Bir yıl önce bugünün çarpıcı analizi!

Bir yıl önce bugünün çarpıcı analizi!
Samanyoluhaber.com yazarlarından Mehmet Aysan bugünkü yazısında bir gün önce bugünü kaleme aldı...
Aysan'ın dikkat çeken yazısı tam bir yıl önce bugün sahur vaktinde yaşananlara ışık tutuyor...

İşte Mehmet Aysan'ın "22 Temmuz haram lokma yemeyenlerin günüdür" isimli o yazısı;

Tam bir yıl önce bugünün gecesinde sahur vaktinde yıllarını bu ülkeye hizmet etmekle harcamış, onlarca kritik operasyonda görev almış polis müdürleri gözaltına alındılar. Ve üzerinden tam bir yıl geçmesine rağmen haklarında iddianame bile hazırlanmadan tutsak ediliyorlar.

Bu operasyon yüzünden 22 Temmuz sıradan bir gün olmaktan çıktı. Adaletsizlik tarihine geçti. Türkiye, 22 Temmuz’da gözaltına alınan isimsiz kahramanları, bu operasyon sayesinde isim isim tanımış oldu.

22 Temmuz artık bir milattır. Yolsuzluk yaparken, rüşvet yerken, casusluk yaparken suçüstü yakalananların intikam almak için, ülkenin emniyet teşkilatını darmadağın etmekle yetinmeyip, proje mahkemeler eliyle onlarca polisi tutsak etmesinin miladıdır.

22 Temmuz aynı zamanda her yıl anılması gereken Türkiye tarihine geçmiş önemli bir gündür.

22 Temmuz, gözaltına alınırken, başını eğip, yüzünü saklayanların değil, başı dimdik bir biçimde evinden çıkıp, bileklerindeki kelepçe olduğu halde kollarını havaya kaldırıp, “haram lokma yemedik” diyebilenlerin günüdür.

22 Temmuz, eşi gözaltına alındığında hamile olan, önce çocuğunu sonra da kendi hayatını kaybeden polis eşinin ve O’ndan geriye kalan yavrusunun günüdür.

22 Temmuz, gözaltına alınırken, tamamlayamadığı Ramazan hatminin son kalan iki cüzünü dışarıdaki eşine dostuna emanet edenlerin günüdür.

22 Temmuz, eşleri, oğulları, babaları gözaltındayken, arkalarında dağları gibi duran, hüzünle birlikte gururu yaşayan polis annelerinin, eşlerinin ve çocuklarının günüdür.

22 Temmuz, polis otosuna bindirilirken, ellerini aracın üzerine vurup, gururla ismini söyleyip, “Rıza Sarraf soytarısına darbe yapan şube müdürüyüm” diyebilenlerin günüdür.

22 Temmuz gözaltına alınmak için beklerken, evinin önünde bekleyenlerle dalga geçebilecek ve onlara fiziki takibin nasıl yapılacağını anlatabilecek kadar kendinden emin olanların günüdür.

22 Temmuz, yıllarını geçirdikleri emniyet binasının, eksi yedinci katındaki nezarethanede, temmuz sıcağında yakılan kaloriferlerin sıcağında, bayram namazı kılanların günüdür.

22 Temmuz, yüzlerce suçlu yakalayıp, onlarca terör eylemini engelleyip, ailesine ayırması gerek zamanı da mesleğine harcadıkları için, göğüslerine madalya takılarak değil, bileklerine kelepçe takılarak ödüllendirilenlerin günüdür.

22 Temmuz, ceplerinde 20 lira bile bulunmadığı bir günde, milyar dolarlık bir rüşvet ve yolsuzluk çarkına çomak sokan dürüstlük abidelerinin günüdür.

22 Temmuz lağım medyası tarafından haklarında aylardır çarşaf çarşaf yayın yapıldığı halde, suçlu olduklarına dair tek bir delil bulunamayan, tertemiz insanların günüdür.

22 Temmuz, dört günlük gözaltı süresi dolduğu halde haklarında karar verilmeyen, adliye binasının ortasında meslektaşları tarafından çembere alınan ve dünyanın en hukuksuz fotoğraflarından birine vakur bir biçimde bulunanların günüdür.

22 Temmuz haklarında verilen tahliye kararları uygulanmayan, mahkeme kararına rağmen tutsak edilen esirlerin günüdür.

22 Temmuz, kendilerini Züleyha olarak gördükleri vatanlarına adayan zindandaki Yusufların günüdür.

22 Temmuz, zalimin değil mazlumun günüdür.

22 Temmuz, hırsızların ve yolsuzların değil, Haram Lokma Yemeyenlerin günüdür.

Kutlu olsun…

22 Temmuz 2015 11:11
DİĞER HABERLER