Hamzaçebi: Cumhurbaşkanının koalisyon sürecinde yetkisi yok

CHP ve AK Parti arasında yürütülen koalisyon görüşmelerinde CHP heyetinde yer alan Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, bugün heyetlerin son kez bir araya geleceğini söyledi. Bugünkü görüşmede, "Türkiye'nin dışişleri politikası, AB ile ilişkiler politikası ve eğitim politikasının" konuşulacağını aktaran Hamzaçebi, "Bu son görüşmeden sonra muhtemelen iki genel başkan bir araya gelecek. Koalisyon hükümeti kurulacak mı kurulmayacak mı konusu tahmin ediyorum ki o görüşmede kararlaştırılır." diye kaydetti. Hamzaçebi, bir seçim hükümetinin ya da kısa süreli bir hükümetin Türkiye'ye zaman kaybettireceğini belirterek, "Türkiye'nin 4 yıllık güçlü bir reform hükümetine ihtiyacı vardır." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın müdahil olduğu iddialarına ise "Cumhurbaşkanının hükümet şöyle olsun böyle olsun diye bir kanaat ifade etmesi dahi söz konusu olmamalı. Ona düşen görev sona ermiştir. Cumhurbaşkanının sürece ilişkin bir yetkisi bulunmamaktadır." cevabını verdi.

YAŞ'TA İADE-İ İTİBAR KONULARI GÖRÜŞÜLMELİ

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM'de bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısını bugün başlayacak olan Yüksek Askeri Şura hakkında düzenlediğini belirten Hamzaçebi, YAŞ'ın çalışmalarına başlarken bir konuyu mutlaka gündemine alması gerektiğini söyledi.

Hamzaçebi, bu konuyu ise "Türkiye yakın geçmişte kumpas davaları olarak isimlendirdiğimiz adil yargılanma hakkının çiğnendiği sahte delillerle hüküm verilen kararların alındığı davalarla karşılaşmıştır. Bu davalarda Türkiye'nin saygın insanları, bilim adamları, gazeteciler, siyaset adamları, düşünen insanlar, siyasetçiler topluma öncülük edebileceğini düşüneceğimizi isimler ve TSK; yargılanmak, teslim alınmak, susturulmak istenmiştir. Kumpas davalarını Türkiye bütün gerçeği ile gördü, bunların sonuçlarının Türkiye'ye ne kadar zarar verdiğini hep birlikte gördük. Kumpas davalarının en önemlilerinden olan Balyoz Davası ile TSK teslim alınmak istenmiştir. TSK'nın komuta kademesi etkisiz hale getirilmek suretiyle, suçsuz yere hapislere atılmak ve mahkum edilmek suretiyle TSK teslim alınmak istenmiştir. Açıkça TSK'ya bu davayla pusu kurulmuştur." şeklinde açıkladı.

Anayasa Mahkemesi'nin bu davalarda hak ihlali vardır kararından sonra davaların yeniden görülmeye başlandığını hatırlatan Hamzaçebi, "Gerek Balyoz gerek Ergenekon gerekse diğer davalardaki hukuksuzluklar birer birer ortaya çıkmıştır. TSK'nın şerefli subayları terfi edememiştir. Bir kısmı ordudan ayrılmak zorunda kalmıştır. Bir kısmı emeklilik hakları yanmasın diye emekli olmak zorunda kalmıştır. Bir kısmı açığa alınmıştır. Açığa alınmayan emekli olmayan emekli edilmeyenler de terfi ettirilmemiştir. Madem ki Balyoz davasının hukuksuzluğu tescil edilmiştir. O halde bu davadan yargılandılar mahkum edildiler diye terfi edilmeyen komutanların terfi hakları iade edilmelidir." dedi.

