Digitürk'ün satış süreci ve 7 kanala sansürü Başbakan Davutoğlu'na sordu

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Digitürk'ün satış süreci ve 7 kanalın platformdan kaldırılması konularıyla ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu'na sorular yöneltti.

TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde Murat Emir, "2013 Mayıs'tan itibaren TMSF'nin elinde bulunan Digitürk, Katarlı Bein Media Group'a 2015 Temmuz ayının ortalarında satılmıştır. Satışın değerinin 1,2 milyar dolar olduğu iddia edilmektedir. 3,5 milyon abonesi olan ve ülkemizdeki en büyük televizyon platformu olan Digitürk'ün piyasa değerinin 2 milyar dolar civarından olduğu iddia edilmektedir. 09.10.2015 tarihinde Katarlıların sahibi olduğu Digitürk, platformundan 7 kanalın kaldırıldığını açıklamıştır." hatırlatmasında bulundu.

CHP'li Emir bu bağlamda Başbakan Davutoğlu'na şunları sordu:

"İlgili satış yapılırken nasıl bir yöntem izlenmiştir? TMSF, Digitürk'ün mülkiyetine mi yoksa yönetimine mi el koymuştur? Yönetimine el koyduysa satışın ortakların rızası ile açık artırma ile yapılması gerekmez miydi?

Digitürk'ün satış fiyatı iddia edildiği gibi 1,2 milyar dolar mıdır? Değilse tam rakam kaçtır? Bir şirketin, 2013 yılında Digitürk'ün yüzde 53'üne 742 milyon dolarlık bir teklif verdiği iddia edilmektedir. Bu iddia doğru mudur? Öyleyse Digitürk ederinden az bir fiyata mı satılmıştır?

6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Kanunu'nun 19. maddesinin f bendinde 'bir medya hizmet sağlayıcı kuruluşta doğrudan toplam yabancı sermaye payı, ödenmiş sermayenin yüzde ellisini geçemez' denmektedir. Buna göre; Digitürk'ün tamamı nasıl yabancı bir kuruluşa satılmıştır? Buradaki hukuki sorun 'arkadan dolanma' yöntemiyle mi halledilmiştir?

Digitürk gibi önemli bir şirketi, kendinize göbekten bağlı bir medya düzeni istediğiniz için mi ihalesiz bir şekilde size yakın olduğu iddia edilen bir şirkete değerinden az bir fiyata sattınız?

Digitürk platformunun kendi sisteminden 7 kanalı kaldırması için Başsavcılığın resmi bir kararı var mıdır? Yoksa Başsavcılık tarafından sadece tavsiye niteliğinde mi bulunulmuştur? Bu konuda bir mahkeme kararı var mıdır? Mahkeme kararı yoksa Digitürk'ün kendi inisiyatifinde 7 kanalı kaldırması suç teşkil etmez mi?

İleri demokrasi olduğu iddia edilen ülkemizde, seçime 3 hafta kala basın özgürlüğünün bu kadar ayaklar altına alınmış olması sizce ne kadar doğrudur? Basınımız, dayakla, tehditle ve yandaş uygulamalarla susturulmaya mı çalışılmaktadır?" CİHAN
09 Ekim 2015 12:23
DİĞER HABERLER