"Ergenekon ve Balyozda verilen yanlış kararların karşısında durmamız lazım"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ergenekon ve Balyoz davalarında değişen mahkeme heyetlerinin birinin müebbet ceza verirken diğerinin beraat vermesine anlam veremediğini söyledi.

Bozdağ, "Peki bu karar verilirken Anayasa aynı mı? Aynı. Ceza usul yasamız aynı mı? Aynı. Ceza yasamız aynı mı? Aynı. Delillerimiz aynı mı? Aynı. Peki nasıl oluyor da birilerinin müebbet gördüğü yerde öbürü beraat görüyor. Veya birinin beraat gördüğü yerde diğeri ağırlaştırılmış müebbet görüyor. Hepimiz böyle çıkan sonuçlar karşısında birlikte olup yanlışlık yapanların karşısında dimdik durmamız lazım." dedi.

Bekir Bozdağ, İstanbul Sanayi Odası'nın ocak ayı meclis toplantısına katıldı.

Adalet Bakanı Bakan Bozdağ, Ergenekon ve Balyoz davalarına değindi. Bu davalarda görev yapan iki farklı mahkeme heyetinin deliller ve yasalar aynı olmasına karşı farklı kararlar verdiğini ifade eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mahkemeler arasında farklı kararlar olabilir bu normaldir. Yani her mahkeme ayrıdır. Kararları da farklı olabilir. Ama bir şeyin olmaması lazım. Yasa aynıysa, dosya aynıysa, dosyadaki deliller aynıysa iki mahkeme arasındaki farkın izah edilebilir olması lazım. Türkiye'de hatırlarsanız çok büyük ceza yargılamaları oldu. Balyoz, Ergenekon gibi kamuoyunun yakından takip ettiği yargılamalar oldu. Mahkemeler karar verdi. Bunlar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları verildi. Sonra dosya yeniden görülme durumuna geldi. Mahkeme heyeti değişti bu sefer değişen yeni heyet, herkesin beraatine karar verdi. Şimdi ben adalet bakanı olarak sizler de işadamı olarak hepimiz vatandaş olarak şunu sormamız lazım; sormak da zorundayız. Bu kararı verenler Türkiye'nin birinci sınıf hakimleri mi? Birinci sınıf hakimleri. Peki bu karar verilirken anayasa aynı mı? Aynı. Ceza usul yasamız aynı mı? Aynı. Ceza yasamız aynı mı? Aynı. Delillerimiz aynı mı? Aynı. Peki nasıl oluyor da birilerinin müebbet gördüğü yerde öbürü beraat görüyor. Veya birinin beraat gördüğü yerde diğeri ağırlaştırılmış müebbet görüyor. Hepimiz böyle çıkan sonuçlar karşısında birlikte olup yanlışlık yapanların karşısında dimdik durmamız lazım."

SENDİKALARIN KIDEM TAZMİNATI FONU KURULMASINA NEDEN KARŞI ÇIKTIĞINI ANLAMIŞ DEĞİLİM

Kıdem tazminatı fonu kurulmasına karşı çıkan sendikalara tepki gösteren Bekir Bozdağ, "Ben Türkiye'deki sendikaların kıdem tazminatı fonu kurulmasına niye karşı çıktıklarını hala anlamış değilim. İşçinin menfaatinin yüzde bin, yüzde milyon olan bir düzene niye karşı çıkıyorlar anlamış değilim. Kamudaki işçiler ve büyük şirketlerdeki işçiler, işten çıktığı zaman Türkiye'de mahkeme yoluyla ihbar ve kıdem tazminatı oranı tamamıyla aleyhinedir. Hükümet olarak biz diyoruz ki fonu kuralım. Bu fonda öyle bir sene çalışma falan değil fona parası yatsın yarın işten ayrıldı gitsin hesabından parasını çeksin. Ne mahkemeye gitsin ne avukata gitsin ne işveren ne olacak diye kaygı duysun ne de işçi ne olacak diye kaygı duysun. Böylesine herkesin menfaatine olan bir düzen kurmak isteniyor ama Türkiye'deki sendikalar biz yeri göğü yıkarız diye konuşabiliyorlar. Ben burada işçi kardeşlerime diyorumki kıdem tazminatına karşı çıkan sendikalarınıza söyleyin benim hayrıma olan şeye niye karşı çıkıyorsun? Bana bir anlat bakalım bu işin neresi benim aleyhime?" diyerek sözlerini tamamladı.



CİHAN
28 Ocak 2016 20:09
DİĞER HABERLER