Hiç kimse gördüklerine inanamadı

Hiç kimse gördüklerine inanamadı
Avrupa Birliği Komisyonu Koza İpek Grubu’na kayyum atanmasına ikinci defa tepki gösterdi.

AB Komisyonu Sözcüsü Catherina Ray, gelişmelerle ilgili endişelerinin sürdüğünü vurgularken, Türkiye’nin ifade hürriyetini teminat altına almak mecburiyetinde olduğunu vurguladı. Gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Ray, "Basın hürriyetinin önemini tekrar vurgulamak istiyorum." dedi. 
 
Ray, "Türkiye, AB üyeliği için müzakere eden her ülke gibi; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun olarak, ifade özgürlüğü de dahil olmak üzere insan haklarını garanti altına almak zorunda. Türk yetkililerle görüşmelerde ifade özgürlüğü meselesini gündeme getirmeye devam edeceğiz." dedi. 
 
"Koza İpek’e el konulmasının ardından pazar günü seçimlerin hâlâ hür ve serbest olacağına inanıyor musunuz?" sorusuna Ray, "Bu seçimin uluslararası ve demokratik standartlarda yapılmasını bekliyoruz." karşılığını verdi. 

İNSAN HAKLARI KOMİSERİ'NDEN TÜRK YETKİLİLERE ACİL ÇAĞRI
İpek Medya Grubu’na kayyum atanmasının ardından BUGÜN TV ve KANALTÜRK'ün polis zoruyla yayınının kesilmesi hakkında Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, Türk yetkililere acil çağrı yaptı.

Tedbirlerin acilen durdurulması gerektiğini ifade eden Muizniesk, “Genel seçimlere bir hafta kala Türk halkı ve gazetecilere oldukça ürkütücü bir mesaj verilmiş oldu ve büyük bir zarar verdi” dedi. 

"Canlı yayının bu şekilde kesiliyor olması uluslararası insan hakları kriterlerini karşılamıyor, buna ek olarak Türk kanunlarını da ne kadar karşıladığı sorusunu da akla getiriyor” açıklamasında bulunan Muiznieks, "Polis demokrasiyi korumak için var, demokrasinin temel taşlarından birisine karşı hareket etmek için değil. Bunu korumak yargının da rolü olmalıdır" dedi.

Muiznieks, "Bu nedenle gazetecilerin güvenliğini sağlamak ve polis şiddetine son vermek için Türk yetkililere tekrar çağrıda bulunuyorum" dedi.

ALMAN HÜKÜMETİ DE TEPKİ GÖSTERDİ
Avrupa Birliği Komisyonu Koza İpek Grubu’na kayyum atanmasına ikinci defa tepki gösterdi. Türkiye’de İpek- Koza Grubu’na el konulması olayını değerlendiren Alman hükümeti, seçimlerin adil ve özgür şekilde gerçeklemesi gerektiğin ve bunun şartlarından birisinin de özgür habercilik olduğunu vurguladı.

Federal Basın Evi’nde İpek- Koza Grubuna hukuksuz bir şekilde el konulması hakkında soruya cevap veren Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Alman ve Türk hükümeti yetkililerinin görüşmelerinde basın ve medya özgürlüğünü devamlı ana konulardan biri olarak gündeme geldiğini hatırlattı.

"Atılan adımlarda hukuk devleti prensiplerine riayet edilmeli." diyen Merkel’in Sözcüsü Seibert, Merkel’in son Türkiye ziyaretinde seçimlerin adil geçmesi yönünde açıklamasını hatırlatarak, "Seçim özgür ve adil olmalı, bunun şartlarından birisi de özgür haberciliktir." vurgusunu yaptı.

ABD'Lİ AKADEMİSYENDEN ÇARPICI ÇIKIŞ
Columbia Üniversitesi'nde İnsan Hakları Enstitüsü Direktörü David L. Phillips, Koza İpek Holding'e kayyum atanması ve polisin holdinge bağlı medya kuruluşlarına zorla girmesini Zaman Amerika'ya değerlendirdi. Medyaya yönelik hükümet saldırılarının son dönemde çok arttığını belirten Phillips, bugün yaşanan olayın da bunun son örneği olduğunu söyledi.

