Acil ameliyat kararına rağmen iki aydır tedavi edilmeyen komiser Ahmet Özdil’le ilgili son bahane de yalan çıktı. Tutuklu komiser önceki gün getirildiği Okmeydanı Hastanesi’nde ‘Mahkum koğuşu tadilatta’ bahanesiyle geri yollandı. Ancak, koğuşta herhangi bir tadilat olmadığı belirlendi.
Silivri Cezaevi’nde ileri derecede böbrek rahatsızlığı olan ve doktorların ‘Acil ameliyat olmalı’ dediği tutuklu komiser Ahmet Özdil'e yapılan işkence gibi muamelede şok bir skandal ortaya çıktı. Önceki gün ameliyat için Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilen Özdil mahkûm koğuşlarının tadilatı bahane edilerek ameliyatı yapılmamıştı. Hastanedeki mahkûm koğuşlarıyla ilgili BUGÜN'e bilgi veren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şişli Şube Başkanı Fadime Kavak tadilat olmadığını hatta mahkûmların ameliyata dahi alındığını açıkladı.
Bugün gazetesinden Cihan Acar'ın haberine göre, Kavak "Sabah hastane yönetimi ile konuştum. Hastane koğuşunun açık olduğunu ve hasta kabul ettiklerini söylediler. Hatta bugün bir mahkûm Üroloji bölümünde ameliyat oluyor. Yani mahkûm koğuşu açık hasta kabulü yapılıyor. Siyasi mahkumlar geçmişte bu gibi haksızlıklar yaşamıştı. Aynı durum yine tekrarlandı" ifadelerini kullandı.
KABUL EDİLEMEZ
Kavak şunları söyledi: "Komiser Ahmet Özdil meselesinde de görüldüğü gibi insan haklarına aykırı bir şekilde tutuklu ve mahkûmların sağlık hakları ellerinden alınıyor. Bu kabul edilemez bir durumdur. Doktora ulaşmak, tedavi hakkından yararlanmak hiçbir koşulda engellenemez. Hasta mahremiyetine saygı gösterilerek muayene olabilmeli.
KOĞUŞTA ÇALIŞMA YOK
Ahmet Özdil konusuna gelince hastane idaresi ile yaptığımız görüşme sonucunda mahkûm koğuşunda tadilat olmadığını öğrenmiş olduk. Ayrıca tadilat olsa bile hastane idaresinin uygun koşulları sağlayarak serviste düzenleme yaparak mahkûmların tedavi hakkını kullanması için elinden geleni yapmalıdır. Sağlık haktır, engellenemez"
ACİL AMELİYAT İKİ AYDIR YAPILMIYOR
Yolsuzluk operasyonu sonrası görevden alınıp tutuklanan komiser Ahmet Özdil Silivri 6 No'lu Cezaevi’nde iki aydır ameliyat edilmeyi bekliyor. Mart ayında böbreklerindeki taş yüzünden sancılı günler yaşayan Özdil 5 defa hastaneye götürüldü fakat bir türlü ameliyat edilmedi. En son Okmeydanı Hastanesi’ndeki mahkûm koğuşunun tadilatı bahane gösterildi.
İNSAN HAKLARINA AYKIRI
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci: Sağlık temel haktır kimse bu hakkın birinin elinden alamaz. Eğer o hastaneden doluluk veya tadilat varsa başka hastaneye sevk edilir. İstanbul'da onlarca hastane var. Kimse bu şekilde mağdur edilemez. Evrensel insan haklarına aykırı olan bu durumu yetkililerin bir an önce çözüm bulması lazım. Kaldı ki acil bir durumda yerimiz yok diyerek o insanı böyle ölüme terk edemezsiniz.
