Erdoğan'ın Reza Zarrab Türbülansı

Reza Zarrab davası Recep Tayyip Erdoğan'ın türbülansıdır.

Reza Zarrab davası Recep Tayyip Erdoğan'ın türbülansıdır. Türkiye'de 17 Aralık günü Reza Zarrab'ın gözaltına alınması ile Tayyip Erdoğan için alarm çalmaya başlamış, korku ve panik hali kayıtlara geçmiş, ihtiyaç duyulan oksijen maskesi ise yargı ve emniyetin lağvedilip Reza'nın salıverilmesi ile açılmıştır. Ortaya saçılan onca delile illüzyon çeken Recep Tayyip Erdoğan, havuz medyasıyla Reza Zarrab'ı Türkiye cari açığının önemli bir bölümünü tek başına kapatan kahraman olarak ilan ederken; ABD yargısının Reza Zarrab'ı Türk Polisinin fezlekesi ile birebir örtüşen kendi yaptıkları soruşturmadaki iddialarla tutuklamasıyla uyku bantlarını atıp korkularını dik, algı operasyonlarını açık hale getirmiş ancak bu sefer umduğu oksijen maskeleri açılmamıştır. Beyne oksijen gitmemesinden mütevellit Erdoğan ve ekibi önce Reza ilişkisini inkar edip ardından savcı Bharara ve yargıç Bermann'ı Hizmet adına hareket etmekle suçlamış ancak Türkiye'deki HSYK, ABD'de olmadığından bu girişim istenilen neticeyi vermemiştir. ABD yargı kulisinin raporlarındaki gerçek; RTE uçağının Reza Zarrab'ın çekim gücüne daha fazla dayanamayacağı ve uçağı bekleyen muhtemel sonun iniş değil çakılma olacağıydı. Reza'nın kaderini Halkbankası müdürünün paylaşması olası diğer arkadaşlarına da kuvvetli bir mesaj niteliğinin yanı sıra Erdoğan'ın türbülansını da şiddetlendiriyordu. 

Lakin bugünlerde Trump'un başkanlığında tamamen Amerikan çıkarları doğrultusunda Erdoğan'ı çakılmadan kurtaracak bir plan husunda anlaşmaya varıldığı konuşulmaktadır. Bu iş için Tayyip Erdoğan'ın dostu Yahudi lobisinin devreye girdiği, bunun için eski New York Belediye Başkanı Rudolph Guliani ve ABD eski Adalet Bakanı Michael Mukayesev'in davaya müdahil olduğu, amaçlarının ABD ulusal çıkarları doğrultusunda Türkiye ile bir uzlaşma sağlamak olduğu, hatta Rudolp Guliani'nin Ankara'ya gelip Erdoğan ile gizlice görüştüğü ve mahkemede bu görüşme ve amaçlarını da açıkladığı basına yansıdı. 

Şimdi akla gelen sorular: 
1-Tayyip Erdoğan ile Reza Zarrab arasındaki ilişkinin mahiyeti nedir? 
2-Hem ABD, hem İran, Reza Zarrab'ın eylemlerini suç sayarken Erdoğan neden Reza Zarrab'ı sahiplenmektedir? Reza'nın konuşmasından neden korkulmaktadır? Reza Zarrab AKP'lilere şantaj mı yapmaktadır?
3-Reza Zarrab Cem Küçük'ün dediği gibi Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Erdoğan tarafından mı görevlendirilmiştir? 
4-Bu görevlendirme kanunlara uygun mudur? 
5-Zarrab MİT elemanı mıdır? Görevi nedir?
6- Tırlar silah naklederken yakalanınca MİT Tırı olduğu ortaya çıkarken, Reza Zarrab da yakalanınca MİT elemanı mı oldu?
7- Reza Zarrab ile ilgili suçlama TERÖRÜN FİNANSMANI olduğuna göre Reza Zarrab'ı görevlendirenler TERÖRÜN FİNANSMANI'nı mı sağladılar?
8-Reza Zarrab devletin ve Erdoğan'ın görevlendirdiği biri ise o zaman TÜRKİYE DEVLETİ TERÖRÜ FİNANSE Mİ ETMİŞTİR?
9- Şayet Reza Zarrab'ı Erdoğan görevlendirdi ise suç içeren emir veremeyeceğine göre bu emirden Erdoğan sorumlu değil midir? 
10-Tayyip Erdoğan'ın terörü finanse etmek suçundan hesap vermesi gerekirken neden fatura TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNE kesilmektedir? 
11-Amerikan çıkarlarını koruyacak bir anlaşma ile Reza Zarrab davası kapatılırken bu anlaşma ile Türkiye'nin çıkarları zarar görmeyecek mi?
12-Dava terörün finansmanı olduğuna göre bu davanın ABD'de kapansa bile Uluslararası Ceza Mahkemesinde açılması nasıl engellenecek? 
13-Tayyip Erdoğan ve Reza Zarrab'ın işlediği bir suçun faturası neden Türkiye Cumhuriyeti devleti ve ülkesine kesilmektedir?
14-Bu bir anlaşma ile kapatılacaksa bu anlaşmayı Erdoğan tek başına mı yapacak yoksa TBMM'nin onayına sunulacak mı?
15- Anlasma şartları kamuoyu ile paylaşılacak mı?
16- Aynı soruşturmayı yaptığı için şu an hapiste olan Emniyet ve yargı mensuplarından özür dilenip tahliye edilecekler mi?

Reza Zarrab davasının Amerika'nın çıkarları doğrultusunda kapatılması Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin teröre destek veren bir ülke olarak Uluslararası ceza soruşturmasına maruz kalması demektir. Bu eylemi yapacak olursa Erdoğan kendisini ve ailesini ceza soruşturmasından kurtarmak amacıyla Türkiye'nin çıkarlarını çiğneyerek açıkça TCK 305. madde vatana ihanet suçunu işlemiş olacaktır. Bu suç "Temel milli yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama" suçudur.

Reza Zarrab'ı sahiplenmek ve terörü finanse etmek suçundan kurtarılması demek Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sorumluluğu üstlenmesi demektir. MAALESEF bu kez Türkiye'yi, silah yüklü TIR'ları durdurarak Uluslararası mahkemelerde teröre destek vermekten kurtaracak savcılar da yok.

25 Nisan 2017 11:47
DİĞER HABERLER