Fenerbahçe ile hükümet arasındaki gerilim tırmanıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Kenan Evren Lisesi arazisine karşılık 3 okul ve 1 spor salonunun zamanında teslim edilmediğini öne sürdü. Sarı-Lacivertliler ise yükümlülüklerini yerine getirdiklerine dair Maliye Bakanlığı’ndan onaylı belgeleri yayınladı.
Ayrıca Yıldırım’a devlet yetkililerine hakaretten soruşturma açıldı. Topuk Yaylası ve Pendik Projesi için de kriz kapıda.
Fenerbahçe ile Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki arazi krizi büyüyor. Bakanlık önceki gece bir açıklama yayımlayarak Sarı-Lacivertli kulübün Kenan Evren Lisesi ile ilgili protokole mutabık kalmadığını savundu. Bakan Avcı da dün Eskişehir’de katıldığı bir etkinlik sırasında Fenerbahçeli bir taraftarın “Kendim için bir şey istersem namerdim. 3 çocuğum da öğretmen, onlar için de bir şey istemiyorum. Şu Kenan Evren Lisesi’ni lütfen yani. Galatasaray’a bedava stat yaptınız. 3 tane okul yaptık, bir tane de spor salonu verdik. Başkanım için hapis de yatmaya hazırım.” sözlerine cevap verdi:
“Fenerbahçe’nin yaptığı 3 okul ve bir spor salonu. Onların toplam tutarı 18 milyon lira. Diyorlar ki 60 milyon lira harcadık. Peki 60 milyon olsun. Karşılığında ne istiyor biliyor musun? Karşılığında 374 milyon liralık arazi istiyorlar.” Nabi Avcı’nın bu açıklamaları üzerine dün akşam üstü Fenerbahçe kulübünden yazılı açıklama geldi. Arazinin 49 yıllığına kiralanacağı vurgulanarak tüm yükümlülüklerin yerine getirildiği ve Maliye Bakanlığından onay alındığı açıklandı. Artık Fenerbahçe’nin Kenan Evren Lisesi’nin yeri için Milli Eğitim Bakanlığı’yla yaptığı protokol bambaşka bir boyuta geçti. Lise arazisine karşılık kulüpten 3 okul ve 1 spor salonu talep eden MEB, isteklerinin karşılanmasına rağmen Sarı-Lacivertlilere 345 milyon lira ekstra maliyet çıkardı. Fenerbahçe’nin araziyi bedavaya alıyormuş gibi gösterilmesine de kulüpten itiraz geldi. Araziyi 49 yıllığına kiralayacak olan Kanarya, 100 milyon dolarlık yatırım yapacak. Gelirin yüzde 25’inin yanı sıra yüzde 1’de kira bedeli ödeyecek. Sözleşme bitiminde ise arazi yatırımlarıyla birlikte devlete teslim edecek.
Aslında Fenerbahçe ile iktidar arasındaki kriz sadece lise arazisinden ibaret değil. Zira Sarı-Lacivertliler, birçok hususta hükümetten olumsuz cevap almanın sıkıntısını yaşıyor. Bu gerilimleri şöyle sıralamak mümkün:
Topuk Yaylası’na Maliye duvarı!
Maliye Bakanlığı’nın, Düzce’de inşa edilen Topuk Yaylası Tesisleri’nin yıkımı için mahkeme süreci başlattığı belirtiliyor. Bakanlık, Sarı-Lacivertli kulübün sportif amaçla verilen araziyi ticari amaçlı (otel ve Fenerium mağazası) kullandığını ileri sürüyor. Aynı şekilde Pendik’teki arazinin de Fenerbahçe’ye verilmesine yine Maliye Bakanlığı’nın engel olduğu dile getiriliyor. Bakanlık geçmişte de Ataşehir’deki kolej arazisinde Fenerbahçe’yi işgalci konumuna düşürmüş sonrasında da araziyi ederinin çok üstünde bir rakama Sarı-Lacivertlilere satmıştı.
Aziz Yıldırım’a 301 şoku
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Aziz Yıldırım için Adalet Bakanlığı’na başvurarak Türk Ceza Kanunu 301. maddeden soruşturma izni talep ettiği öğrenildi. Geçtiğimiz ay sonunda Milli Eğitim Bakanlığı’na Kenan Evren Lisesi arazisini görüşmeye giden Yıldırım’ın bakanlık çıkışında sarf ettiği sözler yüzünden hakkında dava isteminde bulunuldu. Konuyla ilgili konuşan Bakan Nabi Avcı ise “Ben şahit olmadım ama dışarı çıktıktan sonra birtakım yakışıksız ifadeler kullanılmış. Oradaki görevli arkadaşlar da tutanak tutmuşlar. Onun gereğini de Adalet Bakanlığı yapar.” dedi. Yıldırım ise yakışıksız ifadelere ‘iftira’ diyerek cevap verdi. Söz konusu 301. madde, “Türkiye Cumhuriyeti devletini ve hükümetini alenen aşağılamak.” suçunu düzenliyor.
Cihan Oskay yeniden sahnede
Yeniden yargılanma kararı verilen şike davasına halen cinayet hükümlüsü olarak cezaevinde yatan Cihan Oskay’ın tanık olarak eklenmek istemesi kafalarda soru işaretleri bıraktı. Zira Aziz Yıldırım, 30 Nisan 2012’de görülen şike davasında ‘Bu meczubu mu dinleyeceğiz?’ diyerek duruşma salonunu terk emişti. 28 Nisan 2015’te yeniden görülen şike davasının ikinci oturumunda Oskay’ın bir kez daha tanık olarak dinlenmesi talep edilmiş ancak 13. Ağır Ceza Mahkemesi bu isteği reddetmişti. Mahkemenin duruşmayı genel seçimlerden sonrasına yani 8 Temmuz 2015’e ertelemesi de manidar bulundu.
Kongreye siyaset bulaştı
Fenerbahçe’de şike operasyonundan sonra yapılan ilk başkanlık seçimine dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın müdahalesi damgasını vurmuştu.