi gerekiyor. Kesinlikle vatandaştan alınan vergilerle ülkenin düze çıkacağına inanmıyoruz." dedi.

Ülkenin en geri kalmış ve işsizliğin zirve yaptığı Batı Trakya ve azınlık insanının ekonomik durumuna ilişkin düşüncelerini de anlatan Ahmet, "2014-2020 arası dönemi kapsayan AB destekli Ulusal Stratejik Referans Programı'ndan (ESPA) yerel yönetimler aracılığı ile yararlanılabilir. Azınlığın ekonomisi tütün, pamuk ve hayvancılık olmak üzere yüzde 90 tarım ağırlıklıdır. Dolayısıyla AB'den gönderilen tarım sübvansiyonları ve yardımların doğru değerlendirilerek tütün üreticisine pay ayrılmasını hükümetten istiyoruz. Bu konuda ben bir muhalefet vekili olarak mücadele edeceğim." ifadelerini kullanıyor.

"SYRİZA-ANEL HAYAL KIRIKLIĞI"

"Biz, kimliğimizi, dilimizi azınlığın özel şartlarını, hukukunu, imkânlarını ve sıkıntılarını çok iyi bilmekteyiz." diyen Ahmet, "Bunlara saygı duyarak, özümüzde hareket ederek ve barış içerisinde çoğunluk ya da azınlık demeden bütün Rodop iline hizmet edeceğiz. Ekonomik refahın gelmesi için mücadele edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Azınlığın yıllanmış sorunlarına ilişkin ise Ahmet, "Panos Kammenos ve Syriza hükümetinin bir önceki dönemde bu konuda herhangi olumlu bir tavrına şahit olmadık. Tam tersine bizi hayal kırıklığına uğratan pek çok konular olduğunu gördük. Umarım bu tavır değişir. Azınlığın beklentileri büyüktür. Buna cevap verirler." şeklinde konuştu.

"RODOP HALKINI TEMSİL EDİYORUZ"

Gümülcine (Rodop) ilinde 3 milletvekilinin de azınlıktan seçilmesiyle birlikte bazı çevrelerin duydukları rahatsızlıkları hatırlatılan Potami milletvekili İlhan Ahmet, hiçbir ayrım yapmadan bölge insanının haklarını Atina'da savunacaklarını söyledi: "Biz, çoğunluk ya da azınlık demeden Trakya'daki bütün vatandaşların haklarını savunacağız. Atina'da takipçisi olacağız. Bu anayasal bir zorunluluk. Milletvekili bütün halkı temsil eder."

MUSTAFA: KAYNAKLAR TOPLUM REFAHI İÇİN KULLANILACAK

1996 yılının ardından 25 Ocak'ta ikinci defa vekil seçilen mikrobiyoloji uzmanı olan 59 yaşındaki Mustafa Mustafa, 20 Eylül seçimlerinde de Syriza'dan Rodop milletvekili seçildi. Mustafa Mustafa, Yunanistan'ın bir süre daha devam edeceği anlaşılan zor bir dönemden geçtiğini söyledi. 25 Ocak seçimleri, referandum ve 20 Eylül erken genel seçimlerinde olmak üzere halkın Syriza'nın programının arkasında durduğunu söyledi.

"Bu bize büyük bir görev ve sorumluluk yüklüyor. Bu dar olanaklar çerçevesinde ülkeyi ayakta tutmak ve krizden çıkarmak için tüm gücümüzle çalışacağız." diyen Mustafa, "Tüm olanaklar toplumun yararına olacak şekilde kullanılacaktır. Eski dönemdeki uygulamaları aşarak doğru ve hızlı bir şekilde kaynakların kalkınmaya ve toplumun refahına dönüşmesi için çaba göstereceğiz." ifadelerini kullandı.

Trakya bölgesinin ekonomisine ilişkin de görüşlerini aktaran Mustafa Mustafa, şunları söyledi: "Bu dönüşüm esnasında çiftçilerimiz en hassas konumuzdur. Yıllardır tarım alanında reformlar yapılmamıştı. Biz hızlı şekilde reformları yaparak özellikle küçük çiftçi üzerine yüklenen ağırlığı engellemek istiyoruz. Küçük ve orta çiftçiyi koruyarak ülkenin ender üretim alanlarından biri olan bu kesimi ayakta tutmaya ve geliştirmeye çalışacağız. Bu konuda gerek ESPA ve gerekse de 1014-2020 yıllarını kapsayan Tarım kalkınma Programı'nın adil ve daha çok küçük çiftçiyi koruyan bir anlayışla kullanılmasını sağlayacağız."

"KEMİKLEŞMİŞ AZINLIK SORUNLARI ARTIK ÇÖZÜLMELİ"

Syriza milletvekili Zeybek, bazı sorunların çözümü konusunda umutlu olmak istediğini belirtti. Zeybek, "Bir açılım bekliyoruz. Biz Trakya'da (Gümülcine ve İskeçe) Syriza'dan toplam 5, azınlıktan ise 4 milletvekiliyiz. İskeçe'de oyların yüzde 50'sini aldık. Azınlığın kemikleşmiş problemleri var. Bunları çözmek gerekir." diyor.

Zeybek, "2015 yılında bile azınlık eğitiminden bahsediyoruz. Bunlar çoktan aşılması gereken problemlerdi. Müftülük meselesi belki biraz daha karışık ama bir vakıfların idaresi, kimlik meselesi gibi konular 2015'in gündeminde olmaması gerekirdi. Azınlık konularında olumlu yönde gelişme olacağına inanıyorum." diye devam ediyor.

