Davutoğlu: Medya özgürlüğünü sınırlayıcı tutumlar takınmak doğru değil

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye'de eğer demokratik bir ortam sağlayacaksak, herkesin düşünce özgürlüğüne, fikir özgürlüğüne, basın özgürlüğüne aynı ölçüde saygı duyması ve bu konuda da temel bazı kriterleri yerleştirmesi lazım. Medya özgürlüğünden bahsettikten sonra bu özgürlüğü sınırlayıcı tutumlar takınmak doğru bir şey değil." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, katıldığı bir televizyon programında soruları cevapladı.

ŞİKE DAVASI

Şike davasında ismi geçen sanıkların beraat etmesi hakkında düşünceleri sorulan Başbakan Davutoğlu, konunun bir hukuki mesele olduğunu, mahkemelerin bu davayla ilgili verdiği bir kararın bulunduğunu söyledi. Hukuki süreçlerle ilgili olarak yorumları hukuk mantığı içinde tutmak gerektiğini dile getiren Davutoğlu, fazla bir yorum yapmanın kendileri açısından doğru olmadığını belirtti.

'MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SINIRLAYICI TUTUMLAR TAKINMAK DOĞRU DEĞİL'

Medya ve düşünce özgürlüğü konularına da değinen Başbakan Davutoğlu, akademik hayattan gelen birisi olarak düşünce özgürlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini ilke olarak benimsemiş birisi olduğunu söyledi. Davutoğlu, "Basın özgürlüğü konusunda herkesin dürüst olması lazım. 28 Şubat dönemi, 12 Eylül döneminde akademik hayatta olanlar, düşünce özgürlüğünün ne kadar ayaklar altına alındığını bilirler. Türkiye'de eğer demokratik bir ortam sağlayacaksak, herkesin düşünce özgürlüğüne, fikir özgürlüğüne, basın özgürlüğüne aynı ölçüde saygı duyması ve bu konuda da temel bazı kriterleri yerleştirmesi lazım. Bu anlamda basın özgürlüğünün hakaret etmeden, tehdit etmeden, başkalarının kişilik hukukunu yok etmeden mutlak anlamda sağlanması bizim temel hedefimizdir. Medya özgürlüğünden bahsettikten sonra bu özgürlüğü sınırlayıcı tutumlar takınmak, bu doğru bir şey değil." ifadelerini kullandı.

'SON SİLAH BIRAKILANA KADAR OPERASYONLAR DEVAM EDECEK'

PKK terör örgütünün eylemsizlik kararını değerlendiren Başbakan Davutoğlu, Türkiye'de güvenlik güçlerinin dışında kimsenin silah barındırma, silah kullanma hakkı ve yetkisi olamayacağını, hükümetin bu konudaki tutumunun açık olduğunu söyledi. Başbakan, 2013 yılında Türkiye topraklarını terk etmesi gereken silahlı grupların sayısının içerde artış gösterdiğini, Türkiye'den çıkartılması gereken silahların niteliği ve niceliğinin arttığını ifade etti. "Türkiye'de hiçbir ilçede, hiçbir ilde meşru olarak yürütülen çalışmalar dışında hiç kimse hendek kazamaz, barikat kuramaz. Kamu düzenini her yerde ikdas edeceğiz. Bunun salt bir seçimle ilgili bir konu olmadığını herkesin anlaması lazım. Bu, seçim öncesinde ve sonrasında devam edecek." diyen Davutoğlu, "Kimse geçici bir aldatmacanın peşinde olmasın. Bugün eylemsizlik çağrısı yapmaya hazırlandığını söyleyen kesimlerin, çözüm sürecine ve çözüm iradesine saygı duymalarını bekledik. Çatışmasızlıktan onların kastettiği şu: Bütün çatışmalar da duracak, ama barikatlar da hendekler de duracak. Son silah bırakılana kadar operasyonlar devam edecek. Şimdiye kadar nasıl eylemsizlik ilan ettikleri ortada. Onların eylemsizlikten kastettikleri; güvenlik güçlerimizin operasyonları bırakması, onların ise silah stoku yapmaya devam etmesi, birtakım terör faaliyetleri yapmaya devam etmesi. Ve bir müddet sonra da 6-7 Ekim olaylarında geçen sene olduğu gibi bir anda birçok şehrimizi kana, ateşe, yangın yerine çevirecek şekilde faaliyet göstermeleri. Eylemsizlikten kasıtları buysa; biz, bu eylemsizliği geçmişte gördük. Yapmaları gereken şu: Çıkacaklar ve diyecekler ki, 2013 Mart'ında dediklerini 'Artık silahlı mücadele bitmiştir. Biz, madem ki 80 milletvekiliyle Meclis'te temsil ediliyoruz, böyle bir yöntemin karşılığı kalmamıştır. Her tür silahı teslim ediyoruz. Dağda, bayırda, ovada nerede olursa olsun hiçbir terörist artık Türkiye topraklarında barınmayacak, çekiliyoruz' diyecekler. Nereye çekilirlerse çekilsinler." şeklinde konuştu.

SINIR İHLALİ: BİR HATA TEKRAR TEKRAR GÜNDEME GELİYORSA BUNU BİZİM KABUL ETMEMİZ DOĞRU DEĞİL

Suriye'deki Rus savaş uçaklarının Türkiye sınırlarını ihlal etmesine tepki gösteren Başbakan Davutoğlu, "Türkiye'den Rusya'nın güvenliğine zarar getirecek bir tutum söz konusu olmadı. Ama görüş ayrılıklarımız oldu. Ukrayna ve Kırım konularında mesela. Rusya'nın bir kere bizim çıkarlarımızı ve güvenliğimizi dikkate almasını bekleriz. Bu konularda müsamaha etmemiz söz konusu olamaz. Verilen bilgilerden ikna olmadık. Eğer Rusya buraya teröre karşı gelmişse zaten bir koalisyon var, biz de bu koalisyonun içindeyiz ama hedef DAEŞ değil. Bir hata tekrar tekrar gündeme geliyorsa bunu bizim kabul etmemiz doğru değil. Umut ederiz ki bu tür olaylar onların da bize söylediği gibi tekrar olmayacaktır." açıklamasında bulundu. CİHAN
10 Ekim 2015 03:32
DİĞER HABERLER