İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden Çanakkale albümü

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş, Çanakkale zaferinin 101. yılında Çanakkale ruhunu anlatan ve yürek yakan hikayeleriyle Türk toplumunun hafızasında yer edinen 7 türkünün yer aldığı 'Çanakkale'ye' isimli bir albüm yayınladı. Sevilen sanatçı Yaprak Sayar'ın seslendirdiği albüm, Türk insanın acısını ve ayrılığını dile getirmesiyle Çanakkale Savaşı'nın dile dökülen sözleri olan türkülerden derlendi.

Albümde, 'Çanakkale İçinde Vurdular Beni', 'Hey Onbeşli Onbeşli', 'Şu Kışlanın Kapısına', 'Mızıka Çalındı Düğün mü Sandın', 'Eledim Eledim', 'Yaslı Gittim Şen Geldim' ve 'Yılmam Ölümden Askerim' isimli türküler yer alıyor.

Albüm içindeki, 'Çanakkale İçinde Vurdular Beni' türküsünün hikayesi şöyle: "Çanakkale Deniz Savaşı henüz başlamadan önce askerler harbe hazırlanırken, vaktiyle Çanakkale yöresinde söylenen bir aşk türküsünün üzerine savaşla ilgili sözler ilave edilerek oluşturulmuş. Seyfullah isimli Çanakkale Sultanisi öğrencisinin, İstanbul'daki annesine yazdığı 29 Eylül 1914 tarihli bir mektubunda, 'Birkaç günden beri Çanakkale sokaklarından askerler geçiyor. 'Çanakkale içinde aynalı çarşı, anne ben gidiyorum düşmana karşı' şarkısını söylüyorlar' diye yazmış. Savaşın öncesinde bu türkü doğuyor, savaş sırasında askerler tarafından söyleniyor, savaş bittikten sonra da askerlerin geri döndüğü toprakların hepsine bu türkü askerlerin ağzında gidiyor. Bugün Gagavuz Türkleri de, Arnavut, Makedon da, Bosna-Hersekli, Kerküklü de bu türküyü söylüyor. Anadolu'nun her yöresinde, dönemin bütün Osmanlı coğrafyasında Çanakkale Türküsü söyleniyor. Herkes kendi dilinde aynı türküyü söylüyor."

DÜNYA TARİHİNİN EN ASİL ASKERİNE YAZILDI

'Hey Onbeşli Onbeşli Tokat yolları taşlı/Onbeşliler gidiyor kızların gözü yaşlı...' diye başlayan türkü de şöyle oluştu, "1915'te Çanakkale'yi savunmak için yollara düşenler için Türk milleti 'Hey Onbeşli' türküsünü yakmıştır. Aslında ağıt formundaki bu türkü günümüzde maalesef ruhundan uzaklaştırılıp oyun havasına dönüştürülmüştür. Türküdeki 'onbeşli' tabiri Hicri takvime göre 1315 doğumlulardır. Miladi takvimde 1894-95'e denk gelir. 1895 tertipli olan bu gençler, 1915'e gelindiğinde 20 yaşlarındadırlar ve büyük muharebeye katılmak için devletin seferberlik çağrısına uyarak, vatanı savunmak için yollara düşmüşlerdir. Genç kızlar da onlar için gözyaşı dökmüştür."
Cihan CİHAN
17 Mart 2016 11:31
DİĞER HABERLER