Sudan’ın devrik diktatörü Ömer el Beşir’in Türkiye’ye Sevakin Adası’nı askeri üs olarak kullanabileceği vaatlerinde bulunduğunu iddia eden Sudanlı uzmanlar, adada askeri üs yapılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Tayyip Erdoğan, 2017 sonunda gerçekleştirdiği Sudan ziyareti sırasında, Osmanlı dönemine ait tarihi eserlerin restorasyonu amacıyla Sevakin Adası’nın Türkiye’ye tahsis edilmesini istemiş, El Beşir, bu teklife sıcak bakmıştı. Adada tarihi eserlerin restorasyonu yanı sıra, kapsamlı bir altyapının inşaatı da öngörülüyordu. Sudan’da halk ayaklanması sonucu gerçekleşen darbe Sevakin Adası’yla ilgili soru işaretlerini beraberinde getirdi.
El Beşir döneminde yapılan anlaşmalar geçerliliğini koruyor mu, Türkiye’nin adadaki varlığının geleceği ne olacak?
Sudan Ulusal Ümmet Partisi Başkan Yardımcısı Fadlallah Furma, Sputnik’e açıklamasında, "Ömer el Beşir döneminde birçok ulusal konuyla ilgili politikacıların veya halkın görüşü sorulmuyordu. Bize Türk mirası kaldı. Korunması yönünde ortak çalışma çok güzel bir şey. Ama Sevakin’in başka amaçlar için kullanılması kesinlikle kabul edilemez. Türkiye veya başka bir ülkeye ait olsun bu adada askeri üs yapımı mümkün değil. Kızıl Deniz hassas bir bölge, tüm dünya için ulaşım koridoru, yabancı askeri üs varlığı da dünya yasalarına aykırı" yorumunda bulundu.
Sudanlı güvenlik uzmanı Celal Yaver, Türkiye ve Sudan arasında yapılan görüşmelerde, askeri üs konusunun kesinlikle masaya yatırılmadığını belirterek şunu dedi:
"Her zaman sadece tarihi eserlerin restorasyonu konusu değerlendirilmişti. Ada uzun süre boyunca bakımsız kalmıştı. Şimdi turistler ve arkeologlar ilgi gösteriyor. Bugün askeri üsle ilgili medyada yapılan tüm tartışmalar, Katar-Türkiye-Sudan ve Suudi Arabistan-BAE-Mısır olmak üzere iki eksen arasındaki enformasyon savaşının bir parçası."
Arap-Afrika Demokratik Kültür İnşa Merkezi Başkanı Muhammed Mustafa, geçici hükümetin eski Sudan hükümeti ile yabancı ülkeler arasında yapılan tüm anlaşmaları feshedebileceğini söyledi.
Sputnik'e konuşan Mustafa, "Ömer el Beşir rejimi, yaptırımlara ve sorunlara yol açtı. Uluslararası Ceza Mahkemesi, ona karşı suçlamalar yöneltti. Bu yüzden iktidarda kalmak için mümkün olan ve olmayan her şey yaptı. Bu her zaman ulusal çıkarlara uygun değildi" ifadelerini kullandı.