Önceki gün Doğu Makedonya-Trakya bölgesinin 12 Syriza milletvekili ile toplantı yaptıklarını belirten Zeybek, şöyle konuştu: "Bu konuları gündeme getirdik. Azınlığa özgü konularda diğer vekil arkadaşlarımız bizim yanımızda. Umutluyum. Eğitim konusunda özellikle ilerleme olacaktır. Gönül isterdi ki tek başımıza iktidara gelelim. Bu süreçte ortağımız da bazı geri adımlar atacaktır. Biz neler yapabileceğiz göreceğiz. Yapmadıklarımız sebebiyle eleştirileceğiz. O bilinçle azınlığımızın karşısına çıkıp destek aradık. Halkımız gereğini yaptı şimdi sıra bizde."

MUSTAFA: SORUNLARI SIRASIYLA ÇÖZECEĞİZ

7 aylık iktidarın ardından bir kez daha 3 vekille destek veren azınlığın Syriza hükümetinden beklentileri var. Bu konuda çözüm umudunu dile getiren Mustafa şunları söyledi: "7 aylık çok zor dönemin ardından şimdi önümüzde bir perspektif var. Program ve ilkelerimizden geri adım atacak değiliz. Zamanlamayı ayarlayarak bir yandan sosyo ekonomik olarak toplumu ayakta tutmaya çalışırken öte yandan olgunlaşmış çözüm bekleyen azınlık sorunlarını da yavaş yavaş sıraya koyarak çözümünü sağlayacağımıza inanıyorum."

"KABİNE ÜYELİĞİ İÇİN KULİS GEREKİR"

Öte yandan "3 Syriza azınlık vekilinden birine bakan yardımcılığı verilmesi gerekirdi." şeklinde çıkan haberlere dair Mustafa Mustafa'nın görüşü şöyle: "Böyle bir beklenti için kulis yapmak gerekiyor. Biz uzun politik yaşamımızda böyle bir beklentinin veya çalışmanın içerisine girmedik. Önemli olan topluma faydalı olmak. Hükümet partisinin 3 vekili azınlıktan. Doğu Makedonya-Trakya Eyaleti'nde ise toplam 17 vekilin 12'si Syriza'dan. Bu bizim en büyük gücümüzü ve itici potansiyelimizi oluşturuyor."

AZINLIKLAR ÇÖZÜM BEKLEMEKTEN YORGUN DÜŞTÜ

Azınlık vekilleri çözüm bekleyen konulara ilişkin bir takvim vermekten kaçınıyor. İhtiyatlı bir dil kullanıyor. Sıraya konacak bazı sorunların çözümleneceğine inanıyor. Öte yandan azınlık üyeleri de 4 milletvekilinden kemikleşmiş sorunların çözümüne dair iktidarı açılım yapmaya ikna edecek çalışmalar bekliyor. Değişmeyen talepler listesinde eğitim, çift dilli anaokulu, kimliğin tanınması, vakıflar idaresi ve müftülükler gibi mesleler var. Onlarca yıldan bu yana çözümü konusunda bir arpa boyu yol alınamadığını düşünen azınlık, iş başına gelen hükümetleri görüşlerine başvurmadan tek taraflı girişimlerde bulunmakla da suçluyor.

Türk-Yunan ilişkilerine kafa yoran kimi uzmanlar, 'Her ne kadar Yunanistan ve Türkiye, insan hakları söz konusu olduğunda 'mütekabiliyet(karşılıklılık)' ilkesi geçerli olmaz dese de 'azınlıklar' konusunda birbirinin tavrına göre hareket ediyor. İki ülke arasında yapılan zirvelerde de 'azınlıklar' konusunu ele alıyor. Ancak ne tek taraflı ne de ortak bir çözüme yanaşmadıkları için başarılı olamadıklarında' hemfikir. Uzmanlara göre 'sığ fikirlere sahip ve gelecek vizyonundan mahrum hükümet ve bürokratlar, kendi vatandaşları olan Batı Trakya Müslüman Türk ve İstanbul Rum/Yunan azınlıkları mağdur ederek suç işliyor.'

EĞİTİM ÖNCELİKLİ MESELE

Ekonomik gerekçelerle ülke genelinde öğrenci sayısı az ya da daha başka gerekçelerle yüzlerce okul ya kapatıldı ya da birleştirildi. Azınlık öğrencilerinin önündeki eğitim sorunları da oldukça fazla. Azınlık kurum ve kuruluşları yaptıkları açıklamalarla problemlere dikkati çekmeye çalışıyor. Geçtiğimiz yıllarda 30'dan fazla azınlık ilkokulunun kapısına öğrenci yetersizliği gerekçe gösterilerek kilit vuruldu. Kriz döneminde öğrencilerin cebinden yapacakları harcamalarla başka okullara gitmesi isteniyor. Yaklaşık 1 ay önce başlayan bu öğretim yılında ise kapanan okul sayısı 6 oldu. Yaklaşık 250 azınlık ilkokulunda 90 boş öğretmen kadrosu bulunuyor. Türkiye'den gönderilen kitapların da henüz öğrencilere dağıtılmadığı belirtiliyor.

Öte yandan azınlığı kızdıran bir diğer eğitim düzenlemesi ise azınlık üniversite öğrencilerine getirilen 'yatay geçiş' uygulamasına son verilmesi oldu. Seçim hükümeti tarafından resmi gazetede yayınlanan kararnameye göre azınlık üniversite öğrencileri, önceki yıllarda istedikleri taktirde kriterler çerçevesinde başka illere ya da ailesine yakın illere geçiş yapabiliyordu. Yabancı uyruklu ve burslu okuyan öğrenciler için de geçerli olacak düzenleme, Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle azınlığın tepkisini çekti. CİHAN
05 Ekim 2015 13:32
DİĞER HABERLER