MAHKEME KARARLARI İADE-İ İTİBAR İÇİN YETERLİ DEĞİL

Kendisinin geçen yasama döneminde "kumpas davalarının mağdurlarının haklarının iade edilmeleri" için bir kanun teklifini TBMM Başkanlığı'na verdiğini kaydeden CHP Grup Başkanvekili, . "Bu teklifi geçen hafta yineledim. Kısaca TSK mensuplarına bu davalarda yargılanan diğer kamu görevlilerine iade-i itibar istiyoruz. İade-i itibar bu kişilerin özgür kalmalarıyla sağlanmış olmaz. Mahkemelerin bu kişiler suçsuzdur demesi iade-i itibar için yeterli değildir. Ya da yönetim erkinin başında olanların biz aldatıldık demeleri de iade-i itbar yeterli değildir. İade-i itibar yasa ile olur, gasp edilen hakların iadesi ile olur." şeklinde konuştu.

YASAL SÜREÇ TBMM'DE ÇÖZÜLÜR

YAŞ'ın yasal düzenlemeleri gerekçe göstermek suretiyle bu terfileri yapmaktan kaçınabileceğini söyleyen Hamzaçebi, "Bu durumda TBMM'ye düşen görev, yeni bir döneme başlarken bu kumpas davalarında yargılanan, mahkum edilen, hayatları karartılan, gelecekleri çalınan bu insanlara iade-i itibarda bulunmaktır, bu yasayı kabul etmektir. Bu kumpas davaları bundan 109 yıl önce iade-i itibarda bulunduğu Dreyfus davasından daha önemsiz değildir. Ben TBMM'nin önünde böylesi tarihi bir sorumluluğu olduğunu hatırlatıyorum. Gelin TBMM açıldığında bu yasal düzenlemeyi gerçekleştirelim ve bu insanlara itibarlarını iade edelim." ifadelerini kullandı.

SON GÖRÜŞMEDE DIŞ POLİTİKA VE EĞİTİM KONULARI GÖRÜŞÜLECEK

Ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Hamzaçebi'ye, bugün CHP ve AKP heyetlerinin koalisyon çalışmaları konusunda son kez gerçekleştirecekleri toplantı soruldu. Bugün AKP heyetiyle son görüşmelerini gerçekleştireceklerini söyleyen Akif Hamzaçebi, "Son görüşmemiz; Türkiye'nin dışişleri politikası, AB ile ilişkiler politikası ve eğitim politikası konularında olacak. Bugünkü görüşme, heyetler arasındaki son görüşmedir." dedi.

KOALİSYON GENEL BAŞKANLARIN GÖRÜŞMESİNDE BELLİ OLUR

Bu son görüşmeden sonra muhtemelen iki genel başkanın bir araya geleceğini, bir görüşme gerçekleştireceğini söyleyen Hamzaçebi, "Koalisyon hükümeti kurulacak mı kurulmayacak mı konusu tahmin ediyorum ki o görüşmede kararlaştırılır." diye kaydetti.

TÜRKİYE'Nİ 4 YILLIK REFORM HÜKÜMETİNE İHTİYACI VAR

CHP'nin bu görüşmelere başlarken niyetini, kamuoyuna açık bir şekilde ifade ettiğini vurgulayan Akif Hamzaçebi, "Türkiye'nin 4 yıllık güçlü bir reform hükümetine ihtiyacı vardır. Türkiye'nin seçim hükümetleriyle kaybedecek zamanı yoktur. 45 gün sonra seçim ya da yeni bir azınlık hükümetiyle bir yıl sonra iki yol sonra seçim gibi düşünceler, bu senaryolar Türkiye'ye zaman kaybettirmekten sorunları ağırlaştırmaktan derinleştirmekten başka bir işe yaramaz. Hele parlamentoda hükümet seçenekleri varken, bir koalisyon kurma seçenekleri varken, 'biz yetkiyi kimseyle paylaşmayız, olmazsa dışarıdan destekli azınlık hükümeti kurarız' demek milli iradeye saygısızlıktır." diye ekledi.

