Hidayet Karaca'nın eşi Şule Karaca: Evimizden çıkmayanlar hukuksuzluğa sessiz

Dizi senaryosundan tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne konan gazeteci Hidayet Karaca'nın eşi Şule Karaca, hukuksuzluğa sessiz kalanlara tepki gösterdi. "Düne kadar evimize gelip gidenler arasında siyasi iradenin üst düzey isimleri de vardı." diyen Karaca, "Hiçbiri ses çıkarmadı." ifadelerini kullandı.

Silivri'de 348 gündür tutuklu bulunan gazeteci Hidayet Karaca'nın eşi ve oğlu, Özgür Düşünce gazetesine konuştu. Özgür Düşünce'de yer alan haberde Hidayet Karaca'nın eşi ve oğlunun açıklamaları ile ilgili şu ifadeler yer aldı:

"Silivri cezaevinde en ağır suçluların tutulduğu yüksek güvenlikli bölümde yaklaşık bir yıldır tutuklu bulunan gazeteci Hidayet Karaca'nın ailesi bir dizi senaryosundaki replik yüzünden kendilerine zulmedildiğini söyledi. 17 Aralık sürecinden önce bazı üst düzey siyasi isimlerle sık sık görüştüklerini kaydeden Şule Karaca söz konusu isimlerin zulme karşı ses-sizliği karşısında isyan etti. Karaca, "Biz bu insanları evlerimizde ağırladık, bizi çok yakından tanıyorlardı, ya bizi bir de tanımasalardı o zaman ne olurdu merak ediyorum." dedi.

KALEMİ EN BÜYÜK SİLAH OLARAK GÖRÜYORLAR

Şule Karaca baskının ve hukuksuzlukların, özgür basını susturmak ve tek sesli bir dönem hedefine ulaşmak için yapıldığını söyledi. İş adamlarının yeni yetme gazeteciler tarafından tehdit edildiğine dikkat çeken Karaca, "Gazetecileri, gazeteleri ve TV kanlarını terör örgütü kapsamında değerlendiriyorlar çünkü kalemi en büyük silah olarak görüyorlar, o yüzden bizleri terör örgütü ilan ettiler." şeklinde konuştu.

İLTİFAT YAĞDIRIYORLARDI

Çok yakın ilişkilerde oldukları insanlar tarafından ihanete uğradıklarını belirten Şule Karaca, "Daha düne kadar evimize girmiş, oturmuş, kalmış, bizimle hemdem olmuş insanlar arasında siyasi iradenin üst düzey isimleri de vardı. 'Hidayet Bey Tek Türkiye olduğu gün misafir kabul bile kabul etmiyoruz, ülke gündemini oradan takip ediyoruz' diyenleri biliyorum. Hidayet Bey 5 sene önce yayınlanmış dizideki replikten dolayı tutuklandı. O insanların hiçbiri ses çıkarmadı." dedi.

YA BİZİ TANIMASALARDI

Terörist ithamında bulunanların kendilerini çok iyi tanıdığına dikkat çeken Şule Karaca şöyle devam etti: "Biz bunları evlerimizde ağırladık, bizi çok yakından tanıyorlardı, ya bizi bir de tanımasalardı o zaman ne olurdu, onu merak ediyorum. Çayımızı çorbamızı içen her gün bizimle beraber olan insanalar bize bu zulümleri yapıyor. Şimdi susarlarsa bunlar ne zaman konuşacak. Sessiz kalanları hiçbir şekilde affetmeyeceğim. Allah'tan başka dayanabileceğimiz bir şey yok. Kanun yok, hukuk işlemiyor, kimi kime şikayet edeceğiz. Eninde sonunda her şey düzelecek ama inşallah daha büyük hasarlar olmadan atlatılır bu süreç. Bu kadar insan işsiz kaldı, canımız yanıyor ama kimse duymuyor."

KARANLIK BİR DÖNEME İLERLİYORUZ

Türkiye'nin demokrasi özgürlük ve hukuk adına mesafeler kat etmesi gerektiği bir dönemde karanlık bir çağa doğru son sürat ilerlediğini belirten Hidayet Karaca'nın oğlu Sıdkı Karaca da "14 Aralık günü hukuk rafa kalktı, adeta demokratik ilkelerden vazgeçildi hatta ve hatta hukukun kafasına balyoz indirildiği bir gün. O gün bir gazeteci, bir medya patronu terör örgütü yöneticiliğinden hiçbir somut delil olmamasına rağmen tutuklandı. Ve maalesef 348 gündür kendisi Silivri cezaevinde tahliye kararı olmasına rağmen rehin olarak tutuluyor." dedi.

MEVCUT HUKUKSUZLUĞA ALIŞMADAN DAHA AĞIRLARI GELDİ

Samanyolu grubunun hukuksuz bir şekilde uydudan indirilmesini eleştiren Sıdkı Karaca, "Devlet erkânı tarafından takdirle karşılanmış, bir çok devlet başkanını bünyesinde misafir etmiş, yayın konuğu almış Türkiye'nin en büyük medya gruplarından birisi karartıldı." diye konuştu.

ANAYASA İHLAL EDİLDİ

Sıdkı Karaca, "Hukuk öğrencisiyim, Anayasa'nın 28. maddesine göre basın hürdür sansür edilemez. Ama bugün Anayasanın da ihlal edildiğine şahit oluyoruz." değerlendirmesinde bulundu."

CİHAN
07 Aralık 2015 09:26
DİĞER HABERLER