MÜDAHALE EDİLMEZSE BÖBREK İFLAS EDER
Türk Nefroloji Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Turgay Arınsoy: Böbreklerdeki taşların mesane yolunu tıkaması durumunda geç kalınırsa akut böbrek yetmezliği meydana gelir. Eğer bir böbrek taşı mesaneyi tıkamışsa 4 haftanın üstünde tıkalı kalırsa geri dönüşü olmayan hasarlar oluşur. Bu teşhislerde ne kadar erken yolu açarsanız böbrek o kadar az zarara uğrar. Uzun süre tıkalı kalırsa o böbrekte fonksiyon kaybına yol açar. O böbrek çalışmaz iflas eder. 4 haftayı geçmişse kesinlikle müdahale edilmesi gerekiyor.
HERHANGİ BİR KOĞUŞ OLUR
Ufuk Sağlık-Sen Genel Başkanı Adnan Bayraktar: Böyle acil durumlarda herhangi bir hasta odası mahkûm koğuşu olarak değerlendirilebilir. Güvenlik tedbirleri alınır ve önemli olan o hastanın tedavi edilmesidir. Sonuçta burada bir insandan bahsediyoruz. Mahkûm koğuşunun tadilatta olması sağlık hakkını engelleyecek bir gerekçe olamaz.Eğer o hastanın sağlık imkanlarına ulaşması engellendiği için o hasta ölürse Allah muhafaza bundan hastane ve doktor suçlu konumuna düşer.
AHMET ÖZDİL'DEN MEKTUP
Aukatı aracılığıyla bir de mektup yazan tutuklu komiser Ahmet Özdil cezaevinde yaşadıklarını şu satırlarla anlattı:
Gazete haberlerinin sebebiyle apar topar 30 Nisan 2015 günü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldüm. Önceki gün Silivri Devlet Hastanesinde ilaçlı röntgen filmi çekilmiştim. Benimle beraber gönderilen röntgen filminin CD'si 7 adet bilgisayarda denenmesine rağmen açılmadı. Ya da boş bir cd'ydi. Daha sonra ise 5 Mayıs tarihinde cd halledilmiş şekilde yine Okmeydanı Hastanesi’ne tekrar getirildim.
SANCIYLA UYANIYORUM
Anestezi uzmanı ile görüştüm. Artık ameliyat olmam için önümde bir engel kalmadığını söyledi. Hastanedeki doktor Ceza İnfaz Kurumunun telefonunu not etti. Biz bu telefona bilgi verdiğimizde ameliyat için getirileceksin ilk gün yatış yaparak hazırlıkla geçecek ikinci gün ameliyat olacaksın dedi ve beni gönderdi. 7 Mayıs sabahı ise ameliyat olacağım umuduyla giderken araçta yaptığım görüşmede Okmeydanı Hastanesi’nin mahkûm koğuşunun tadilatta olduğunu ve ameliyat edilemeyeceğimi öğrendim. Mart ayından beri böbrek ağrısı çekiyorum. Günlük yaşam faaliyetlerimi yapamıyorum. Geceleri uykularımı bölen sancılarla uyanıyorum. Ağrı ve acılarımdan dolayı yatamıyorum. Ben hayatım boyunca ülkeme en iyi şekilde hizmet etmek için polis oldum. Ailemden çocuklarımdan fedakârlıkta bulundum. Bana reva görülen bu mu?
BÖBREKLERİM ŞİŞİYOR
Bu süreçte; 2 defa kampüs hastanesine, 3 defa Okmeydanı Araştırma Hastanesi’ne, 1 defa yanlışlıkla Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, 1 defa Silivri Devlet Hastanesi’ne götürüldüm.
Hepsine araçla gidip geliyordum. Araç sarsıntısından böbrek ağrılarım şiddetleniyordu. Koğuş arkadaşlarımın yardımı olmasa bu süreç dayanılmaz olurdu. Cezaevi iradesinin sağlık hakkımı gevşekçe takip etmesi basına düşen haberler dolayısıyla biraz hızlandı. Bu yüzden basına teşekkür ediyorum. Böbrek kendi içindeki sıvıyı mesaneye gönderemiyor, taş yolu tıkamış. Böbreklerim günden güne şişiyor.