'Hocaefendi nefret söylemine en güzel cevabı verdi'

'Hocaefendi nefret söylemine en güzel cevabı verdi'
Başbakan Erdoğan'ın Hocaefendi ve hizmet hareketine karşı başlattığı nefret ve linç kampanyasına Hocaefendi'nin kendine has bir üslupla sağduyu mesajı verildiği tüm kesimlerin dikkatini çekti.

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Türkiye’deki zorlu sürece ilişkin tespitlerine destek mesajları gelmeye devam ediyor. Aydın, siyasetçi, gazeteci ve kanaat önderleri, Hocaefendi’nin toplumun vicdanı olduğu konusunda hemfikir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere nefret dili kullananların Hocaefendi’nin sevgi ve uzlaştırıcı mesajlarına kulak vermesini istiyorlar. 

İşte o görüşler:

İstanbul Bağımsız Milletvekili Muhammed Çetin: 

Fethullah Gülen Hocaefendi, öfkeye, hiddete, iftiraya karşı bir defa daha sağduyu ve insaf çağrısı yaptı. Bir nevi hizanın sesi oldu. Röportajın her satırını okudum, altına imza atmamak mümkün değil. Dünya görüşü benden çok farklı insanlar gelip Hocaefendi’nin görüşlerinin ne kadar isabetli olduğunu itiraf ettiler. Hocaefendi, birçok yakışıksız ithamdan sonra bile kendine has üslubuyla cevap verdi bütün sorulara. Memleket, şahsi menfaatler ve ihtiraslar uğruna uçuruma itilirken yine o kendisine yakışır nezaketle insanları çatışmadan uzak tutmaya çalışıyor. Allah kendisine sağlık, sıhhat, afiyet versin.

Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal: 

Herkes karakterinin gereğini yerine getirir, dolayısıyla Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi’nin kendisine yapılan bu kadar hakarete rağmen sorumluluk duygusuyla yaptığı açıklamalar kendi karakterini ve ahlaki seviyesinin yüksekliğini yansıtıyor. Gösterdiği tahammülden ötürü milletim adına kendisine teşekkür ediyorum. Ben Başbakan’ı da aynı şekilde konuşmaya, toplumu tahrik etmemeye, kutuplaştırmamaya ve insanlara hakaret etmemeye davet ediyorum. Bu ülke, bizim ülkemiz.

Eski Milletvekili Ümmet Kandoğan: 

Bütün bu olup bitenlerden sonra Hocaefendi’nin üslubunun ne kadar hoşgörülü olduğunu bütün dünya bir kere daha gördü. Hocaefendi, Hizmet gönüllülerine hep sükûnet tavsiye ediyor. Bir başkası olsa bu gergin ortamdan dolayı çok farklı şeyler söyleyebilirdi. Hocaefendi’nin yıllardır kendisine dost görünenlerin bütün bu olup bitenler karşısında sessiz kalmasını büyük bir üzüntü içinde karşıladığını gördüm. En azından insaf sahibi bazı kimseler çıkıp üç-beş kelime etmeliydiler. Ancak Türkiye’de öyle bir korku imparatorluğu hakim ki hiç kimse sesini çıkarıp bu konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunamıyor.

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkan Yardımcısı Cemal Uşşak: 

Fethullah Gülen Hocaefendi ile yapılan bu röportaj, iyi niyetle gerçekleri öğrenmek isteyenler için çok şey ifade ediyor. Kendi ifadesiyle, hayata ve gerçeklere, ‘amel sandığı değil de seçim sandığı’ zaviyesinden bakanlar, elbette anlamak istemeyebilirler. Fethullah Gülen, İslam tarihinde siyasetin gadrine uğrayan, ne ilk ve ne de muhtemelen son İslam alimidir. Hiç şüphesiz ki bugünler de geçecek ve hakikatler ayan beyan ortaya çıkacaktır. Geride kalan ise idrak ve izanlarını siyasete endekslemiş olanların utancı olacaktır.

"GÜLEN'İN UZLAŞMA ÇAĞRISINA MUHATAPLARI KULAK VERMELİ"

İlahiyatçı-yazar Vehbi Vakkasoğlu: 

Hocaefendi, daima kavli leyyin, kalbi leyyin tarafında olduğunu şahsi haklarını helal ederek de gösterdi. Umarım ki bu sevgi ve şefkat üslubunu, anlaşma, kaynaşma, uzlaşma üslubunu mesajı alması gereken herkes hakkıyla alır ve ülkemizde barış ortamı na yeniden dönülür. Öte yandan bir yerde suç var ama suçlular bulunmuyor ya da açıklanamıyorsa bu daha büyük bir haksızlığa ve hukuksuzluğa yol açar. Bu açıdan da Hocaefendi’nin bu çağrılarına muhatapları kulak vermeli. Varsa devlete, millete inanca zarar verenler bulunup cezalandırılmalı.

İlahiyatçı-yazar Cemil Tokpınar:

Kim iyi niyetle yaklaşırsa, Hocaefendi’nin açıklamalarındaki birlik, beraberlik, sevgi, barış, diyalog, kardeşlik vurgusunun ne kadar önemsendiğini fark edebilir. Bu süreçte herkese düşen bir görev ve duruş var. İster Hocaefendi ve Cemaat’ini sevip takdir etsin ister etmesin, hakperest ve aklıselim insanlar, haksızlığa karşı hakikati ifade etmekten çekinmemeli, tek taraflı yalan ve iftira kampanyasının etkisinde kalmayıp, gerçeği hüsnüzan ve iyi niyetle bulup ortaya koymalıdır. Bugünler gelip geçer, ama dünyada ve ahirette mahcup olmamak için bugünlerde inancı ve görüşü nasıl olursa olsun dik ve dürüst olmak şarttır.