KISA ZAMANDA SEÇİM FARKLI BİR SONUÇ ÇIKARMAZ

Kendilerinin iyi niyetle masada olduklarının altını çizen Hamzaçebi, şöyle devam etti: "Bu masada farklılıklarımızı tespit etmekle kalmıyoruz. Farklılıklar iki siyasi parti arasında zaten biliniyor. Önemli olan bu farklılıklardan hareketle Türkiye'nin yüksek profilli hükümet ihtiyacını karşılamaktır. Bu hükümet seçeneğini bu masadan çıkarabilmektir. Biz iyi niyetle görüşmeleri bu çerçevede yürütüyoruz. CHP elbette bir seçim olursa bu seçime her zaman için hazırdır. Ama milletimizin koalisyon hükümeti kurun şeklinde bir irade ortaya koyduğu yerde ben bunu beğenmedim yeniden seçime gidelim demek doğru değildir, bu milli iradeyi hafife almaktır. Ayrıca yapılacak seçimin kimin lehine sonuç yaratacağının güvencesi yoktur. Varsayalım ki; seçim bugünkü sonucu yarattı. Kısa biz zamanda bir seçim yapılırsa sonuç bugünkünden çok farklı olmayacaktır. Seçmenin tercihini değiştirmesi için hangi neden vardır şu anda? Bence bir tek neden var. O da şudur: Türkiye 7 Haziran'dan sonra rahatlamıştır. Bu rahatlığı kaybedecek bir tercihte bulunmasını ben mümkün görmüyorum. Yeni bir seçimde bu sonuç çıkarsa ne yapılacaktır? Yine bir koalisyon hükümeti kurmak için çalışmalar başlatılacaktır. O zaman ne yapılacaksa şimdi de o yapılmalıdır. Türkiye'nin zaman kaybetmeye ihtiyacı yoktur, sorunlar ağırlaşmaktadır."

ERKEN SEÇİM YA DA AZINLIK HÜKÜMETİ ZAMAN KAYBETTİRİR

Hamzaçebi ardından da "Bu ihtiyaç varken seçim diye dolaşmak seçime angaje olarak azınlık hükümetini düşünmek ya da bir seçim hükümetini düşünmek Türkiye'ye zaman kaybettirmekten başka hiçbir işe yaramayacaktır." ifadelerini kullandı. Hamzaçebi, "Koalisyon bir uzlaşmadır. Bu uzlaşma herkesin adım atması ile olur. CHP bu adımı atmaya hazırdır." dedi.

CUMHURBAŞKANININ SÜRECE İLİŞKİN YETKİSİ YOK

Görüşmeler konusundaki şahsi izlenimi sorulan CHP milletvekili, "Koalisyon görüşmeleri ile ilgili bir izlenim aktarmam yanlış olur. Görüşmeler gizli yapılmaktadır. Ben kişisel olarak umutlu bir insanımdır. İnşallah pozitif sonuçlanır." cevabını vermekle yetindi.

Ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın erken seçim istediği" yöndündeki açıklamaları sorulan Hamzeçebi, şöyle konuştu: "Biz sayın cumhurbaşkanının açıklamalarıyla hareket etmiyoruz. Hükümeti siyasi partiler kurar. Muhatabımız AKP, hükümet kurma görevi almış olan Sayın Davutoğlu'dur. Cumhurbaşkanının hükümet şöyle olsun böyle olsun diye bir kanaat ifade etmesi dahi söz konusu olmamalı. Ona düşen görev sona ermiştir. Davutoğlu hükümet kurarsa kendisine götürür, Bakanlar Kurulu listesini kendisine götürür, o da onaylanmak zorundadır. Kuramazsa Sayın Davutoğlu görevi iade eder. Şu an Sayın Cumhurbaşkanının sürece ilişkin bir yetkisi bulunmamaktadır."

CİHAN
03 Ağustos 2015 11:56
DİĞER HABERLER