'Hükümetlerin ihmali ile kabul edilemez durumda yaşamak zorundayız'

'Hükümetlerin ihmali ile kabul edilemez durumda yaşamak zorundayız'
Altı Nokta Körler Derneği Osmaniye Şube Başkanı Resul Soyu, görme engelliler olarak, istatistiklerin 9 milyon dolayında gösterdiği büyük bir aile olduklarını ve üyelerin aile fertleri ile birlikte sayılarının 35 milyonu aştığını belirtti. Soyu, "Engelli olmayı ya da engelli doğmayı kendimiz seçmedik. Ülkemizin olumsuz yaşam koşulları ve hükümetlerin ihmali nedeni ile içinde bulunduğumuz kabul edilmez durumda hayatlarımızı devam ettirmek zorundayız." dedi.

Soylu, yaptığı açıklamada Anayasa'nın 2. maddesi devletin 'sosyal' niteliğini açıkça belirttiğini hatırlatarak, şunları kaydetti: "Devletin sosyal niteliğini yaşama geçirmek, hükümetlerin anayasal yükümlülüğüdür. Ne yazık ki hükümetler, bugüne dek bu yükümlülüklerini, yeterince yerine getirmemişlerdir. Ülkemizdeki engelli nüfusun yüzde 90'ından fazlası istihdam ve eğitim olanaklarından yoksundur. Toplam nüfusun yüzde 12'sini oluşturdukları halde ulusal gelirin sadece 10 binde 28'i engelliler için harcanmaktadır. Kentlerimiz, açık alanlarımız, konutlarımız ve toplu taşım araçlarımız, engelliler yok sayılarak planlanmıştır. Haklara, hizmetlere, mekânlara ve bilgiye erişebilmemizin önünde büyük engeller bulunmaktadır."

Toplumda engellilere yönelik ayrımcı değer yargıları, tutum, davranış ve uygulamalardan şikayet eden Başkan Soylu, şu ifadeleri kullandı: "Ücretsiz ya da indirimli tarifelere ve sosyal yardımlara dayanan sosyal hizmet sistemimiz, aciz, bakıma, himayeye ve yardıma muhtaç engelli imajının doğmasına ve pekişmesine yol açmıştır. Bu sayede engelliler halkın çoğunluğu tarafından hak öznesi olan eşit kişiler olarak değil, bakılması, korunması ve yardım edilmesi gereken 'zavallı kişiler' olarak görülmektedir. Daha da kötüsü, geleneksel söylemlerin ve yanlış yapılandırılmış sosyal yardımların uyuşturucu etkisi altında engelliler de kendilerini öyle görmeye başlamışlardır. Bu yüzden örgütlenmeye ve mücadeleye olan talep bir hayli zayıflamıştır. Çağdaş demokrasilerin en önemli özelliği olan karar alma süreçlerine katılım ve temsil hakkı yok sayılmaktadır. Nitekim 1 Kasım seçimleri öncesi tüm partilerin kesinleşen aday listeleriyle bu durum açıkça ortaya çıkmış; engelli hakları mücadelesinin içinden gelen engelliler, seçilebilecekleri sıralarda kendilerine yer bulamamışlardır. Seçilmesi olası bir-iki engelli ise, engelli kitlesini değil, sadece kendilerini temsil etmektedir. Engelli çocuklar ve kadınlar her türlü ihmal ve istismara, şiddete ve kötü muameleye karşı tamamıyla korunmasızdır. Engelli kadınlar, engelliliğe ek olarak kadın olmaları nedeniyle de haksız ve ayrımcı uygulamalara daha fazla maruz kalmaktadırlar." CİHAN
15 Ekim 2015 13:05
DİĞER HABERLER