Harran Üniversitesi İlahiyat Profesörü Abdurrahman Elmalı: 

İstibdat, İslamiyet’in bize edindirdiği bir düstur değildir. Baştaki kişilerin kim olduğu önemli değil. Bir âlimin hukukunun korunması, İslamiyet’in hukukunun korunması da her şeyden önce gelir. Hocaefendi, olması gereken üslupla cevap verdi. Cevapları, yarın kesinlikle mahcup olmayacak birinin sözleri.

"BİRLEŞTİRİCİ ÜSLUBUNA MÜTEŞEKKİRİZ"

Gazeteci-yazar Nevval Sevindi: 

Zaman Gazetesi genellikle AKP’nin politikalarını onayladığı için insanlarda ciddi bir önyargı oluşmuştu. Hocaefendi’nin bu konulara parmak basması, iktidarın ve AKP’nin acizliğini anlatması önemli. AKP, Güneydoğu’da PKK’ya izin verip paralel örgütlenmeyi sağladı. Daha önce Balyoz ve Ergenekon’da olduğu gibi yeni bir düşman oluşturarak Cemaat’i paralel örgüt olarak gösterdi. Ama bütün bu yaptıklarının toplamından şunu anlıyoruz: Devamlı kafasında bir kumpas kuran ve bu kumpasla kendi istediği eğitim sistemini, orduyu, siyaseti kurmayı amaçlayan, rejimi değiştiren bir parti ile karşı karşıyayız.

Gazeteci-yazar Mehmet Altan: 

Türkiye’nin demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, saydamlığa ihtiyacı var. Türkiye’nin tek çıkış yolu, bu Cumhuriyet’in demokratikleşmesi, AB reformlarının yapılması, aynı zamanda gerçek bir devletin oluşturulması, yargının işler hale getirilmesi ve hukukun herkese aynı oranda ve eşitlikte uygulanmasının sağlanmasındadır. Bu süreç dilerim bunların daha net anlaşıldığı, herkes tarafından kabul edildiği bir yeni anlayışı mutlak kılar.

Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Cengiz Hortoğlu: 

Hocaefendi’nin bu röportajına toplumun ihtiyacı vardı. Çok sağduyulu, barış, demokrasi ve ilkeler üzerinden bir açıklama yaptı. Alevilerin hakları ile ilgili değindiği meselelere de ben teşekkür etmek istiyorum. Açıklamalarının, ülkemizin Alevi toplumunun haklarının teslimi, hem de ülkenin barışı ve ortak yaşam kültürüne olan katkısına büyük bir fayda sağladığına düşünüyorum. Ölülerimizin bile yan yana yattığı bu toprakları birilerinden ayırmaya kimsenin gücü yetmez. Hocaefendi’nin birleştirici üslubu bizleri ziyadesiyle mutlu etti.

Araştırmacı-yazar Cafer Solgun: 

Sayın Fethullah Gülen, Sayın Başbakan’ın hedef tahtasına oturttuğu bir isimdi. Bu suçlamalara gayet açık, net herhangi bir şekilde sağa sola çekiştirilmesi kolay olmayan cevaplar verdi. İthamları ve suçlamaları yalanladı. Hukuk ve adalete vurgu yaptı. Şimdi bu yaklaşım karşısında, hükümet liderinin ne yapacağı merak konusu. Ancak anladığım kadarıyla yalan söylediğinin ortaya çıkması Sayın Başbakan’ı çok da rahatsız etmiyor. Bu son süreçte kendi kendisiyle çelişen o kadar çok tutarsızlığa düştü ki, ‘Biz de yanlış söylemişiz’ diyerek o hakaretleri geri alacağını düşünmek saflık olur.

Ankara Üniversitesi İlahiyat Profesörü Hayrani Altıntaş: 

Hocaefendi güzel şeyler izah etmiş, söyledikleri hep doğru şeyler. Yani Hocaefendi diyor ki Müslümanların birbirleriyle mücadele etmeye, birbirlerinin haklarında konuşmaya hakları yoktur. Birbirleriyle kardeş olarak geçinmelidir. Tenkitleri de kardeşhane olmalıdır diyor.

"DÜŞMANLIĞIN KİMSEYE YARARI OLMAZ"

Sanatçı Erhan Güleryüz: 

Önümüzdeki günlerde Fethullah Gülen Hocaefendi’nin söylediği sözlerin ne kadar değerli olduğunu anlayacağımızı biliyorum. Şu an yaşananlar ülkemiz için çok üzücü. Hocaefendi’nin bütün dualarının yerini bulmasını temenni ediyorum. Hocaefendi’nin bütün temennilerinin hem ülkemize hem de bütün dünya için hayırlı şeyler olduğunu biliyoruz. Sonuçta bir politikacı ya da bir siyasetçi değil, dünyaya, insana sevgiyle bakan bir insan. Saygınlığını bütün dünyaya kanıtlamış bir insanın en büyük düşmanlarına dahi iyi olsunlar diye dua ettiğini biliyorum. Düşmanlık ve kinin hiç kimseye bir faydası olmayacağı aşikâr. Fakat iftiranın da daima bir şekilde karşılıksız kalmayacağı aşikâr.

Fethullah Gülen Hocaefendi, kendisine ve Hizmet Hareketi’ne yönelik mesnetsiz ithamlara kendine has üslubuyla cevap verdi. Hocaefendi’nin açıklamaları, 5 gün boyunca ilgiyle takip edildi.

ZAMAN

23 Mart 2014 11:31
DİĞER HABERLER