Yeniçağ yazarı Ahmet Takan, Erdoğan-Bahçeli görüşmesinin kulislerini yazdı ve Bahçeli'nin görüşmede umduğunu bulamadığını öne sürdü.
Bu seferki görüşmenin her zamankinden uzun, 55 dakika sürdüğünü anlatarak yazısına başlayan Takan görüşmeye dair şu notları okuyucularıyla paylaştı:
55 dakikalık monoloğun sona ermesinin ardından saray sözcüleri açıklama yaparken MHP kanadından ses seda çıkmaması dikkat çekiciydi. Doktor Devlet Bahçeli'nin alkışçılarının ağzını bıçak açmıyordu. Tivıtır bile çok mahsunlaşmıştı!..
Dikkat ederseniz, açıklamaya yapan saray sözcüsü, bu iş oldu bitti havası verirken yine de dikkatli bir dil kullanıyordu. Bunun yanında, Cumartesi günü yapılacak açıklama ilan edilerek hem MHP daha çok sıkıştırılıyor hem de "Herkes kendi yoluna gider haa!" mesajı verilerek aba altından sopa gösteriliyordu.
Dünkü havuz medyasının manşetleri de "Yerel Seçimde de Cumhur İttifakı" diye bayram ediyordu. İliştirilmiş basının haberlerinde, tüm sorunların halledildiği, geriye MHP'nin istediği 3 ilde -Adana, Mersin, Manisa- ittifakın nasıl işleyeceğine ilişkin formül bulunması kaldığı yazılıyordu.Peki, sarayda 55 dakika süren monoloğun içinde ne vardı?..
Güya, "ben istemedim o çağırdı" mesajı vermeye çalışarak, "gündemi davet sahibi belirler" diyen Bahçeli'nin eli kolu bağlıydı bir kere. Peşin teslim olmanın dezavantajı ile gittiği bir yeni görüşmede daha pazarlık şansı yoktu. Erdoğan da ona pazarlık şansı aralamayı aklının ucundan bile geçirmiyordu. Zaten randevu talebi Bahçeli'ye iletilirken gereken her şey gayet diplomatik bir dille kendisine iletilmişti!..
Doktor Devlet Bahçeli, "Adana, Mersin, Manisa MHP'nin Cumhur ittifakı şartı" diye sunulan formülde istediğini alabildi mi?.. Saray kaynaklarından aldığım bilgilere göre, "hayır."
R. Erdoğan, 55 dakikalık monologda söz yerel seçimlerde Cumhur İttifakı'nın işlemesine gelince, sadece Manisa'yı MHP'ye bırakabileceklerini ifade etmiş. Yani, "Adana ve Mersin'de aday çıkartmakta kararlıyız. Siz bize destek verin" demiş. Yani, "Manisa'yı kabul ettiniz, ettiniz. Yoksa herkes kendi yoluna" mesajı vermiş. Geriye ne kaldı?
MHP'ye bazı küçücük ilçe belediye başkanlıkları ve AKP'nin hoş görüsü (!) dahilinde ikram edebileceği belediye meclis üyelikleri ve belediye başkan yardımcılıkları formülü.
Eğer hala bana "Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı tamam mı?" diye soruyorsanız "Tamam. Sıkıntı yok" derim. Çünkü, Doktor Devlet Bahçeli mecbur, başka şansı yok. Çünkü, MHP, Doktor Devlet Bahçeli'ye mahkum olmuş, şak şakçıların küçük koltuklarında küçük krallıklarını sürdürebilmeleri için başka şansları yok. Geriye tabanın gazını almak kalıyor.
"Ülke ve devlet menfaatleri için yapılacak fedakarlık" adına, hiç birimizin aklının eremeyeceği, sadece bir bilenin bilebileceği bir formülü uydurmak da zor bir iş değil. Çerçeve nasıl açıklanırsa açıklansın... Hatta, sürpriz olur ama yine ittifak yok tiyatrosuna dönülsün... Ve hatta, Adana ve Mersin MHP'ye bırakılmış gibi yapılsın... Sonuç değişemez. Doktor Devlet Bahçeli yerel seçimde de AKP'ye istediklerini vermek için elinden gelen her şeyi yapar.