İnsan Hakları Enstitüsü Direktörü David L. Phillips, "Demokrasinin en önemli unsurlarından biri ifade özgürlüğüdür. Erdoğan’ın Türkiyesi ise görüş ayrılıklarına ve eleştirilere tahammül edemiyor, gazetecileri, insan hakları aktivistlerini ve pek çok kişiyi yargılıyor. Koza Holding’e yönelik yapılan müdahale de hükümetin özgür basına yönelik saldırılarının son örneği" dedi.

Seçim sonuçlarından AKP'nin yeniden iktidar olarak çıkması halinde Türkiye'nin karanlık bir geleceğe gideceğini savunan ABD'li akademisyen seçim öncesi medyanın özgür olmasının da seçimlerin bağımsız ve özgür yapıldığının bir göstergesi olduğunu söyledi.

Phillips sözlerini, "Seçimlerin özgür ve bağımsız yapılmasının bir koşulu da seçim öncesi dönemde medyanın özgür olmasıdır. AKP ise toplumu bölmeye yönelik bir kampanya yürütüyor. Türkiye giderek genişleyen bir şiddetin kurbanı. Erdoğan’ın Başkan, AKP’nin de iktidar olması halinde Türkiye’yi karanlık bir gelecek bekliyor" diyerek bitirdi.

AP VEKİLİNDEN BASKI AÇIKLAMASI
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Belçikalı üyesi Mark Demesmaeker Türk hükümetinin Koza-İpek grubunu polis ile basmasını sert bir dilde eleştirdi. Demesmaeker, Erdoğan rejiminde olanlar kötüden daha kötüye gittiğini ve kendisini artık ciddi anlamda endişelendirdiğini söyledi.

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üye olmak istediğini ve müzakerelerin hala devam ettiğini hatırlatan Demesmaeker, basın özgürlüğünü Avrupa için 'olmazsa olmaz' diye nitelendirdi ve bu yüzden Avrupa kanadından ciddi bir adım atılması gerektiğini vurguladı. Demesmaeker, “Erdoğan rejimi kendisini gösteriyor ve otokrasinin hakim olduğu mesajını veriyor. Her sene ilerleme raporlarını takip ediyorum ve ne zaman bir adım atıldıysa beraberinde iki ve üç adım geri atılıyor.” dedi.

Demesmaeker şöyle devam etti: “Bugün TV’de olanlar dramatik olaylar. Gazetecilik bir suç değil ama dürüst bir meslektir. Ben de kariyerimin büyük bir kısmını gazeteci olarak geçirdim. Bugün TV’deki çalışanları anlıyorum ve şu an olanları karşısında çok çaresizler. Hepimiz acımasız bir rejimin kaba kuvvetine maruz kalıyoruz. Kaba kuvvetin üstüne kimse çıkamıyor. Bu tür olanların karşısında Avrupa Birliği kesinlikle müzakerelerin yürümesi için sinyal veremez. Bunların ardık durması lazım.”

“MERKEL HATA YAPTI”
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye ziyaretini yaparak ve devamında yapmış olduğu açıklamaları tamamen kendisini ilgilendirdiğini söyleyen Demesmaeker, bunların Avrupa Birliği'ni bağlamadığını ifade etti. Demesmaeker, “Merkel kendi hataları yüzünden başarısız bir duruma düştü ve ülkesinde yanlış kararlar alarak umutsuz şu anda. Şu an Türkiye’ye ve Erdoğan’a yaklaşarak problemleri çözmeye çalışıyor. Ve Merkel'in bu doğrultuda hareketlerini doğru bulmuyorum.” şeklinde konuştu.

CİHAN

29 Ekim 2015 08:15
DİĞER HABERLER